Apaydın, “birlik ve iş birliği” çağrısı yaparken, Karaoba merkezi hükümetin yerine getirmediği sözleri eleştirdi. İşte iki ismin tam açıklamaları:
Mesut Apaydın’ın Açıklaması
Uşak eski Belediye Başkanı Mesut Apaydın şunları söyledi:
“Uşak’a derhal baraj yapın, para yoksa iki tane uçak satın ya da çekip gidin diye üst perdeden size baraj yapacak birisine ayar verirseniz karşınızdaki muhatabınızdan‘ tabi canım çok pardon hemen derhal iki tane uçak satıp iki tane baraj yapalım’ demesini bekleyemezsiniz.
Bu böyle olmaz, olursa olan Uşaklıya olur.
Bu böyle gitmez, giderse giden Uşaklının hayalleri olur geleceği olur. Oysa belediye başkanımız ve muhalefet milletvekilimiz ellerine bir demet çiçek bir paket çikolata alsa, mecliste iktidar milletvekillerimizi ziyaret etse iyi olmaz mı? Belediye başkanımız iktidar partimizin milletvekillerine şehrin ihtiyaçlarının iktidar tarafından karşılanması veya desteklenmesi gereken projeleri sunsa. Sayın milletvekilimiz Ali Karaoba ‘sayın vekillerim Uşak için bağırıp çağırmayı bir kenara bırakalım, seçim tarihine kadar Uşak için birlikte hareket edelim’ dese ne kadar da şık olur değil mi? Biz böyle yaptık. Çoğu bakanlık ziyaretimizde Sayın Osman Coşkunoğlu vekilimiz arar ‘benim de katkım olacaksa ben de geleyim’ derdi.
Beraberce DSİ genel müdürüne gitseniz; iktidar milletvekillerimiz, muhalefet vekilimiz ve belediye başkanımız hep birlikte… Sonra da beraber basın açıklaması yapsanız, millet sizi yan yana omuz omuza görse… Ne kadar güzel olur değil mi? Ama Sayın Karaoba bu dille, bu tarzla olmaz kusura bakmayın. Keskin sirke küpüne zarar demiş atalarımız. O salladığınız kağıtta internet sitesinin adı yazıyor, girip baktığınızda 60 yıl diye bir şey yazmıyor. Diken dere barajı tamamlanınca 10 milyon m³ su Küçükler Barajı’na ilave olacak ve sizin de söylediğiniz Küçükler Barajı’nın 12 milyon m³’ü ile birleşince 22 milyon m³ su barajlardan içme suyu olarak sağlanmış olacak diyor.
Peki yılda 22 milyon m³ su ne anlama geliyor?
Bir mühendis olarak hesaplayalım; 22 milyon m³ su / 365 gün yani günde 60 bin ton su demek. 60 bin tonu da sizin dediğiniz gibi 60 yıl sonraki olabilecek (bu nüfus artış hızıyla olması pek mümkün gözükmüyor) 300 bin nüfusa bölersek kişi başı günlük 200 litre su eder. Günlük kişi başı 200 litre su standartların üzerinde bir rakamdır. Kaldı ki Uşak’a ilave hem Çokrağan kaynak suyu, hem Karabol suyu (benden sonra Uşak’ta nasıl olsa su bol diyerek Tekstil Organize’ye verildi sanırım) hem de yer altı sularıyla da su verilmektedir.
Allah su vermezse 22 milyon m³ yerine 122 milyon m³ de baraj yapsanız su yok demektir. Küçükler Barajı’nın da 2001’de bittiği de doğru değildir. Açılışı 2004 yılında Sayın Ali Fuat Güven’in valiliği ve benim belediye başkanı olduğum dönemde yapılmıştır. Tarımsal sulama amaçlı yapılan bu barajı milletvekillerimizle içme suyu barajı haline getirdik.
Uşak’a su temini için iktidar milletvekillerimiz ilave barajlar, mevcut barajın kapasite arttırımı gibi projelerde çalışıyor, belediye başkanımız da ha bire kuyu açıp susuzluğa çare arıyor, o da çalışıyor. Ama havada bulut yok bu ne dumandır, yağmur yok. Gelin hep beraber olalım. Yağmur duasına çıkalım. Suyu tasarruflu kullanalım.
