Kula’da Minikler Tiyatroyla Buluştu
Kula’da Minikler Tiyatroyla Buluştu
İçeriği Görüntüle
Uşaklı araştırmacı Ömer Aşçı Uşak halıcılığına damga vuran halı ustalarının Isparta halıcılığını nasıl başlattıklarını araştırdı. Isparta Halıcılığı yani Isparta vilayetinde ki endüstriyel boyutta halı imalatı, Isparta Vilayeti Muhasebe Baş Kâtibi Müftüzade İsmail Efendi’nin 1890 yılında Uşak Kazasından kaçak getirdiği tezgahlar ve ustalarla başlamıştır. Isparta, Göller Bölgesi’nde ve Akdeniz Bölgesi’nin batısında yer alan önemli bir yerleşim merkezidir. Isparta coğrafyası; ovalar ve yüksek dağların arasında akarsuların yardığı az eğimli, dalgalı platolardan oluşur. Isparta; 1071 yılında meydana gelen ve Selçuklu Devletinin galibiyetiyle sonuçlanan Malazgirt Savaşını takiben 133 yıl sonra Selçuklu Sultanı III. Kılıç Arslan tarafından 1204 yılında fethedilmiştir. (Baykara, 1993) Isparta Yöresinde Dokunduğu Düşünülen Yamut Halıları Selçuklular ve Hamitoğulları zamanında Isparta’da imalat sektörünün başında gelen pamuklu ve yünlü dokumacılıkla birlikte halıcılıkta gelişme gösterir. Bu gelişmede Isparta’nın Selçuklu Devleti başkenti Konya’dan güneydeki Antalya ve Alanya limanlarına uzanan kervan yolu üzerinde konumlanması büyük önem taşır. Halıcılık Zanaatının Isparta’da çok eski devirlerden beri yapıldığı bilinmektedir. Hamitoğulları Beyliği’nin isminin Isparta çevresinde Yumut olarak bilindiği ve Hamitoğulları’nın dokudukları halılar Avrupa pazarında Yamut Halıları olarak adlandırıldığı için, Isparta kenti ve çevresinde halıcılığı geliştirenlerin Hamitoğulları Beyliği olduğu düşünülmektedir. Yomut halıları; ismini Oğuz Türklerinin Salur Boyu kollarından Yomut Aşiretinden almaktadır. Dünyanın bilinen en eski düğümlü halısı olan Pazırık Halısında kullanılan göbek deseni Yomut Gülü, Salur Gülü, Hun Gülü, Türkmen Gülü, Buhara Gülü ve Neben Gülü isimlendirmeleriyle karşımıza çıkmaktadır. “Isparta topraklarının üzerinde Hamitoğulları’nın bulundukları devirde burada Oğuz Beylerinden “Yamutlu” ya da rastlanmaktadır. İşte bu Yamut Beyi ile Yamut halıları arasında ilgi kurulup, Isparta’ya halıcılığın ya Selçuklular ya da Hamitoğulları devrinde yani 1300’lerde Isparta gelmiş olabileceği iddia edilmektedir.” Anadolu Halıcılığında Salur Boyu Ortak Paydası Anadolu’nun Orta Asya’dan gelen Türk obalarıyla iskân edildiği Selçuklunun erken dönemlerinde Uşak ve Isparta Salur boyunun hâkim olduğu yörelerdir. Salur Boyunun hâkim iskân sahalarından biri olan Türkmenistan’ın halıları da Avrupa’da “Yamut” halıları diye tanınmaktadırlar. Rastlantı olmasa gerek diye düşünüyorum. Yomut, Salır Kazan’ın neslinden olan Ögürcik Alp’ın oğlunun torunudur. Yomut Boyunun Bayramşalı (Ötlütemir) Koluna bağlı Uşak aşireti vardır.Uşak şehrinin ismini Salur Boyunun Uşak Aşiretinden aldığını düşünmekteyim. Anadolu Halıcılığına