Uşak Valisi Turan Ergün, orman yangınlarına karşı mücadele ve ilk müdahalede büyük önemi bulunan yangın gözetleme kulelerini denetleyerek görevli orman işçileriyle bir araya geldi.
Uşak Valisi Dr. Turan Ergün Banaz ilçesinde bulunan Baklan Yangın Gözetleme Kulesine giderek denetlemelerde bulundu. 2 bin rakımlık gözetleme kulesinde incelemelerde bulunan Vali Ergün, görevli orman işçileriyle de bir araya gelerek sohbet etti. Vali Ergün’e düzenlenen denetlemelerde Banaz Belediye Başkanı Zafer Arpacı, Uşak İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ertan Keleş ve Orman İşletme Müdürü Gökhan Şahin de eşlik etti.
YANGIN GÖZETLEME KULESİ NEDİR ?
Orman yangınlarına erken müdahale kolay söndürülmesini sağlar. Erken müdahale için de, yangının erken haber alınması ve ekiplere erken duyurulması gerekir. Günümüzde, erken haber almak için gelişmiş kamera sistemlerinden yararlanılmaktadır. Kamera sistemleri ile sadece yangınlar izlenmemekte, aynı zamanda yangına neden olan faktörler de belirlenebilmektedir. Ekonomik refahın kaynağı, yaban hayatın barınağı, doğanın akciğerleri olmasının yanında, hava ve su için bir filtre görevini üstlenen ormanlarımızın karşısındaki en büyük tehlike yangınlardır. Son yıllarda, sıcaklığın artması, nem oranının düşmesi, dikkatsizlik, ihmal ve kasıt gibi nedenlerle orman yangınlarının sayısı ne yazık ki artmıştır. Bir orman yangınına müdahale edilebilmesi ve kolay söndürülebilmesi için, yangının yerinin hızlı bir şekilde tespit edilmesi ve söndürme birimlerine hızlı bir şekilde haber verilmesi gerekir. Yangına ne kadar erken müdahale edilebilirse, söndürmek o kadar kolay olur. Yeni başlamış bir yangını bir veya bir kaç kişi kolaylıkla söndürebilirken, aynı yangın biraz genişleyince söndürülmesi çok güçleşebilir. Çıkan bir orman yangınının görülmesinden sonra ilgililere haber verilmesi, yangının gelişimi hakkında bilgilendirmeler ve yangına müdahale organizasyonunun tüm faaliyetleri ancak iyi bir haberleşme ağı ile sağlanabilir. Orman yangınlarında yer tespiti, daha çok sabit gözetleme noktalarındaki gözetleyicilerle, gezici gözeticilerle veya havadan uçak, helikopter gibi araçlarla yapılmaktadır. Sabit gözetleme noktaları planlanırken, ormanın her noktasının en az iki sabit gözetleme noktasından görülebilmesi dikkate alınır. Bir noktanın görüş mesafesi yaklaşık olarak 18 km yarıçapında bir daire olarak kabul edilir. Açık arazilerde, iki noktadan verilen bilgilerle yangının sadece yönü değil, bulunduğu yer nokta olarak saptanabilir. Engebeli yerlerde ise, ormanın her noktasının iki ayrı gözetleme kulesinden gözetlenmesi mümkün olmayabilir. Sabit gözetleme noktaları, yangın kuleleri ve/veya kulübelerinden oluşur. Arazideki ağaç ve diğer engellerin durumuna göre kule ve/veya kulübeler yapılır. Bunlar genellikle çevrenin gözetlenmesine ve gözetleyicilerin barınmasına uygun şekilde inşa edilir. Arazinin düz veya engebeli olduğu alanlarda çevreyi kolayca görebilen yüksek tepeler olmadığından, yangın gözetleme kuleleri uygundur. Dağlık alanlarda ise, görme alanı geniş olan noktalardan yararlanılır ve böyle yerlerde kulübeler yapılır. Türkiye’nin orman alanları, 776 gözetleme kulesinden kesintisiz olarak gözetlenmekte, çıkan duman ve ateş anında haberleşme merkezlerine ve ilk müdahale ekiplerine bildirilmektedir. Kulelerde orman muhafaza memurları, ellerindeki dürbünle sürekli olarak ormanı tararlar. Küçük bir duman dahi görseler, en yakın haberleşme merkezine telsiz veya telefonla yangın mevkiini bildirirler. İlgili Haberleşme Merkezi yangın yerine en yakın ilk müdahale ekibini harekete geçirir. Bu şekildeki organizasyon bazen çok başarılı olurken, hava şartlarının elverişsiz olduğu durumlar ile gözetleyicinin etkin olamadığı durumlarda, yangını fark ederek müdahalede bulunmakta geç kalınabilmektedir.
