Meme kanseri, dünyada ve Türkiye’de kadınlarda en sık görülen kanser türü olmaya devam ediyor.

DoktorTakvimi uzmanlarından Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Asil Yılmaz, Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında yaptığı açıklamada, “Erken tanı yaşam süresini uzatır, tedavi başarısını artırır” diyerek kadınlara düzenli kontrollerin önemini hatırlattı. Dünyada ve Türkiye’de her 100 kanser vakasının yaklaşık 15’ini meme kanseri oluşturuyor. Op. Dr. Yılmaz, hastalığın meme dokusundaki hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla ortaya çıktığını belirterek şu bilgileri verdi:

“Meme kanseri genellikle süt kanallarında veya süt bezlerinde başlar. Tanı süreci, ultrason ve mamografi sonuçlarının genel cerrahi, radyoloji ve patoloji uzmanlarınca birlikte değerlendirilmesiyle konur. En sık belirti, memede fark edilen kitledir.”

Erkeklerde de Görülüyor

Meme kanserinin yalnızca kadınlara özgü bir hastalık olmadığına dikkat çeken Yılmaz, “Her 100 meme kanseri vakasından 4’ü erkektir. Erkeklerde genellikle 60 yaş sonrası görülür. Bu nedenle erkeklerin de memede fark ettikleri kitleleri ihmal etmemesi gerekiyor” dedi.

Kalp Ritim Bozukluklarına Dikkat: Aritmi Hayat Kurtarır
Kalp Ritim Bozukluklarına Dikkat: Aritmi Hayat Kurtarır
İçeriği Görüntüle

Yılmaz, meme kanserinde genetik faktörlerin ve BRCA gen mutasyonlarının önemli rol oynadığını ifade ederek, “Aile öyküsü, obezite, alkol, sigara ve toksin yükü hastalığın riskini artırır. Sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktivite, bu riski önemli ölçüde azaltır” diye konuştu.

Kendi Kendine Muayene Hayat Kurtarır

Erken teşhisin önemini vurgulayan Yılmaz, her kadının kendi kendine düzenli meme muayenesi yapması gerektiğinin altını çizerek, “Meme başı çevresinden başlayarak dairesel hareketlerle yapılan elle muayene çok önemlidir. Hassasiyet veya kitle hissedildiğinde zaman kaybetmeden bir genel cerraha başvurulmalıdır” ifadesini kullandı. Yılmaz, 40 yaş üstü kadınlarda mamografi kontrollerine başlanması gerektiğini, 40 yaş altındakilerde ise ultrason takibinin yeterli olduğunu belirtti.

Mamografi Korkusu Gereksiz

Toplumda mamografi radyasyonu hakkında yanlış inanışlar olduğunu vurgulayan Yılmaz, Mamografinin radyasyon dozunun çok düşük, faydasının ise riskinden katbekat fazla olduğunu vurgulayarak, “İyi bir cerrah, vakaların yüzde 95’ini klinik muayeneyle tespit eder; kalan yüzde 5’i tetkiklerle netleştirilir. Düzenli kontroller, erken teşhisin anahtarıdır” dedi.

Erken Teşhis, Yaşamı Uzatıyor

Yılmaz, erken teşhisle birlikte meme kanserinde iyileşme oranının yüzde 90’ın üzerine çıktığını hatırlatarak, “Kitle saptandığında biyopsiyle tanı konur. Evresine göre cerrahi, kemoterapi veya radyoterapi uygulanır. Ancak asıl hedef, hastalığın bu evrelere gelmeden tanınmasıdır” ifadelerini kullandı.

Muhabir: HABER MERKEZİ