liderlik eden yerleşimler içinde Uşak, Sivas, Gördes, Lâdik, Isparta Salur Boyunun hâkim yerlerdir. Anadolu Selçuklu Devleti’nce Türkmen aşiretlerinin, fetihçi karakterlerine dayalı olarak fetih, güvenlik ya da savunma amacıyla Uç olarak adlandırılan Hıristiyan devletlere sınır bölgelere yönlendirilmesi ya da yerleştirilmesidir. Bu çerçevede, Selçuklu yönetimince Kilikya Ermeni Krallığı sınırlarındaki Malatya ve Maraş bölgelerinde Ağaçeriler , Ermenek, Karaman, Mut, Gülnar ve Silifke yörelerinde Karamanlıları, Trabzon Rum İmparatorluğu sınırlarındaki Sinop -Samsun -Trabzon kıyı bölgelerinde Çepniler, Bizans sınırlarındaki Kütahya yöresinde Germiyanlılar , Tunguzlu (Denizli), Köyceğiz ve Uşak bölgelerinde Salurlar ve Hilvan, Diyarbakır ve Savur bölgelerinde Döğerler yerleştirilmiştir. Isparta Halıcılığına Zemin Oluşturan Koşullar Nelerdir? Cumhuriyet Döneminin önde gelen yayın organlarından Ulus Gazetesi’nin 7 Haziran 1939 tarihli nüshasında ki “Isparta’da Halıcılık Sanatı Gittikçe İnkişaf Ediyor” başlıklı O. Becerik tarafından yazılan makalesinde Isparta’nın Halıcılık Geçmişinden bahisle şöyle bahseder; “Isparta halıcılığı o kadar eski değildir. Anadolu halıcılıkla ün alan şehir ve kasabalar arasında Isparta’nın adı geçmezdi. Isparta-Burdur halıcılığı imparatorluğun son çağında başladı. Ömrü meşrutiyetle yaşıttır. Fakat Isparta halıları gerek kalite ve gerekse sağlamlık bakımından yurdun en çok tutulan ve aranılan halıları oldu.”Avrupa’da 16. Yüzyıl’da yaşanan Sanayi devrimi ve Rönesans sonrası oluşan talep Isparta’yı Anadolu halıcılığının imalat mevkilerinden biri haline getirir. Antalya Limanına yakınlığı sebebiyle Isparta Halısı talep doğrultusunda butik tarzda imal edilmiştir. Türk Halı Tüccarları marifetiyle yurtdışına pazarlanan Anadolu Halıları, Balta Limanı Ticaret Antlaşması sonrası yabancı tüccarların hakimiyetine girer. Ucuz Avrupa malları Tüm Osmanlı şehirlerinde olduğu gibi Isparta pazarlarını istila eder.  Anadolu Halılarına olan talep zirve yapmıştır. Rönesans ressamlarının tablolarını süsleyen ve 13. Yüzyıldan bu yana Avrupalı zenginlerin hayali olan Türk halılarını dış pazarlara ulaştırma çabaları artmıştır. Sefalet içinde çırpınan Anadolu şehirleri kurtuluşu halıcılıkta görmekteydi. Var olan talebe yetişebilmek için daha çok ve daha hızlı imalat yapmak gerekiyordu. Yani koşullar halı imalatını endüstriyel bir disiplin içinde imal etmeye zorluyordu. Bu koşullar altında Isparta Halıcılığı inkişaf etmeye başlar. Isparta Valisi Eyüplü Ali Rıza Efendi Döneminde Isparta Halıcılığı Nasıl Başlatıldı? Isparta Vilayetinde Endüstriyel Halı İmalatı amacıyla atılan ilk adımlar; Eyüplü Ali Rıza Efendi’nin Isparta Vilayeti Mutasarrıflığı esnasında (1872-1875) başlar. Isparta Vilayeti Müslüman eşrafı birleşerek 1881 yılında Şayak-Deri-Bez Fabrikasını kurmuştur. Manisa’dan