İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Uşak Belediye Başkan Adayı Muhammet Gür’e destek olmak için geldiği Uşak’ta esnaf ve Pazar yeri ziyaretlerinin ardından iftar sofrasında Uşaklılara seslendi. Ramazan ayında bir dilim ekmeği paylaşmak üzere Uşak’a geldiğini ifade eden Akşener, “Sizlerle beraber olmak gerçekten benim için büyük bir şeref ve onur. Lokmayı ve bir dilim ekmeği paylaşmak inşallah Ramazan'ın bereketinden faydalanmak hepimize nasip olur” dedi.
Bugün Uşak’ta bir iftar verelim ve birlikte buluşalım istedik diyen Akşener, “Uşaklılarla iftarda buluşmanın bereketi çok yüksek oldu. Tüm salonlarımız da doldu taştı. Umarım benim sesim onlara da gidiyordur o arkadaşlarımız da hemşerilerimiz de hoş geldiler sefalar getirdiler. Yerel seçimlere çok az bir süre kaldı. Uşak'ta Muhammet Gür başkanım aday oldu. Geçtiğimiz 2019 yılında da adaydı ve çok az bir farkla seçimi kaybetti. Şimdi ikinci defa aday. Bugün beraberce dolaştık, gördüm ki Uşaklı hemşerilerim bu defa Muhammed başkanı seçecekler. Çünkü projeleriyle, dürüstlüğü ile sözünün mertliği ile bilinen bir kardeşim. Dolayısıyla bu defa Muhammed başkanım hayırlısıyla Uşak belediye başkanımız olacak. Bütün anketlerde aynı şeyi söylüyor” diye konuştu.
Bugün Uşak’ta bir şey fark ettiğini, partiyi kurduktan sonra kendisinin başıma ne geldiyse aynı şeylerin yapıldığını ifade eden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Çünkü Muhammet başkan kazanacak. Kazanması elbette sizin kararınız Ama gördüğüm kadarıyla garantilenmiş kardeşim. Dolayısıyla rakipleri tarafından gagalanmaya başlanmış. Bu da onun Uşak’a hizmet etmekle, kendini yükümlü hisseden, görevli hisseden bir insan olduğunu gösterir. Şimdi İYİ Parti'nin Genel Başkanı olarak karşınızdayım. Biz partimizi bu ülkede yaşayan her bir vatandaşımızın sesi olmak üzere kurduk. Yani bir seçenek olmak için. İki yumruk arasına sıkıştırılmış, sen şucusun, ben bucuyum diyerek, kendi dertlerinin seçmenin milletin dertlerinin konuşulmadığı, buna karşılık cemaziyel evvelimiz ne var ne yok onların iftira haline getirildiği ve her bir gerçeğin çarpıtıldığı ikili bir sistem üzerinde Türkiye Maalesef çok kötü bir biçimde yönetiliyor. Şimdi bu iftira siyasetinin iki yanda da var olduğunu, rahatları bozduğumuz zaman gördük. Biz bu milletin sesi olmak, bu milletin dertlerinin konuşulmasını dinleme, öne koymak, kavga etmek yerine çözüm üretmek ve muhalefet olarak görevimiz bu milletin avukatı olmaktır görevi içinde hareket etmek üzere kurulduk ve yola çıktık. Fakat bu arada 2017'de bu ucube sistem referandumda bütün Hayır çabamıza rağmen kabul edildi. İddia ediyorum Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil bu sistemden herkes pişmandır. Çünkü bir kişinin iki dudağı arasına sıkıştırılan bu sistem o kişiyi de herhalde hayatından son derece nefret eder hale getirmiştir” şeklinde konuştu.
