Özellikle kadın istihdamında yaşanan gerileme, genç işsizliğin artışı ve ortalama fiili çalışma süresindeki düşüş, bölgesel ekonomilerde yapısal sorunların sürdüğünü gözler önüne seriyor.
Uşak’ta tekstil, deri ve tarıma dayalı üretim kollarında yaşanan mevsimsel daralma, istihdam edilen kişi sayısına da yansımış durumda. TÜİK’in mevsim etkisinden arındırılmış verilerine göre Türkiye genelinde istihdam 18 bin kişi azalırken, bu düşüşün önemli bir bölümü Ege illerinde yoğunlaştı. Sanayileşmenin dar ölçekli olduğu, hizmet sektörünün ise mevsimsel dalgalanmalara açık olduğu Uşak gibi illerde, işgücüne katılım oranı kadınlarda yalnızca %36 seviyesinde kalıyor. Bu oran, Uşak’ta kırsal kadın nüfusun aktif istihdam süreçlerine yeterince entegre edilemediğini gösteriyor.
Kadın işsizliğinde %11,4’lük genel oran, kırsal istihdamda yoğun tarımsal üretimin sona ermesiyle Uşak ve çevresinde daha belirgin hissediliyor. Üretici kadınlar, mevsimlik tarım işlerinin sona erdiği Haziran ayıyla birlikte işgücü dışına itiliyor. Benzer biçimde, 15-24 yaş grubundaki genç işsizlik oranının %16,2’ye yükselmesi, Uşak gibi göç veren illerde gençlerin eğitim sonrası yerel istihdamdan umudunu kestiğine işaret ediyor.
Bölge genelinde yaşanan bu ekonomik durgunluğun bir diğer yansıması ise haftalık ortalama fiili çalışma süresinde gözlemleniyor. Türkiye genelinde çalışma süresi 1,1 saat azalarak 41,5 saate gerilerken, Uşak’ta özellikle küçük atölye tipi işletmelerde iş hacminin düşmesiyle birlikte hem gelir hem de emek verimliliğinde kayıplar yaşandığı belirtiliyor. Atıl işgücü oranının %32,9’a ulaşması, Uşak gibi orta ölçekli kentlerde kayıt dışı çalışmanın ve zamanlı işlerin yaygınlığını artırıyor. Birçok kişi istihdamda görünse de gelir güvencesinden ve sosyal korumadan yoksun biçimde çalışıyor. Bu da sosyal politika araçlarının Uşak’ta daha etkin kullanılmasını gerektiriyor.
Haziran 2025 verileri, Uşak ve çevre iller için yalnızca rakamsal değil, yapısal bir uyarı niteliği taşıyor. Kadın istihdamının artırılması, gençlerin yerel ekonomide tutulması ve küçük ölçekli işletmelere desteklerin güçlendirilmesi, bölgesel kalkınma için kritik başlıklar olarak öne çıkıyor. Aksi halde, işsizlik rakamlarının geçici dalgalanmanın ötesine geçerek kalıcı bir soruna dönüşmesi kaçınılmaz görünüyor.