halı ustaları getirilmiş fakat istenilen sonuç alınamamıştır. “Bu dönemde ilk Kız Rüştiyesi 1872 yılında açılmış, kız okulunun karşısındaki İrfan Efendi’nin evi satın alınarak buraya dokuma tezgâhları konulmuştur. Manisa’dan usta getirilerek dokumacılık öğretimi başlatılmıştır. Ayrıca, küçük bir şirket kurulmuştur.” Batı Anadolu’daki Türk halıcılık geleneği içinde İzmir Limanı ve Isparta Halı Fabrikası Küçükerman- Sümer Halı Isparta Vilayeti Muhasebe Baş Kâtibi Müftüzade İsmail Efendi’nin Uşak’tan Kaçırdığı Halı Ustaları Isparta Vilayeti Muhasebe Baş Kâtibi Müftüzade İsmail Efendi’nin 1890 yılında Uşak Kazasından kaçak getirdiği tezgahlar ve ustalarla başlamıştır. Cumhuriyet döneminin en etkin gazetecilerinden Falih Rıfkı Atay, 1935 yılında Ün Isparta Halkevi Mecmuasında ki yazısında Isparta da halıcılığın başlamasını ve ilk tezgahların kurulmasını şöyle anlatmaktadır; “Isparta’ya ilk halı tezgahlarını, Müftüzade İsmail Efendi getirmiştir. Uşak’tan İzmir’e götürüyormuş gibi çıkarttığı halı tezgâhlarını, gizlice Isparta’ya getirir. Yine Uşak’tan kaçak gelen bir usta, tezgâhları kurar ve halı dokumaya başlar.” Falih Rıfkı Atay, 1935-Ün Isparta Halkevi Mecmuası Cumhuriyet Halk Fırkası ’nın resmi yayın organı olan Hakimiyet-i Milliye Gazetesi’nin 14 Haziran 1934 tarihli nüshasında Falih Rıfkı Atay ” Bizim Akdeniz” başlıklı makalesinde Isparta da halıcılığın başlamasından şöyle bahseder; “Halıyı Isparta’ya 308(m.1890)’de İsmail Efendi kaçırdı. Kaçırmak kelimesini bilerek kullanıyorum.: İlk tezgâhları Uşak’ta güçlükle kandırılarak, İzmir’e gidiyor gibi yola çıkan, sonra gizliden Isparta’ya gelen Uşaklı bir usta işletmiştir. Halıdan evvel Isparta sanatı dokumacılıktı. Isparta dokumaları, halıları kadar iyi ve tanınmıştı.” (Atay, Bizim Akdeniz, 1934) Isparta Vilayetinde halıcılığının yeni filizlendiği bu yıllarda yani 1880’lerde İngilizler ’in, halıcılığı halı ipliklerinin hazırlanmasından dokunan halının ihracatına kadar tüm aşamaları ile tamamen kendi tekelleri altına aldıkları görülmektedir. Hamitoğulları Beyliği’nin isminin Isparta çevresinde Yumut olarak bilindiği ve Hamitoğulları’nın dokudukları halılar Avrupa pazarında Yamut Halıları olarak adlandırıldığı için, Isparta kenti ve çevresinde halıcılığı geliştirenlerin Hamitoğulları Beyliği olduğu düşünülmektedir. Yomut halıları; ismini Oğuz Türklerinin Salur Boyu kollarından Yomut Aşiretinden almaktadır. Dünyanın bilinen en eski düğümlü halısı olan Pazırık Halısında kullanılan göbek deseni Yomut Gülü, Salur Gülü, Hun Gülü, Türkmen Gülü, Buhara Gülü ve Neben Gülü isimlendirmeleriyle karşımıza çıkmaktadır. “Isparta topraklarının üzerinde Hamitoğulları’nın bulundukları devirde burada Oğuz Beylerinden “Yamutlu” ya da rastlanmaktadır. İşte bu Yamut Beyi ile Yamut halıları arasında ilgi kurulup, Isparta’ya halıcılığın ya Selçuklular