Kalıcı makyaj, artık yalnızca belirli bir kesime hitap eden niş bir uygulama olmaktan çıkarak, küresel ölçekte hızla büyüyen bir güzellik endüstrisine dönüştü. Güncel sektör verileri, kalıcı makyajın hem hizmet hem de ürün tarafında milyarlarca dolarlık bir hacme ulaştığını ortaya koyarken, bu dönüşümün Asya’dan başlayarak Rusya, Avrupa ve Amerika’ya uzanan çok katmanlı bir gelişim süreciyle şekillendiği görülüyor. Sektör raporlarına göre kalıcı makyaj pazarı 2024 yılı itibarıyla yaklaşık 152,4 milyon dolar seviyesine ulaştı. Bu rakamın 2032 yılına kadar 277,8 milyon doların üzerine çıkması bekleniyor. Hizmet tarafında ise kalıcı makyaj uygulamaları pazarı halihazırda 2,5 milyar dolar civarında seyrediyor ve önümüzdeki yıllarda 4–6 milyar dolar bandına yükselmesi öngörülüyor.

Bu hızlı büyümenin arkasında yoğun yaşam temposu nedeniyle zamandan tasarruf etme isteği, “no make-up make-up” olarak tanımlanan doğal ama bakımlı görünüm trendleri, cerrahi olmayan minimal invaziv uygulamalara yönelim ve Instagram Reels ile TikTok gibi sosyal medya platformlarının etkisi bulunuyor. Kalıcı makyaj, özellikle dijital çağın hız ve görünürlük odaklı yaşam tarzıyla güçlü bir uyum yakalıyor. Ankara’da faaliyet gösteren Cansu Durkun Beauty Academy’nin kurucusu ve kalıcı makyaj eğitmeni Cansu Durkun Abalı, bu küresel dönüşümü, “Dünya artık sabah makyaj masasında kaybettiği zamanı geri almak istiyor. Asya’da başlayan her daim bakımlı görünme kültürü, Rusya’da teknik olarak olgunlaştı, Avrupa’da standartlaştı ve Amerika’da ana akım bir pazara dönüştü” sözleriyle değerlendiriyor.

Kalıcı makyaj dalgasının çıkış noktası olarak öne çıkan Asya-Pasifik bölgesi, pigment ve hizmet pazarında en hızlı büyüyen alanlardan biri konumunda. Çin, Hindistan, Japonya ve Güney Kore’de artan şehirleşme, yükselen yaşam standartları, K-beauty ve J-beauty akımlarının etkisiyle kaş ve dudak renklendirme uygulamaları günlük yaşamın parçası haline geldi. Gün boyu bozulmayan ancak abartılı durmayan sonuç beklentisi, Asya’dan dünyaya yayılan güçlü bir trend yarattı. Bu yaklaşımın ikinci durağı ise Rusya ve Doğu Avrupa oldu. Bugün uluslararası literatürde sıkça kullanılan “Russian ombre”, “Russian style brows” gibi teknikler, bu bölgedeki okullar ve eğitmenler sayesinde küresel standart haline geldi. Çok katmanlı pigment yerleştirme, pudralı ama net hatlı kaş tasarımları ve renk stabilitesi üzerine geliştirilen teknikler, Rus ekolünü adeta kalıcı makyajın teknik laboratuvarı konumuna taşıdı.

Cansu Durkun Abalı, Rus ekolünün önemini, pigmentin katmanlanması, geçişlerin yumuşaklığı ve renk biliminin bu denli ciddiyetle ele alınmasının sektörde mikro cerrahi hassasiyetinde bir standart yarattığını belirterek vurguluyor. Bu bilgi birikimi, doğru şekilde harmanlandığında Avrupa ve Amerika pazarını doğrudan etkiliyor. Günümüzde pazar payının ağırlık merkezi ise Avrupa’ya kaymış durumda. Kalıcı makyaj pazarında Avrupa’nın dünya genelinde yüzde 70’in üzerinde paya sahip olduğu belirtiliyor. Almanya, Hollanda, İtalya ve Fransa gibi ülkelerde artan ileri seviye PMU klinikleri, uluslararası kongreler, yarışmalar ve sıkı hijyen protokolleri, sektörü yukarı taşıyan temel unsurlar arasında yer alıyor. Avrupa, bu yönüyle yalnızca uygulama merkezi değil, aynı zamanda eğitim, pigmentoloji ve ekipman geliştirme üssü haline geliyor.

Kuzey Amerika’da ise kalıcı makyaj, artık lüks bir hizmet değil ana akım bir güzellik uygulaması olarak konumlanıyor. Microblading, ombre kaş, lip blushing ve permanent eyeliner uygulamalarının yanı sıra özellikle scalp micropigmentation, erkek danışanlarla birlikte hızla büyüyen yeni bir segment olarak öne çıkıyor. Yapılan projeksiyonlar, küresel microblading pazarının 2030’lu yıllarda 1,5 milyar dolar seviyesine yaklaşacağını gösteriyor.

Bu küresel tablo, kalıcı makyaj sanatçıları ve eğitmenleri için de yeni bir yol haritası çiziyor. Cansu Durkun Abalı’ya göre teknik çeşitlilik artık bir tercih değil zorunluluk haline gelirken, pigmentoloji bilgisi ve yasal düzenlemelere hakimiyet mesleğin vazgeçilmez unsurları arasında yer alıyor. Küresel bakış açısının, yerel cilt tipleri ve estetik algılarla doğru şekilde harmanlanması ise fark yaratan temel unsur olarak öne çıkıyor.

Kalıcı makyajın Asya’dan Rusya’ya, Avrupa’dan Amerika’ya uzanan bu yolculuğu, nitelikli eğitim, güçlü bilimsel altyapı ve etik hizmet anlayışına sahip profesyonellerin önümüzdeki dönemde sektörde belirleyici olacağını gösteriyor. Bu küresel yükseliş, Türkiye’deki kalıcı makyaj uzmanları için de uluslararası ölçekte görünür olabilecekleri önemli bir fırsat alanı sunuyor.

Muhabir: HABER MERKEZİ