Uşaklı uzman doktor Pınar Can Ergün, son yıllarda alternatif tıp ve tamamlayıcı tedavi yöntemleri arasında öne çıkan nöral terapi konusunda önemli bilgiler paylaştı. Ergün, nöral terapinin otonom sinir sisteminin regülasyonu üzerinden etkili olduğunu belirterek, özellikle “bozucu alan” kavramının tedavinin merkezinde yer aldığını vurguladı. Uzman Dr. Ergün, bozucu alanların organizmanın elektriksel iletişim ağında kalıcı irritasyona yol açan odaklar olduğunu ifade etti. Ergün, “Geçirilmiş cerrahi operasyonlar, yara izleri, kronik enfeksiyon odakları veya travmaların bozucu alan oluşumuna sebep olabileceğini” söyledi.
Nöral terapide bozucu alanların sadece lokal şikâyetlerle sınırlı kalmadığını vurgulayan Ergün, bu odakların uzak organlarda da kronik ağrıya, fonksiyonel sorunlara ve regülasyon mekanizmalarının bozulmasına yol açabileceğini dile getirdi. Ergün, “Bozucu alanların yüzde 70-80’i baş ve boyun bölgesinde yer alır. Dişler, sinüsler ve bademcikler en sık rastlanan odaklardır. Ancak bazen yaşadığımız ev, kullandığımız cep telefonları, içtiğimiz su ya da bağırsak gibi iç organlar da bozucu alan haline gelebilir” dedi.
Tedavi Nasıl Yapılıyor?
Nöral terapi uygulamalarında bozucu alanların tespit edilerek lokal anestezik enjeksiyonlarla regüle edilmesi sayesinde semptomların gerilediğini ve organizmanın yeniden dengelendiğini belirten Ergün, bu yöntemin kronik rahatsızlıkların çözümünde etkin bir rol üstlendiğini ifade etti. Dr. Ergün, “Bozucu alan kavramı, kronik ağrıların ve fonksiyonel bozuklukların anlaşılmasında önemli bir anahtardır. Nöral terapinin başarısında bu odakların doğru şekilde saptanması büyük önem taşır” sözleriyle açıklamasını tamamladı.