ya da Hamitoğulları devrinde yani 1300’lerde Isparta gelmiş olabileceği iddia edilmektedir.” Anadolu Halıcılığında Salur Boyu Ortak Paydası Anadolu’nun Orta Asya’dan gelen Türk obalarıyla iskân edildiği Selçuklunun erken dönemlerinde Uşak ve Isparta Salur boyunun hâkim olduğu yörelerdir. Salur Boyunun hâkim iskân sahalarından biri olan Türkmenistan’ın halıları da Avrupa’da “Yamut” halıları diye tanınmaktadırlar. Rastlantı olmasa gerek diye düşünüyorum. Yomut, Salır Kazan’ın neslinden olan Ögürcik Alp’ın oğlunun torunudur. Yomut Boyunun Bayramşalı (Ötlütemir) Koluna bağlı Uşak aşireti vardır.Uşak şehrinin ismini Salur Boyunun Uşak Aşiretinden aldığını düşünmekteyim. Anadolu Halıcılığına liderlik eden yerleşimler içinde Uşak, Sivas, Gördes, Lâdik, Isparta Salur Boyunun hâkim yerlerdir. Müftüzade İsmail Efendi Müftüzade İsmail Efendi (d. 1840- ö. 1915); Isparta’da Halıcılık ve Gülcülük sektörlerinde öncülük etmiş bir bürokrattır. 1888’de Bulgaristan’ın Kızanlık şehrinde hariciye görevlisi olarak çalıştığı yıllarda koruma altındaki Gül Vadisinden bir tek gül çeliğini üstünde gizlice getirip Isparta’da yetiştirerek Isparta’da gülcülüğü başlatan kişi olarak bilinir. Isparta Valisi Babanzade Mustafa Zihni Paşa Döneminde Isparta Halıcılığının Gelişmesi İçin Neler Yapıldı? Isparta Halıcılığı, 28 Ekim 1891 yılında Hamidabad (Isparta) Sancağı Mutasarrıfı olarak atanan Babanzade Mustafa Zihni Paşa’nın gayretleriyle gelişme gösterir. Isparta şehrinde zengin bir dokuma kültürü bulunmaktaydı. Isparta Reji Müdürü Fransız M. Mill tarihsiz bir hatıra yazısında bu dönemde ki şehrin dokuma kültürü hakkında gelişmeleri şöyle aktarmıştır; “Isparta’da öteden beri dokunan ve kız okulunda kurulan tezgâhlarda oldukça geliştirilen alaca ve bez dokumacılığını daha da geliştirmek üzere Muhasebe Baş Kâtibi Müftüzade İsmail Efendi tarafından birtakım tezgahlar açılmış, Antalya’da bir subayın yaptığı masura saracak makineler getirtilerek her türlü dokuma, sofra ve hamam takımları yapılmaya başlanmıştı. Hristiyan mahallesindeki tezgahlarda kaşmir ve Frenk kumaşları ayarında, fakat onlardan daha sağlam ceketlik ve pantolonluk kumaşları dokumaya başladılar. Fakat bu kumaşların ipleri Avrupa’dan geldiğinden yeteri kadar bulunamıyordu.” Oyman, Rengin-Isparta Merkezde El Halısı Üretimi ve Pazarlaması-1994-Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi) Kürkçü Potimi Abdülhamit tarafından verilen madalyası ile (http://ispartaninkokusu.com.tr,20.10.2015) Isparta Sancağı Mutasarrıfı Babanzade Mustafa Zihni Paşa tarafından Isparta Kız Rüştiyesine halı ustası Rum Kürkçü Politimi (Polytimi Kiourtsoglou) Hanım isminde bir öğretmen tayin edilmiş ve halıcılık köylerde yaygınlaştırılmaya çalışılmıştır. Halı dokumacılığını teşvik etmek amacıyla Mutasarrıflık konağına halı tezgâhı konulmuştur. Isparta Kız Rüştiyesinde