Günümüzün yoğun ve stresli yaşam tarzı, yeme alışkanlıklarını doğrudan etkiliyor. Özellikle şehir hayatının getirdiği stres, kortizol hormonunun artışıyla tatlı tüketimini tetikliyor. Diyetisyen Gözde Nur Artıkoğlu, tatlı krizlerinin beş temel nedenini ve çözüm yollarını açıkladı.
Stres ve Hormonal Etki
Stres dönemlerinde şekerli ve yağlı gıdalar rahatlatıcı etki gösteriyor. Bu durum, beynin ödül mekanizmasını harekete geçirerek kişiyi tatlıya yöneltiyor.
İnsülin Direnci Belirtisi Olabilir
Bitmek bilmeyen tatlı isteği, diyabet veya insülin direncinin habercisi olabilir. Açlıkta sinirlilik, uyku basması, gece tatlı yeme isteği gibi belirtiler yaşayanların mutlaka endokrinoloji uzmanına başvurması öneriliyor.
Mineral Eksiklikleri
Çikolata tutkusunun ardında çoğu zaman magnezyum eksikliği bulunuyor. Magnezyumun yanı sıra krom, fosfor, sülfür ve triptofan eksiklikleri de tatlı krizlerini tetikliyor.
Yanlış Beslenme Alışkanlıkları
Şeker ve katkı maddeleriyle zenginleştirilmiş gıdalar, beyinde dopamin salgılayarak bağımlılık yaratıyor. Araştırmalar, şekerin uyuşturucu bağımlılığına benzer etkiler gösterdiğini ortaya koyuyor.
Öğün Atlamak
Uzun süre aç kalmak kan şekerinde ani iniş-çıkışlara sebep oluyor. Bu da kişiyi yüksek glisemik indeksli yiyeceklere yönlendirerek tatlı krizlerini artırıyor.
Tatlı Krizleriyle Baş Etmenin Yolları
Ara öğün ekleyin: Kan şekerini dengede tutmak için ana öğünler arasına küçük ara öğünler ekleyin.
Kompleks karbonhidrat tüketin: Bulgur, tam tahıllı ekmek, elma, armut gibi düşük glisemik indeksli besinler tercih edin.
Meyveyi proteinle eşleştirin: Meyvenin yanında yoğurt, peynir veya kuruyemiş tüketmek şekerin daha yavaş emilmesini sağlar.
Sağlıklı magnezyum kaynakları kullanın: Yeşil yapraklı sebzeler, baklagiller ve çiğ kuruyemişler tatlı isteğini azaltır.
Spor yapın: Düzenli egzersiz serotonin seviyesini artırarak tatlı isteğini azaltır.
Diyetisyen Artıkoğlu, “Tatlı krizleriyle mücadelede en önemli adım, bedenimizin ihtiyaçlarını doğru anlamak ve beslenme alışkanlıklarımızı dengelemek” diyerek sağlıklı yaşamın dengeli beslenme ve düzenli hareketle mümkün olduğunun altını çizdi. (Kaynak: Doktor Takvimi)