İnsan görme, duyma, koklama ve hissetme duyularıyla yangını çok yönlü haber alabilir. Ancak sürekli gözetlemede konsantrasyon kısa sürede dağılır.
Dalgınlık nedeniyle hatalar olur, ihmal olabilir veya durum geç algılayabilir. Son yıllarda, gözetleme kulelerine yerleştirilen uzaktan kontrollü gelişmiş video kameralarla orman yangınlarının izlenmesinin, insan gözetleyicilere göre daha güvenilir olduğu görülmüştür. Video kameralarla orman yangınlarını gözetlemenin insan gözetlemelerine göre birçok avantajıbulunmaktadır;
- a) Kameraların görüş açısı insanlara göre daha geniştir.
- b) Kameralarla şüpheli yerlere zoom yapılarak yakından görülmesi mümkündür.
- c) Görüntüler kaydedilir ve daha sonra kayıtlar değerlendirilebilir.
Orman yangınlarını otomatik izlemede araştırma ve uygulamalar, son birkaç yıl içinde gelişmiştir. Otomatik izlemenin iki temel şekli vardır:
- a) Yer istasyonlarından izleme,
- b) Uydulardan izleme.
Uydudan izleme, daha çok Rusya ve Kanada
gibi çok geniş arazilerin söz konusu olduğu yerlerde
kullanılmaktadır. Uyduların en önemli özellikleri,
yer gözetleme istasyonlarının kurulamadığı ve verilerin toplanamadığı çok geniş veya dağlık alanlardan bilgilerin elde edilmesidir. Uçaklardan izleme
de yapılmaktadır, fakat sürekli yapılmadığı için verimli olmamaktadır.
Orman yangınları daha çok yer istasyonlarından izlenmektedir ve farklı
izleme yöntemleri ve algılayıcılar kullanılmaktadır;
w Gün boyunca dumanı ve geceleri alevleri gösteren hassas video kameralar,
w Yangında oluşan sıcaklığı esas alan infrared ısıl görüntü kameraları,
w Dumanın spektral karakteristiğini ayırt eden infrared spektrometreler,
w Duman partiküllerinin lazer ışığını geri saçması esasına dayanan sistemler.
Infrared ve lazer esaslı sistemler daha hassastır ve daha az hatalı alarm
vermektedir, fakat video kameralara göre daha pahalıdır. Video kameralar daha
yaygın kullanılmaktadır.
Gözlem kulelerine konacak kameralar, alanı tarar ve herhangi bir sebeple
oluşan dumanı algılayarak otomatik olarak merkeze bildirir. Kameralar 270-360
ºC arasında gözetleme yapabilir. Kameraların modellerine bağlı olarak 300-400
hektarlık bir alanı tarama süresi iki-dört dakika arasında değişmektedir. Kuleye
yaklaşık 10 km ila 40 km uzakta çıkan bir dumanı, başladıktan 15-45 saniye içinde algılayabilmektedir. Algılama olduğunda sesli olarak izleme noktasında alarm
vermektedir. Video kameraların en büyük dezavantajları, özellikle bulut, gölge ve
toz gibi atmosferik şartlarda ve ışık yansımalarında net görüntü alınamaması ve
operatörün kararının gerekmesidir.