halıcılık öğretilmiş, kadınlar arasında halıcılığa heves edenler çoğalmıştır. “1891 yılında Isparta’da görev yapmış olan Mutasarrıf Zihni Paşa zamanında açılan şirket, sayesinde halıcılık köylere kadar yayılmıştır.” Böcüzâde Süleyman Sami, Kuruluşundan Bugüne Kadar Isparta Tarihi, (Bugünkü dile çev. Suat Seren), Serenler Yayını, İstanbul 1983,Mustafa Zihni Paşa’nın talimatıyla 1889 yılında halı imalatı yapacak bir şirket kurulmuştur. Isparta Halı Şirketi; halı satışında aracıları ortadan kaldırmak amacıyla İngiltere Manchester Konsolosluğuna bir parti halı gönderir. Bu halıların bedeli dolandırıcılar tarafından hiç edilmiş ve 7-8 yüz lira tahsil edilemediğinden şirket iflas etmiştir. Isparta Belediye Başkanı Böcüzade Süleyman Sami Efendi Döneminde Isparta Halıcılığını Geliştirmeye Yönelik Gayretleri Nelerdir? Isparta Ümerası halıcılık sektörünü geliştirmek konusunda ısrarla pes etmeden gayret eder. Isparta Vilayeti Mutasarrıflığı; 4 Kasım 1892 tarihinde Babanzade Mustafa Zihni Paşa’dan, Eski Rumeli Beylerbeyi Gürcü Yahya Dede Paşa geçmiştir. Isparta Halıcılığını devam ettirmek amacıyla 1895 yılında Isparta Belediye Başkanı olan Böcüzade Süleyman Sami’nin gayretlerini görüyoruz. Böcüzade Süleyman Sami Bey; Konya, Lâdik, Kırşehir ve İstanbul’dan halı ustaları getirme gayretlerinin olumsuz sonuçlandığını görüyoruz. O yıllarda Uşak Kazası, Anadolu Halıcılığının başşehri konumundadır. Isparta Belediye Başkanı Böcüzade Süleyman Sami’nin Uşaklı Tiritoğlu Mehmet Paşa (d.1860-ö.1911)’ya yetiştirmesi için gönderdiği adamlar geri gönderilmiştir. Isparta Halıcılık Albümü isimli 1954 baskısı bir eserde şöyle Böcüzade Süleyman Sami Bey’in çalışmalarını şöyle anlatır; “Böcüzade 1888 yılında Konya’ya gider ve oradan Lâdik köyüne uğrar. Burada halı dokuyan köylülerle ilgilenerek, halıcılığı Isparta’da da yaptırmayı düşünür. Kilim ve çul dokuyan Sübran köylüleri, kendi işlerinin bozulmaması için buna engel olurlar. Dönüşünde yaşlı Kırşehirli bir kadının Isparta’da Mevlevi Tekkesine halı dokuduğunu öğrenir. Hemen onunla temasa geçer. Diğer yandan İstanbul’da Feshane Nazırı bulunan Barlalı Abdullah’tan halı ustası ister. Ama Abdullah, usta göndermez. Yılmayan Böcüzade, Uşak’ta halıcılık yapan Tirit Mehmet Paşa’ya yetiştirmesi için adam gönderir. Halıcılığın Uşak dışına çıkmasını istemeyen Mehmet Paşa da Böcüzade ’ye yardımcı olmaz.” Koç, Mustafa (1954), Isparta Halıcılık Albümü, İstanbul: Şevket Ünal Matbaası. Isparta Halıcılığında Özel Sektör Hakimiyetinin Başlangıcı Nasıl Olmuştur? Isparta halıcılığı; Ispartalı Rumlardan biri olan Dr. Bodosaki ile Eritrelizade Mehmet Efendi adında bir Türk girişimci ile devam etmiştir. Eritrelizade Mehmet Efendi’nin zarar ederek işten çekilmesi sonucu Dr. Bodosaki İzmir’e taşınmıştır. “Dr. Badosaki ve Etrelizade Mehmet Efendi özel tezgahlar, desenhaneler, boyahaneler