Uşaklı hekim Dr. Pınar Can Ergün, göğüs omurları bölgesinde eklemlerin hareket kısıtlılığıyla ortaya çıkan torakal blokaj hakkında dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Ergün, bu rahatsızlığın çoğunlukla omurga çevresindeki kas spazmları, duruş bozuklukları, travmalar veya uzun süreli yanlış postür nedeniyle geliştiğini, ayrıca mide gibi organ düzeyindeki patolojilerin de göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti.
Torakal blokajın en sık görülen belirtilerinin göğüs ve sırt bölgesinde hareketle artan ağrı, derin nefes alırken yaşanan zorluk, sırt kaslarında gerginlik ve sertlik olduğunu söyleyen Dr. Ergün, gece uykudan uyandıran sırt ağrılarının da hastalığın habercisi olabileceğini ifade etti. Bazen kalp-damar ya da akciğer kaynaklıymış gibi hissedilen göğüs ağrılarının yanı sıra kollar veya sırta yayılan rahatsızlık ve ellerde uyuşma da hastaların sıkça dile getirdiği şikayetler arasında yer alıyor.
Tedavi yöntemlerine değinen Ergün, torakal blokajda esas amacın eklem hareketini geri kazandırmak ve ağrıyı azaltmak olduğunu vurguladı. Bu noktada manuel terapi, mobilizasyon, nöralterapi, osteopati, ultrason eşliğinde enjeksiyonlar, akupunktur, ozon tedavisi ve kas gevşetici egzersizlerle postür düzenlemelerinin kullanılabileceğini belirtti. Fonksiyonel tıp bakış açısına da dikkat çeken Dr. Ergün, torakal blokajın yalnızca ağrıya odaklanılarak ele alınmaması gerektiğini, kas-iskelet dengesizlikleri, organlardaki olası sorunlar ve yaşam tarzı faktörlerinin de değerlendirilerek bütüncül bir tedavi uygulanmasının önem taşıdığını ifade etti.