Uzun dalgalı infrared (LWIR) kameralar, maliyetlerindeki azalmalar ve
ebatlarındaki küçülmeler ile modern bilgisayarların işleme kapasitesinin artmasıyla her geçen gün daha ekonomik ve pratik bir hale gelmekte, ormanların uzun
dalga infrared kameralarla izlenmesi gün geçtikçe yaygınlaşmaktadır. Cisimler
sıcaklıklarına bağlı olarak, çok düşük sıcaklıklarda bile Planck kanunu uyarınca
spektral olarak ışınım neşrederler. Neşredilen ışınım, çok küçük dalga boylarında
ise görünen ışınım 0.36-0.78 mm yani ışıktır. Uzun dalga boylu ışınımlar “ısıl ışınım” olarak isimlendirilir ve normal gözle görülmez. Isıl ışınım, insan gözünün
tespit edemeyeceği kadar uzun olduğu için görünen, bizim sıcaklık olarak algıladığımız elektro-manyetik spektrumun bir parçasıdır. Mutlak 0 (sıfır) sıcaklığın
(-273 ºC) üzerindeki her cisim, infrared ışınım neşreder. Bir nesnenin sıcaklığı ne
kadar yüksekse, yaydığı infrared ışınım da o kadar büyük olur. Infrared kameralar
cisimlerin neşrettiği ışınım esasına dayanır.
Orman yangınlarının yeri ve büyüklüğü, gerçek zamanlı yönlendirme teknolojileriyle bütünleştirilmekte, fotogrametrik olarak doğru şekilde tanımlanarak
kısa sürede belirlenebilmektedir. Bu bilgi, daha sonra yangın kontrolü sistemleriyle bütünleştirilmek için yangın kontrol görevlilerine iletilmektedir. Kızılötesi
ışınım biçiminde, dışarı verilen ısıyı algılayan uzun dalga infrared kameraların
kullanımı, pus, duman veya karanlık nedeniyle azalan görüş netliğinde orman
yangınlarının erken teşhisini ve konumlarının saptanmasını sağlamaktadır.
Görüntüler üzerinden yangının üç boyutlu koordinatlarını tanımlamak
üzere çoklu görüntüler için kameranın devrede olduğu zamanlarda konum vektörü ve yönlendirme de gerekmektedir. Hedef, sıcak noktaların üç boyutlu koordinat hesaplamalarını doğru bir şekilde yapmak için potansiyel sıcak noktaları
mümkün olduğu kadar çok çerçevede ve mümkün olduğu kadar uzun süre takip
etmektir. Sıcak noktaların ve yangınların üç boyutlu koordinat hesaplamalarından sonra bu bilgiler, bir uydu iletişim tekniği kullanılarak web sunucusuna da
yollanabilmektedir.
Bir orman yangınında yangın noktası çevresinden daha sıcaktır. Yangında üretilen ısının taşınım ve iletimle yayılması yavaş olur. Çevredeki cisimler
ısıyı soğurabilir. Soğurma oranı, objenin ısı kapasitesi, objelerin yangına olan
mesafesi ve hava şartları gibi pek çok faktöre bağlıdır. Ağaçların diplerindeki ve
pek çok ağaçla çevrelenmiş küçük bir yangında yayılma, çevreleyen ağaçlar tarafından soğurularak dışarı geçişi engellenmektedir. Bazen bu, yangın “sıcak
noktaları”nın, çevreleyen orman tarafından saklanmasına yol açmaktadır. İlk adımda, ortalama sıcaklığın üzerindeki oluşumların ayrıştırılması için düşük bir eşik kullanarak, sıcak noktalarla birlikte pek çok istenmeyen oluşum da aradan çıkartılmaktadır. İmaja ve oluşum serilerine ısıl yönden yaklaşılmaktadır. Isıl imaj doğrudan görüntülediğinde, çok yüksek piksel yoğunluğuyla yangın son derece belirgindir.
Kamera kontrollü orman yangınlarını gözetleme çalışmalarına ülkemizde
de başlanmıştır. Orman Genel Müdürlüğü, yangınla mücadele eylem planı çerçevesinde yangın gözetleme kulelerine kamera kurma çalışmalarını başlatmıştır. Uzaktan algılama yöntemiyle kritik bölgelerde kurulan sistemle, çıkabilecek yangınlar kamera sistemiyle gözetlenecektir. Pilot bölge olarak Manavgat ve Marmaris’te başlatılan proje kapsamında, ormanlara gözetleme yapabilen kameralar yerleştirilmektedir. Kameralar yangını fark ettiği zaman sistemi alarma geçirmekte, bu sayede yangın ve yangını çıkaran faktör anında tespit edilebilmektedir. (SERKAN KARAYOL)

Muhabir: Uşak Haber Gazetesi