Sivil toplum ve sosyal girişimcilik alanındaki ilham verici çalışmaları görünür kılmayı hedefleyen SosyalUp'ın “Etki Odaklı Sohbetler” YouTube serisinin yeni bölüm konuğu Çorbada Tuzun Olsun Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Evren Tüfekçi oldu. Tüfekçi, sokakta yaşayan bireylerle kurdukları bağı, gönüllülüğün dönüştürücü gücünü ve “çorbayla başlayan” hikayelerini anlattı.
“Çorbada tuzun olsun” ifadesinin halk arasında sıkça kullanılan, paylaşmayı ve birlikte üretmeyi çağrıştıran bir terim olduğunu söyleyen Tüfekçi, derneğin isminin de bu ruhu taşıdığını ifade ediyor: “Bu terim aslında bizim çorba pişirme hikayemizle örtüşüyor. Toplum ruhunu, ekip ruhunu anlatıyor.”
2014'te bir inisiyatif olarak başlayan, 2017'de ise dernekleşen Çorbada Tuzun Olsun Derneği, faaliyetlerini ağırlıklı olarak İstanbul'un Beyoğlu bölgesinde sürdürüyor. Ancak zaman zaman farklı ilçelerde de gönüllüler aracılığıyla gece keşifleri yaparak sokakta yaşayan bireyleri tespit ediyor.
Tüfekçi'ye göre derneğin çorba dağıtımı, yalnızca bir yardım değil, bir bağ kurma biçimi: “Çorba bir iletişim başlangıç aracıdır. Paylaşmanın değerine çok inanıyoruz. Bir şey paylaştığınızda iletişim başlar, ardından güven gelir. Bu güven hem gönüllüler arasında hem de gönüllüler ile sokakta yaşayan bireyler arasında oluşur.”
Gıda dağıtımının ötesine geçerek sokakta yaşayan bireylerle güvene dayalı ilişkiler kurmayı amaçlayan dernek, sosyal entegrasyonun ilk adımını bu güvenle atıyor. Tüfekçi, evsizliği yalnızca fiziksel barınma eksikliği değil, derin bir kopuş olarak tanımlıyor: “Evsizlik, insanın ait olduğu yerden uzaklaşmasıdır. Aile içi şiddet, sevgisizlik, savaşlar, afetler, zorunlu göçler... Bu nedenlerin sonucu olarak yaşanıyor. O yüzden çevremizde, o sınıra gelmiş birçok insan olduğunu fark etmeliyiz.”
Dernek, 10 yıldır her gün sahaya çıkarak sokakta yaşayan bireylerle düzenli temas kuruyor. Bu sürekli temas sayesinde zaman içinde bir güven zinciri oluşmuş: “Bugün gördüğünüz birini yarın göremeyebiliyorsunuz. Bazen aylar sonra tekrar karşınıza çıkıyor, bazen bir daha hiç görmüyorsunuz. Çünkü sokak, takip edilebilir bir alan değil. Ama biz her gün sahadayız.”
Gönüllü gücünü büyük ölçüde gençlerden alan dernek, dayanışma kültürünü genç kuşaklarla birlikte büyütüyor. Mehmet Evren Tüfekçi, “Gönüllülerimizin yüzde 80'i üniversite öğrencisi. Kimileri sosyal medya aracılığıyla, kimileri ders kapsamında katılıyor. Zorunluluktan gelen gönüllüler bile zamanla çalışmanın anlamını kavrayıp kalıcı hale geliyor” diyor.
Dernek çatısı altında ayrıştırıcı hiçbir söyleme yer verilmediğini vurgulayan Tüfekçi, sadece “insani gözle” bakmanın önemine dikkat çekiyor: “Hiç kimsenin birbirine farklı gözle bakmasını istemiyoruz. Irk, ideoloji, siyaset gibi ayrım yaratabilecek konuları konuşmuyoruz. Sadece insan olma ortak paydasında buluşuyoruz. Bugün, sokakta yaşayan bireyler artık birbirine referans veriyor. Çorbada Tuzun Olsun Derneği'ne git, sana kötülük yapmazlar, çorba verilir, sağlıkla ilgili bir sıkıntın varsa yardımcı olurlar' diyorlar. Bu bizim için büyük bir güven göstergesi.”