kurarak bu sanatı yürütmüşlerdir. “ Batı Anadolu’daki Türk halıcılık geleneği içinde İzmir Limanı ve Isparta Halı Fabrikası Küçükerman- Sümer Halı-1990 Isparta Halıcılığında Orient Carpets Manufacture Company (Şark Halı Üretim Şirketi) Dönemi Nasıl Başlamıştır? Isparta halıcılığı için asıl dönüm noktası The Amalgamated Oriental Carpets Manufactures Limited (Şark Halı Şirketi)’inin 1895 yılında Isparta’ya yatırım yapması olmuştur. Haçik Bey’in, Agop ve Hovhannes Ispartalıyan kardeşlerin itimadını kazanarak Isparta’da temsilcilik açmaya ve yatırım yapmaya ikna etmesiyle Isparta Halıcılığı altın çağını yaşayacaktır. Isparta Belediye Başkanlığı da yapan Böcüzade Süleyman Sami Bey’in “Kuruluşundan Bugüne Isparta Tarihi” isimli eserinde bu aşamayı şöyle anlatmaktadır; “Halıcılığın gelişmesinde, Akşehir’den Isparta’ya sürgün bulunan Ermeni Haçik Usta ön ayak olmuş, yeni bir makas icat ederek beratını almıştı. Bu Haçik Usta, İzmir’de oturan Ispartalı Agopoğlu ve Mahdumlarıyla ilişki kurarak onların yardımıyla Isparta’da Şark Halı Kumpanyasını kurmuş, kendisi de Direktör (Müdür) olmuştu. Bu şirket sayesinde halıcılık köylere kadar yayılmıştır. Halen çalışmakta olan Şark Halı Kumpanyası bu ciddi girişimin ürünüdür.” Böcüzâde Süleyman Sami, Kuruluşundan Bugüne Kadar Isparta Tarihi, (Bugünkü dile çev. Suat Seren), Serenler Yayını, İstanbul 1983, Akşehir Reji İdaresi Muhasebeci Haçik Bey Kahraman mı? Sahtekâr mı? Araştırmacı gazetecisi Bayram Aygün Bey ise; Ispartalı Rum Dionis Gökbaşoğlu hatıralarından yola çıkarak Haçik Usta’nın sahtekarlıkla böyle bir üne ve servete kavuştuğunu Isparta’nın başta gelen online haber sitelerinden www.son32.com’da özetle şöyle anlatmaktadır; “Haçik Bey’in hikayesi; Gürcü Yahya Dede Paşa’nın 1892 yılında Isparta Valiliğine atanmasını takiben Isparta Vilayetine sürgün edilmesiyle başlar. Akşehir Reji İdaresi’nde muhasebecilik yapar iken adı bir yolsuzluğa karışan Ermeni Cemaatinden bir Osmanlı Vatandaşıdır. Isparta’ya sürgünü ile Kurtuluş mahallesindeki Acemler Hanı olarak bilinen muhitte kalmaya başlar. Burası Ispartalı Ermeni esnafın yoğun bulunduğu bir muhittir. Isparta Mevlevi Dergâhı Şeyhi Süleyman Hoca’dan tasavvuf müziği ve kudüm dersleri alır. Isparta’da tutunmaya çalışan halıcılığa ilgi duymaya başlamıştır. Isparta Çarşı Eşrafından Demirci Esnafı Kara Mehmet oğlu Hasan Usta nam-ı diğer Deli Hasan Usta; yeni gelişen halıcılık zanaatına katkı sağlayan yenilikler getiren mahir bir zanaatkar olarak öne çıkmaya başlamıştır. Ahşap halı tezgâhları yerine demir tezgahlar üretmiş, kirkit yapımında meşe veya şimşir yerine metal kullanarak takdir toplamıştır. Haçik Bey, Deli Hasan Usta ile tanışıp sık sık ziyaretine gelmeye başlamıştır. Deli Hasan Usta; dokuması biten halının hav yüksekliğini standardize eden ayarlı halı makasını icat