Günümüzde artan sindirim sorunları, fonksiyonel tıbbın önemini yeniden gündeme taşıyor. Uşak’lı Uzm. Dr. Pınar Can Ergün, mide sağlığının yalnızca besinlerin sindirimiyle sınırlı olmadığını; bağışıklık, hormon dengesi ve metabolik süreçlerin merkezinde yer aldığını belirtiyor.

Uşak’ta “Deprem Gerçeği ve Yapı Stoku” Paneli
Uşak’ta “Deprem Gerçeği ve Yapı Stoku” Paneli
İçeriği Görüntüle

Dr. Ergün’e göre mide asidi, vücutta besinlerin parçalanmasını ve vitamin-mineral emilimini sağlayan en kritik unsurlardan biri. Asit dengesizliği, şişkinlik, reflü, gaz, gıda intoleransı ve kronik yorgunluk gibi birçok şikâyetin temelinde yer alabiliyor. Uzun süreli mide asidi baskılayıcı ilaç kullanımı ise bağırsak mikrobiyotasını bozarak B12, demir ve magnezyum eksikliklerine yol açabiliyor.

Fonksiyonel tıpta amaç, yalnızca belirtileri hafifletmek değil; mide sağlığını etkileyen kök nedenleri bulmak. Bu kapsamda stres, bağırsak florasındaki dengesizlik ve mide asidi azlığı gibi faktörler dikkatle değerlendiriliyor. Beslenmede işlenmiş gıdaların azaltılması, lif, prebiyotik ve probiyotik kaynaklarının artırılması sindirim dengesine katkı sağlıyor. Ayrıca betain HCl, sindirim enzimleri, çinko, D vitamini ve probiyotik takviyeleri mide fonksiyonunu destekleyebiliyor.

Dr. Ergün, fonksiyonel tıpta uygulanan nöralterapi, ozon, kök hücre ve akupunktur gibi yöntemlerin, otonom sinir sistemini düzenleyerek sindirim sistemiyle beyin arasındaki iletişimi güçlendirdiğini ifade ediyor. Sonuç olarak, mide asidini baskılamak yerine dengeyi yeniden kurmak hedefleniyor. Dr. Pınar Can Ergün, “Mideyi iyileştirmek, aslında tüm metabolizmayı yeniden yapılandırmaktır” sözleriyle fonksiyonel tıbbın bakış açısını özetliyor.

Muhabir: Hüsnü Kazım Özler