Uşaklı eğitimci yazar Halim Uçar, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecinde tarihe geçen anlamlı bir duruş sergileyen hemşerisi Tümgeneral Cemal Madanoğlu hakkında dikkat çeken bir açıklamada bulundu. Uçar, Madanoğlu’nun 1960 yılında Kıbrıs’ta sergilediği tavrın, günümüz askerleri ve devlet adamları için önemli bir ders olduğunu vurguladı.
82 Yıllık Hasretin Ardından Gelen Türk Askeri
1878 yılında II. Abdülhamid’in Kıbrıs’ın yönetimini İngilizlere bırakmasının ardından, Türk askeri adadan çekilmiş, Kıbrıslı Türkler uzun yıllar boyunca İngiliz ve Rum yönetimlerinin baskı ve zulmü altında yaşamıştı. 16 Ağustos 1960 tarihinde Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ilanıyla birlikte Türkiye, garantör ülke sıfatıyla adaya yeniden asker göndermişti. 13 Ağustos 1960 günü, Türkiye’yi temsilen Milli Birlik Komitesi üyesi Tümgeneral Cemal Madanoğlu komutasındaki Türk birliği Mağusa’dan Lefkoşa’ya geçti. Aynı gün, Yunan birlikleri de adaya ulaştı. 82 yıl sonra yeniden Türk askeri gören Kıbrıslı Türkler, sokaklarda büyük sevinç gösterileri yaptı.
Tarihe Geçen Tokalaşma Krizi
Bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ilan edildiği 16 Ağustos’taki resmi törende, Cumhurbaşkanı Makaryos ve yardımcısı Dr. Fazıl Küçük’ün yer aldığı törene Türkiye adına Tümgeneral Madanoğlu katıldı. Ancak törende dikkat çeken bir olay yaşandı: Cumhurbaşkanı Makaryos birkaç kez elini uzatmasına rağmen, Madanoğlu tokalaşmayı reddederek ellerini arkasında tuttu. Bu duruş, dönemin gazetelerine de yansıdı ve sembolik bir mesaj olarak hafızalara kazındı. Halim Uçar, bu tavrın sıradan bir diplomatik soğukluk olmadığını, Makaryos’un Türk halkına karşı geçmişte sergilediği tutumların ve kanlı olayların bir tepkisi olduğunu belirtti. Uçar, “Cemal Madanoğlu’nun Makaryos ile tokalaşmaması bir tavırdır, yaşlı Kıbrıslı Türklerin ellerini öpmesi ise tevazudur” ifadelerini kullandı.
“Asker ve Devlet Adamı Gerektiğinde Bu Duruşu Sergileyebilmeli”
Yazar Halim Uçar açıklamasında şu sözlere de yer verdi: “Makaryos sıradan bir din ya da devlet adamı değildi; elinde masum Türklerin kanı olan bir figürdü. Bu yüzden Uşaklı hemşerimiz Cemal Madanoğlu’nun sergilediği bu tavır, sadece bir tokalaşma reddi değil, tarihi bir duruştu. O, Kıbrıslı yaşlı dedelerin ve ninelerin ellerini öperken, gerçek saygının adresini de gösterdi.” Uçar, bu onurlu duruşu ile tarihe geçen Cemal Madanoğlu’nun, Kıbrıs davasında önemli yeri olan Rauf Denktaş, Dr. Fazıl Küçük, Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan gibi isimlerle birlikte saygı ve rahmetle anılması gerektiğini belirtti.