Sayın vekilim; Ulubey yolunda neden kanalizasyon kokusu yok? Dokuz Sele Deresi’ne akan kanalizasyon Yavu Köyü arıtma tesisine nasıl bağlandı? Bir yıllık bir belediye nasıl oldu da atık su arıtma tesisi yaptı? Tarımsal amaçlı yapılan Küçükler Barajı nasıl oldu da içme suyu barajına dönüştü? İçme suyu arıtma tesisi nasıl yatırım programına alındı ve bitirildi?
Kentsel dönüşüm projesi nasıl başladı ve bitti? Ata Park ve AKM nasıl yapıldı? Ve daha pek çok eserler nasıl Uşaklıya kazandırıldı hem de kuruş SGK ve Maliye’ye borcu olmadan… Merak ediyorsanız her zaman açıklamaya hazırım.”
Ali Karaoba’nın Açıklaması
CHP Uşak Milletvekili Dr. Ali Karaoba ise şu ifadeleri kullandı:
“Sayın önceki dönem Belediye Başkanlarımızdan Mesut Apaydın, sizler aracılığı ile Uşaklı hemşerilerimizi bazı noktalarla ilgili bilgilendirmek gerekiyor. Konuşmalarımda adınızı sizin döneminizi eleştirmek için değil, aksine sizin ağzınızdan verilen sözlerin bile merkezi hükümet tarafından desteklenmediğini ve bu sözlerin tutulmadığını anlatmak, yerine getirilmeyen birçok vaadi göstermek için açıklama yaptım.
Ben her zaman söyledim, her zaman da söyleyeceğim; Uşak’a kim hizmet ediyorsa Allah razı olsun, Uşak’ta taş üstüne taş koymaya çalışan herkesin yanındayım. Eleştirim bireysel bir eleştiri değil. 2 yıllık TBMM çalışmalarımı gözden kaçırmışsınız. İlgili Bakanlarımızın tamamını tarhanamızla, çiçeğimizle ziyaret ettim. Yapılması gerekenleri anlattım. Her fırsatta Uşak’taki kamu kurumlarındaki olumlu çalışmaları övdüm, tüm kurum amirlerini ziyaret ettim ve birlikte Uşak için çalışmanın önemini anlattım. Yasama faaliyetleri kapsamında tüm kanuni süreçleri başlattım, resmi olarak Bakanlıklara Uşak’ın su sorunu olduğunu gösterdim, sorular sordum. Daha sular kesilmemişken Meclis Araştırma Komisyonu kurulması adına 21 imzalı önergeyi hazırladım, Meclis’e sundum.
Yetmedi, TBMM kürsüsünden, Plan Bütçe Komisyonu’na kadar her fırsatta konuşmalar yaptım, Tarım ve Orman Bakanı’nın kendisine bizzat çözümleri anlattım. Sizce yıllardır bekleyen kurumlar bu çalışmalardan sonra harekete geçti mi? Ne yazık ki hayır. Sizin de bir dönem aktif siyaset yaptığınız AKP, Türkiye’yi TEK ADAM REJİMİNE mahkum etti. Uşaklılar haftalardır susuz kalmış, VARLIK İÇİNDE YOKLUK çekiyor. Tabii ki artık saraylarda yaşayanların, özel uçak koleksiyonu olanların üzerine gideceğiz. Ben de yalnızca bir Milletvekili olarak değil, bir hekim olarak söyleyeyim; 2014’te bitecek denilen projeler bitmezse, 2025’te bitecek denilen yatırımların daha projesi bile yeni hazırlanıyorsa, Uşak son 10 yıldır hakkını alamıyorsa bu iş onlarca demet çiçekle çözülmez. Uşaklılar vergilerini veriyor mu? Hakkıyla veriyor. Uşaklılar ülkeleri için var gücüyle çalışıyor mu? Sonuna kadar. Uşak’ın öz kaynakları doğru kullanılsaydı bu şehir farklı bir noktada olur muydu? Hiç şüphesiz.
Bu yüzden; bizim verdiğimiz örnekleri, açıklamaları, çalışmaları tam takip etmeden yorum yapılmamalıdır. Sizinle aynı noktada olduğumuz bir yer var; ‘Bu böyle olmaz, bu böyle gitmez.’ İlk genel seçimlerde sizi de Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy vermeye ve Türkiye’yi tek adam rejiminden, vaat siyasetinden, liyakatsizlikten kurtarmaya davet ediyorum.”