etmiştir. Haçik Bey, bu icadı kendi icadı olarak kabul ettirmek üzere harekete geçer. Isparta’da sözüne itibar edilen Softa Hoca namı ile tanınmış Kadiri Tekkesi Şeyhi’nin yanına gider. Beraberinde götürdüğü o günlerin aranan ürünlerinden porselen kahve fincanları ve cam bardakları hediye eder. Şeyh Efendi’den bir fetva ile Müslümanın bir şey icat ettim diyerek yalan yere ortaya çıkmasının ve üstünlük taslamasının günah olduğunu anlatmasını ister ve başarır.  Her yerde demir kirkit ve ayarlı halı makasının kendi icadı olduğunu anlatmaya başlar. Deli Hasan Usta’nın bu icat benim demesinin yalan olduğuna herkesi inandırmıştır. Isparta Ticaret Meclisi azasından Ermeni Garabet oğlu, Hacı Ohannes Ağa, Dr. Bodosaki ile Eritrelizade Mehmet Efendi’den destek alır. Haçik Bey’in gayretleriyle demir kirkit ve ayarlı halı makası yaygın bir kullanıma ulaşmıştır. Bu aletler kullanılmadan önce halıların hav yüksekliği kırpık kesimlerden dolayı inişli yokuşlu, düzgün olmayan bir halde iken daha yüzeyleri düzgünleşen alımlı bir görünüm kazanmıştır. Osmanlı eyaletlerinde ve özellikle Avrupa pazarında Isparta Halıları bu nedenlerle aranılan ürün haline gelir. Osmanlı Bürokrasisi de bu icatların Haçik Bey’in marifeti olduğuna kanaat getirerek ödüllendirmeye karar verir. Dönemin Osmanlı Padişahı II. Abdülhamid Han’ ın bilgisi dahilin de bu buluşu için ödül ve Mecidiye Madalyası verilir.  Aldığı ödülle Isparta da halı atölyeleri açan Akşehirli Haçik Bey işi genişletir, rekabete girer, daha kaliteli halı üretmeye başlar. Isparta’da Müslüman, Rum, Ermeni kızlarına halı dokuma kursları verdirir. Kızlara kurs verenler arasında Hacı Emine adlı ve halk arasında Erkek Emine olarak bilinen Müslüman bir kadın vardı. İzmir’de oturan ünlü tüccar Agopoğlu ağanın eşi bu Hacı Emine Hatun’un kardeşi idi. Akşehirli Haçik Usta, tüccar Agopoğlu ile ilişki kurar.  Akşehirli bir Ermeni olan ve Reji İdaresi’nde muhasebecilik yaparken Isparta’ya sürgün gönderilen Haçik Usta; Ispartalı Agopoğlu ve Mahdumlarıyla ilişki kurarak onların yardımıyla Isparta’da The Amalgamated Oriental Carpets Manufactures Limited (Şark Halı Şirketi) temsilciliği kurmuş, kendisi de Direktör (Müdür) olur. Bu şirket desteğiyle binlerce Isparta Halısı üretilir ve satılır. Aradan geçen on yıllar sonunda ilginç bir dolandırıcılık hikayesiyle karşılaşılır. Ermeni Haçik ‘in bu işte eli var mı yok mu bilinmez? Şark Halı Şirketi Isparta Şubesinin paraları dolandırılır. Şirket halıcılara ödeme yapamayacak hale gelir. Şirket yüzlerce halı atölyesi sahibi ile birlikte batar. Ağırbaşlı demirci ustası Deli Hasan’ın ahımı tuttu bilinmez. Ama bu olayı hatırlatanlara her şeye rağmen; “-Şükrediyorum Allah’ıma, Vali (Mutasarrıf Gürcü Yahya Efendi) bile benden olmadı. Ben bu işi Mahkeme-i Kübra’ya bırakıyorum.” demiştir.” (SERKAN KARAYOL)

Editör: Uşak Haber Gazetesi