EDEBİYATIN DEV İSİMLERİNDEN

Uşaklı araştırmacı Ömer Aşcı edebiyatın dev isimlerinden Cahit Irgat ile ilgili ilginç bir araştırma yaptı. Cahit IRGAT hakkında araştırma yapanlar Kırklareli-Lüleburgaz doğumlu olduğunu görecekler.Ama biz onun Uşak'lı olduğunu biliyoruz.Doğum yerinin Lüleburgaz olarak görünmesi muhtemelen okulu bırakıp oyunculuk yapması nedeniyle ailesinin onu reddetmesi nedeniyledir. Onu reddeden ailesi nedeniyle Uşak'la bağlantısı yok denecek kadar azdır.Lakin 1960 öncesi oğlu Mustafa IRGAT ve Recep TORLAK Uşak'ta Belediye İşhanının Arka kapısı yakınında bir dükkan açıp ortaklık yapmışlardır. DANİŞ MUTLU Cahit Irgat’ın Uşak’ta  akrabası olduğunu öğrendiğim Tapucu Hakkı  torunu Daniş Mutlu şöyle anlatıyor; “ Cahit Irgat, Dedemin (Tapucu Hakki) kardesinin (Memis Amca) yani babamin amcasinin ikinci esinin ogludur. Dogrudan kan bagimiz olmamasina ragmen aile hayatimizda onemli bir iz birakan akrabamizdir. Usak dogumludur. 1965- 66 yillarina kadar ailece zaman zaman bir araya geldigimiz buyugumuzdur. Bildigim kadari ile de Usak'a sikca gelmistir. Babamin da, sanata yatkinligi nedeni ile 1939 ve 40'li yillarin hemen baslarinda, babami tiyatrocu olmasi amaci ile Istanbul'a goturerek tahsiline devam ettirmek icin dedeme cok baski yapmasi ve reddedilmesi nedeni ile aile icinde huzursuzluk yasanmis. Babam uzerinde etkisi buyukmus. 1942 yilinda, babam Deniz Lisesi'ne girerek Bahriye Subayi olmayi tercih etmis. Ne var ki, Subay olmasina ragmen babam siir yazmaktan ve olumune kadar Cahit Irgat ile temasta bulunmaktan hic vazgecmedi. Ben, en son kendisini 1966 yilinda Istanbul'da Cicek Pasajinda onemli sanatcilarin bir araya geldigi mutad bir gece bulusmasinda gormustum. Babamin tayinleri ve uzun sureli denizde bulunmasi nedeni ile daha sonra biraraya gelme imkanimizin olmadigini simdi uzuntu ile hatirliyorum.   Hafizamda yer ettigine gore; benim dedemin kardesi yani C.Irgat'in uvey babasi ile gorusmuyorlardi. Memis Amcanin kendi oz cocuklari ile de uzun yillar gorustuk. Oglunun Usak'ta actigi dukkan hakkinda da ne yazik ki hic bir bilgiye sahip degilim. Cahide Sonku da, annemlerin cok yakin aile dostlaridir.” Tiyatro ve sinemaya otuz beş yılını veren Saffet Cahit Irgat, ilk kez 1940 yılında “Yılmaz Ali” adlı filmde oynamıştır. Cahit Irgat, sahneye de Raşit Rıza Tiyatrosu’nda “O Gece” adlı oyunda çıkmıştır. Ne var ki, çocuklarının oyuncu olduğunu haber alan ailesi, onu evlatlıktan çıkarmıştır. İstanbul Şehir Tiyatroları, Küçük Sahne, Devlet Tiyatrosu, Adana Şehir Tiyatrosu, Dormen Tiyatrosu, Oda Tiyatrosu ve Cahide Sonku ile kurduklari Cahitler Tiyatrosu’nda çalışmıştır. Sanatçı, bir film yönetmiş, 50 den fazla filmde yardımcı aktör olarak da rol almıştır. Rol aldığı filmlerden bazıları şunlardır: Casus Kıran / Yedi Canlı Adam 1970,Ana Mezarı 1969,Fakir Kızı Leyla 1969,Dağları Bekleyen Kız 1968,Sevemez Kimse Seni 1968,Killing İstanbul'da 1967,Kızıltuğ 1952,Estergon Kalesi 1950.... “Küçük yaşta sanatla kucaklaşan Cahit Irgat, kırılmalarına, zaman-zaman sessiz kalışlarına karşın sanattan kopmamıştır.” Cahit Saffet Irgat’ı çok yönlü bir sanatçı, şair, romancı, Tiyatrocu ve sanata adanmış bir ömrün simgesi olarak görmek gerekecektir. Cahit Irgat küçük yaşlarda başladığı şiir yazma serüvenini Varlık dergisiyle başlatır. İlk şiirlerinin Varlık dergisinde yayımlanması 1935 yılına rastlar. Irgat’ın ilk şiir kitabı 1945 yılında yayımlanır. Bu Şehrin Çocukları adını taşıyan bu eser, Arpad Yayınevince basılır. Şair, bu eserinde Cahit Saffet Irgat adını kullanır. Sanatçı, aynı adla 1947 yılında ikinci şiir kitabını yayımlar. Bu eserin adı Rüzgârlarım Konuşuyor’dur. Eser, İstanbul’da Sebat Yayınevince basılır. 1940’lı yıllarda Türk şiirini şekillendiren iki yönlü bir hareketin varlığından söz edilebilir. Birincisi 1940 Kuşağı ya da Toplumcu Gerçekçiler olarak anılan kuşaktır. 1930’lu yıllarda, Türk şiirinin toplum sorunlarına eğilen, şiirini ideolojisinin bir anlamda sözcüsü hâline getiren Nâzım Hikmet, 1938’de tutuklanır ve kitaplarına yayın yasağı konulur. 1940’larda ise onun şiir anlayışını sürdüren Ahmed Arif, Arif Damar, Şükran Kurdakul, A. Kadir, Ömer Faruk Toprak, Cahit Irgat gibi isimler, Toplumcu Gerçekçi şiir tutumlarıyla 1940’lı yıllarda dikkat çekerler .