Uşak Belediyesi Kent Belleği Projesi Sorumlusu ve aynı zamanda Uşak Araştırmaları Derneği Başkanı Ömer Aşcı, 24 Haziran 1920 tarihinde 23. Tümen Komutanlığı’nın Alaşehir’den Uşak’a taşınmasının, Millî Mücadele tarihindeki önemine dikkat çekti. Aşcı, bu olayın sadece bir askeri nakil değil, aynı zamanda Uşak'ın direnişin lojistik merkezi haline gelmesinin başlangıcı olduğunu vurguladı.
Piyade Tümeni, Kurtuluş Savaşı'nın başından itibaren hem cephede hem de cephe gerisinde büyük görevler üstlendi. Özellikle Salihli ve çevresinde görev yapan Kuvayi Milliye birliklerine lojistik destek, o dönemde Afyonkarahisar’da bulunan 23. Tümen depolarından sağlandı.
12 Mart 1920 tarihinde Salihli-Bozdağ cephelerinin 23. Tümen sorumluluğuna verilmesiyle birlikte, karargâh önce Alaşehir’e taşındı. Ancak Yunan ordusunun ilerleyişi karşısında Türk birliklerinin geri çekilmek zorunda kalmasıyla, 24 Haziran 1920 tarihinde karargâh bu kez Uşak’a nakledildi.
Alaşehir’den Uşak’a dramatik tahliye
Olay günü yaşananlar tarihi kaynaklarda şu şekilde aktarılıyor: “24 Haziran öğleden sonra Yunan süvari birliklerinin Alaşehir’e yaklaştığı görüldüğünde, kasabanın batısındaki demiryolu köprüsü dinamitle imha edildi. Eş zamanlı olarak cephane, yaralılar ve hastalar trenlerle Uşak’a sevk edildi. Dağ obüs bataryası da örtü ateşi sağladıktan sonra trene yüklenerek bölgeden ayrıldı. Saat 15.30’da 23. Tümen Karargâhı Alaşehir’den resmen hareket etti.”
Bir çocuğun hatıralarında Uşak yolculuğu
Tümen Komutanlığı Başhekimi Operatör Doktor Albay Ali Osman (Onbulak) Bey’in oğlu Nejat Onbulak, bu zorlu yolculuğu yıllar sonra şu cümlelerle anlatmıştır: “Nihayet Şeker Bayramı geldi. Babam, kardeşim Sinan’ı birkaç gün önce yanına aldırttı. Cephe aslında çok uzak değildi. Ama arife günü ya da bir gün öncesinde Sinan eve döndü. Elinde, anneme ve istasyon komutanına hitaben yazılmış bir mektup vardı. İlk trenle Uşak’a gitmemiz isteniyordu. Mektubu götürdük, akşamdan tren yerimizi aldık. Kadromuz tamdı: Altı çocuk, annemiz ve yanımıza verilen emir eri Uşaklı Şaban. O zaman ben 13, Sinan ise 11 yaşındaydık.”
Ömer Aşcı, Uşak’ın Milli Mücadele sürecinde cephe gerisinin en kritik noktalarından biri haline geldiğini belirterek; “Uşak halkı, tarihindeki bu önemli role sahip çıkmalı ve genç kuşaklara bu hafızayı aktarmalıdır” dedi.