Her kararı bir kişinin verdiği sistemin olamayacağının altını çizen Akşener şöyle devam etti: “Dolayısıyla Bu ucube sistemden Türkiye'yi çıkarmak için biz bu ittifak siyasetine mecburen evet dedik. Dolayısıyla sizin sesiniz olma, bir başka seçenek ortaya koyma iddiamız mecburen, mecburiyetten ittifak siyasetinin içinde yer aldı. Şimdi 2018'de bu ittifak siyasetiyle yola çıktık. Millet ittifakı Cumhur ittifakı oldu ama Sayın Erdoğan'ı tekrar seçilme konusunda ve bu Ucube sistemin devamı konusunda başarısız olduk. Sonra 2019'da burası bence çok önemli. 2019'da İyi Parti olarak biz Cumhuriyet Halk Partisi'ne gittik. Bir teklifte bulunduk ve bu teklifte dedik ki İstanbul ve Ankara'nın alınması, muhalif seçmenin moralini yükseltir, umudunu yeniden tahkim eder. Dolayısıyla 2023'te bu sistemi değiştirmek üzere tekrar ayağa kaldırır ve bize bir şans tanır. Dolayısıyla bu teklifi biz söyledik. Sonuçta oturduk masaya ve onun neticesinde 19 ilçe 4 belde ile seçimi tamamladık. Yani iyi Parti'nin aldığı 19 ilçe 4 beldeyle ama İstanbul ve Ankara'nın alındığı Adana Antalya ve Mersin'in alındığı bir seçim sonucu oldu.”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Sayın Erdoğan diyor ya İstanbul'u alan Türkiye'yi alır. Zannettik ki İstanbul'u alan Türkiye alacak Ve bu Ucube sistemi değiştireceğiz. Burasını çok kalbimde bir yara olarak anlatıyorum. Sonuç itibariyle maalesef 2023 senesinde yapılan genel seçimde ittifak siyasetinin sonucu olarak biz bu ucube sistemi değiştirecek bir başarı gösteremedik. Tekrar şapkamızı önümüze koyduk, İYİ Parti olarak düşündük. Buradan herhangi bir siyasi partiyi düşman ilan etmek için sizinle bunu konuşmuyorum. Her bir siyasi parti kendi projeleriyle kendi vizyonuyla kendi hizmet anlayışıyla yarışmalı bu ülkede. Bakın bugün bir hanımefendi esnaf gezerken beni durdurdu. Dedi ki, ‘Meral abla diyorlar ki siz bu seçimden sonra AK Parti ile birleşecekmişsiniz Onun için bu dedikodu doğru mu? Ne diyorsun?’ Ben de dedim ki, ‘Kızım ben AK Parti'nin başlangıcında varım. Beğenmediğim için ayrıldım yani bu kadar eziyeti niye çekeyim. Böyle bir şeyimiz yok.’ Ama bakın dün bu sefer geçen 2019 seçimlerinde de ne diyorlardı. ‘Bunlar PKK ile ortak’ diyorlardı. Yani bitmedi, iftira bitmedi, dedikodu bitmedi. Bunlar benim için vız gelir tırıs gider. Ama çok samimi bir şey söyleyeyim size, bunlar bu tür dedikodular, bu tür iftiralar, bu tür şuculuk buculuk işleri sizi çırak çıkarıyor kardeşim.”
EMEKLİLER AÇ, AÇ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yüklenen Akşener şözlerini şöyle tamamladı: “Dertlerinizin konuşulmadığı, atanamayan öğretmenlerin konuşulmadığı, bugün bütün esnaflarda karşılaştığım emeklilerin durumunun konuşulmadığı, verilen sözlerin tutulmadığı bir Türkiye'de Meral Akşener şucu, öbürü bucu, çırak çıkan milletimiz oluyor. Şimdi buradan iddialı biçimde sesleniyorum: ‘Yoldaş Medya Tayyip Erdoğan'a istediğini diyebilir. Bence mahsuru yok. Şimdi emekliler aç, aç Sayın Erdoğan. Her şey iki dudağının arasında emekliler aç, bakın tekrar söylüyorum emekliler aç. Bugün bayram ikramiyesini 7 bin TL’ye çıkaracaksın. Emeklilerin tümüne 11.000 seyyanen zam yapacaksın. En düşük emekli maaşını asgari ücret seviyesine getireceksin. Seçime kadar bunu yapacaksın isterse emekliler sana oy versin. Ama yapmadığın takdirde emeklilerin oyuna talibim, ondan sonra görün bakalım nasıl oluyormuş işler.
