Muhabir: Uşak Haber Gazetesi
TÜRKİYE'DE ALTIN MADENCİLİĞİ: ÇEVREYE VE İNSAN SAĞLIĞINA ETKİLERİ NELER, UZMANLAR NE DİYOR?
Türkiye'de altın madenciliği 2001 yılında Bergama Ovacık madeninin kurulmasından bu yana tartışılıyor.Türkiye'de altın madenciliği 2001 yılında Bergama Ovacık madeninin kurulmasından bu yana tartışılıyor. Avrupa kıtasında en çok altın madenciliği yapılan ülkelerden bir tanesi olan Türkiye'de maden mühendisleri arasında fikir ayrılıkları yaşanıyor.
Bir taraftan siyanür gibi çeşitli zehirli maddelerin kullanımıyla gündemde olan madencilik yöntemlerinin insan sağlığı için risk oluşturduğu ve etkilerinin uzun yıllar boyunca sürmesi nedeniyle ekosistem dengelerinin tehlikeye atıldığı söyleniyor.Diğer taraftan ise doğru yönetim ve denetim uygulamaları ile altın madenciliğinin güvenli bir şekilde yapılabileceği, hasar gören sahaların ise onarılabileceği ifade ediliyor.
Türkiye'de 2012'den bu yana maden ruhsatı için yapılan müracaat sayısı 20 binden fazla, bu süre içinde düzenlenen arama ruhsat sayısı ise yaklaşık 19 bin.Peki altın madenciliğinin çevreye ve insan sağlığına etkileri nedir? Madenciliği ekolojik yöntemlerle yapmak mümkün mü? Türkiye'nin iklim krizi ve biyolojik çeşitlilik kaybıyla mücadelesinde madenciliğe ilişkin politikalarının muhtevası nedir? BBC Türkçe uzmanlara sordu.
Ekoloji üzerindeki etki aramadan ayrıştırmaya tüm etaplarda söz konusu
Altın madenciliği, geçtiğimiz haftalarda Erzincan'a bağlı İliç bölgesinde 2010'dan beri faaliyette olan, ancak son zamanlarda kapasite artışına gitmek isteyen Çöpler Altın Madeni ile tekrar gündeme geldi.Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu sonuçlanan Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret AŞ'nin büyüme talepleri, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin (TMMOB) dava açmasıyla yeniden değerlendiriliyor. Geçtiğimiz haftalarda düzenlenen bilirkişi keşfinin sonuçları bekleniyor.
Öte yandan benzer şekilde kapasite artırımı başvurusunda bulunan Ordu'nun Fatsa ilçesindeki Altıntepe Madeni için geçtiğimiz günlerde ÇED değerlendirme toplantısı yapıldı ve şirketin talebi reddedildi.Altın Madencileri Derneği'ne göre Türkiye'de 19 tane aktif altın madeni bulunuyor. Son 22 yılda ise 421 tondan fazla altın üretildi.Uzmanlar, kayaçlarda bulunan ve bazen gözle görülmeyecek küçüklükteki altın parçacıklarının konumunu tespit etmek için ilk etapta yapılan arama ve sondaj çalışmalarıyla ekolojik yıkımın başladığını belirtiyor. Kimyasallarla ayrıştırma yöntemleri ve maden atıklarının doğa ile etkileşiminin ise bunu takip ettiğini söylüyor.
BBC Türkçe'ye konuşan TEMA Vakfı Çevre Politikaları ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Eylem Tuncaelli, Türkiye'de 2012-2018 yılları arasında maden arama ve işletme için tahsis edilen orman alanı miktarının 65 bin 884 hektar olduğunu söylüyor.Tuncaelli, ülkede çok sayıda bölgenin madenlere ruhsatlandırıldığını, buralarda orman ve verimli tarım alanlarının tahrip edildiğini aktarıyor.
Tuncaelli, "Kaz Dağları yöresinin yüzde 79'u, içinde altının da olduğu dördüncü grup maden ruhsatlarının tehdidi altında. Yörede 2000'li yılların başından bu yana işletmeler 30'un üzerinde siyanürlü altın madenciliği projesini ilgili bakanlıklara sundu" diyor. (HABER MERKEZİ)
Yorumlar




