İlişkilerde zaman zaman yaşanan öfke nöbetleri, sağlıklı bir iletişimi tehdit edebilir. Uzman Psikolojik Danışman ve Rehber Suna Basmacı, “Öfke kontrolü yalnızca bireysel bir gelişim alanı değil; aynı zamanda ilişkinin ayakta kalma anahtarıdır” diyerek çiftlere önemli tavsiyelerde bulundu.
“Öfke İlişkiyi Bitirmez, Yönetilemeyen Öfke Bitirir”
Basmacı, öfkenin doğası gereği kötü bir duygu olmadığını vurgulayarak, “Öfke, bir sorun olduğuna işaret eder. Asıl mesele, bu duyguyla nasıl başa çıktığınızda gizli” ifadelerini kullandı. Kontrolsüz öfkenin hem duygusal hem fiziksel şiddete dönüşebileceğini belirten uzman, çiftlerin önce öfkeyi sahiplenmesi gerektiğini vurguladı: “Öfke bize aittir ve onunla baş etmek bizim sorumluluğumuzdadır.”
Öfke Altındaki Gerçek: Kırgınlık, Kaygı ve Yetersizlik Hissi
Basmacı, çoğu zaman öfkenin yalnızca bir ‘ikincil duygu’ olduğunu belirterek, “Öfke, çoğunlukla üzüntü, kırgınlık, korku ya da değersizlik gibi temel duyguları maskelemek için devreye girer. Partnerinize kızmak, aslında içinizdeki başka bir yaraya işaret edebilir” dedi.
Çiftlere Uyarı: “Sorunu Değil, Tepkiyi Yönetin”
Öfke anlarında partnerin değil, bireyin kendini kontrol altına almasının daha etkili olduğunu vurgulayan Basmacı, “Sakin kalmayı öğrenen birey, ilişkideki tansiyonu da düşürür. Duygusal enerjiyi doğru kanalize eden çiftler, sorunları büyütmeden çözebilir” diye konuştu.
Duygusal Üçgenlere Dikkat!
Bir başka tehlikeye de değinen uzman, öfke anlarında üçüncü şahıslarla –arkadaş, çocuk, terapist– duygusal paylaşımın, ilişkide ‘duygusal üçgen’ yarattığını ve bu durumun çözüm yerine mesafeyi büyütebileceğini söyledi.
“İlişkinizde Öfke Hakimse, Sorumluluğun Yüzde 50’si Sizde”
Basmacı, “İlişkilerdeki öfke döngüsünü kırmak isteyen kişi, önce kendi tepkilerini kontrol etmeli. Siz sakinleştiğinizde ilişki de dinginleşecektir. Bu farkındalıkla hareket etmek, bazen ilişkinizi kurtarabilir, bazen de onun size uygun olmadığını fark etmenizi sağlar” dedi.