Tutun elimden verin bana o gücü, bakın ne oluyor. Seçin Muhammed başkanı bakın ne oluyor. Şimdi ikinci konu gençler herkes size söz verdi. Mülakat kaldırılacak diye. Bakın dün Bursa'da bir arkadaşımız imtihanla KPSS’den 87 puan almış, 73 puan alan kızının arkadaşı mülakat kazanmış, 87 puan alan kız çocuğu atanamamış. Her birinizin hayatında bundan bir tane var. Dolayısıyla hani mülakat kaldırılacaktı. Sayın Erdoğan seçime kadar verdiğin sözü tut ve bu gençlerin hayatından mülakatı çıkar gitsin. Sen yapmazsan ben yapacağım. Şimdi ben Bursa Öğretmen Okulu mezunu birisiyim. Mezun olduğumuzdan 2 ay sonra tayinimiz çıkardı. Sayın Erdoğan Cumhuriyetin 100. yıldönümünde 100.000 öğretmeni atamasını 2023 seçimlerinde hepimiz söz verdik. O 100.000 öğretmeni atayacaksın. Seçime kadar ata, atanamayan öğretmenler seni görsün. Atamıyorsan sözlerimizi tutmuyorsan o zaman atanamayan öğretmen gençlerimizin oylarına da talibim. Gençlerin oylarına talibim. Söke söke bu hakkı aldıracağım, vereceğimizi size söz veriyorum.
SURİYELİ VE AFGANLILARA PARA BULUYORSUN
Şimdi dönüp diyor ki arkadaş para yok, bunları söylüyor. Benim için diyor ki, bunları söylüyor ama bütçeden haberi yok. Sayın Erdoğan Suriyelilere para buluyorsun, Afganlılara para buluyorsun, herkese para buluyorsun. Emekliye, atanamayan öğretmene mi bulamıyorsun? Gençlere, KYK yurtlarında kalan çocuklara mı bulamıyorsun? Türkiye'yi soyanlara para buluyorsun, ama aç gezen emekliye bulamıyorsun. KYK yurdunda kurtlu yemek, sülük içinden sülük çıkan yemek yiyen çocuklara bulamıyorsun öyle mi? Dolayısıyla bu seçimde değerli Uşaklılar, çok değerli kardeşlerim bu arkadaşların kulağını çekeceksiniz. Ama İYİ Parti'ye güç verdiğinizde bakın görün ne olacak.
3 yıl boyunca esnaf gezdim EYT meselesinin çözülmesine sebep olduk. Bakın İYİ Parti olarak benim ve arkadaşlarımın herhangi birine şucu, bucu dediğini duydunuz mu duymazsınız. Biz neyi deriz; emekliyi deriz, atanamayan öğretmeni deriz, mülakatı deriz, esnafı deriz, çiftçiyi deriz, biz işsiz genci deriz. Bunun devamı için bize güç verin Muhammet Gür’ü' seçin ve Uşak inşallah çağ atlasın, hak ettiği yeri bulsun. Bakın ben bu arkadaşımı tanıyorum. Bir kere kesinlikle Uşak’ı çok seviyor. Muhammet başkan çalmayacak, çaldırmayacak, insan kırmayacak, liyakata dikkat edecek ben kendisine kefilim. O kadar iyi tanıyorum. Şimdi laf aramızda çok fazla tanımadıklarım bazen kefil olduğumuzda biraz öyle ayvayı yediriyorlar bize. Ama Muhammet Gür kesinlikle onu yapmayacak. Muhammet Gür’ü Uşaklılara ve sizleri de Allah'a emanet ediyorum.”
