Ergün, modern yaşamın en çok etkilediği biyolojik sistemlerden biri olan HPA aksı hakkında dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Hipotalamus, hipofiz ve adrenal bezler arasında kurulan bu iletişim hattının, vücudun stres yanıtını düzenlediğini belirten Ergün, HPA aksının kortizol salgısı, bağışıklık sistemi, metabolizma ve uyku-uyanıklık döngüsünde kritik rol oynadığını vurguladı.
Ergün, kronik stres, uyku düzensizliği, yetersiz beslenme ve enfeksiyonların HPA aksında bozulmaya yol açabileceğini ifade etti. Bu durumun kişide sürekli yorgunluk, uyku sorunları, zihinsel bulanıklık, anksiyete, kilo problemleri ve bağışıklık zayıflığına neden olabileceğine dikkat çekti.
HPA aksının dengesini yeniden kurmak için fonksiyonel tıp yöntemlerinden yararlanıldığını aktaran Uşaklı doktor, düzenli uyku ve stres yönetimi, dengeli beslenme, egzersiz, vitamin ve mineral destekleri, nöral terapi ile osteopati tedavilerinin önemine işaret etti. Kişiye özel planlanan bu uygulamalar sayesinde bedenin ve zihnin yeniden dengeye kavuştuğunu belirten Ergün, HPA aksı sağlıklı çalıştığında enerjinin arttığını, uyku kalitesinin yükseldiğini ve bağışıklık sisteminin güçlendiğini söyledi.
