Oğuzlar’ın Taşa Kazıdığı Hafıza Gün Yüzüne Çıktı
Uşak, yalnızca coğrafi konumuyla değil, tarihsel hafızasıyla da dikkat çeken bir keşfe daha ev sahipliği yaptı. Uşak Tarih Kültür ve Gelecek Derneği (UTKGD) tarafından Eşme ilçesine çok yakın bir alanda sürdürülen incelemelerde, Türk kültür tarihi açısından son derece önemli kaya panoları tespit edildi.
İki ayrı yüzeyde yer alan çizimlerde; atlı figürler, sancak taşıyan karakterler ve geleneksel savaş taktiklerini betimleyen sahneler dikkat çekiyor. Özellikle bir figürde yayı ters çevirerek ok atan süvari, Türk savaş geleneğinde çok önemli bir yer tutan "yalancı ricat" taktiğini temsil ediyor. Bu taktik, Kaşgarlı Mahmud’un 11. yüzyıldaki eseri Divânü Lügati’t-Türk’te de detaylı şekilde aktarılmıştı.
Oğuzların İzini Taşlara Kazımışlar
İkinci yüzeyde ise deve figürüyle birlikte üç adet “kaz ayağı” tamgası açık şekilde görülüyor. Orta Asya’dan Anadolu’ya uzanan Oğuz göçlerinin kültürel imzalarından biri olan bu işaret, yalnızca bir boya değil, boylar arası ortak hafızaya ve etkileşime işaret ediyor. Aynı tamganın Uşak’taki Tarihi İnay Hanı civarında da görülmesi, bu simgenin ticaret yolları ve konar-göçer güzergâhları üzerindeki önemini bir kez daha gündeme taşıyor.
Uşak, Anadolu’nun Türkleşme Atlasında Stratejik Nokta
Yapılan analizler, kaya panolarında işlenen figürlerin 13. veya 14. yüzyıla, muhtemelen Beylikler Dönemi’ne tarihlendiğini gösteriyor. Bu bulgular, Uşak-Denizli hattında yoğunlaşan Oğuz yerleşimlerinin izlerini arkeolojik verilerle destekliyor.
UTKGD yetkilileri, keşfin henüz bilimsel platformlarda detaylandırılacağını ve yerin korunması amacıyla kesin konumun açıklanmadığını belirtti. Ancak elde edilen bulgular, Uşak’ı Anadolu’daki erken Türk kültür haritasında kilit bir merkez haline getiriyor.
Simgeler Sadece Tarih Değil, Ruh Taşıyor
“Deve ve kaz ayağı” gibi figürlerin sadece sosyal yaşama değil, mitolojik katmanlara da kapı araladığı vurgulandı. Bu semboller, eski Türk inançlarında koruyucu ruhları, totemleri ve kutsal izleri temsil ediyor. Böylece çizimler yalnızca günlük yaşantıya değil, inanç sistemlerine dair de ipuçları barındırıyor.
Teşekkürle Anılan İsimler
Keşfin duyurusunu yapan Alp Arslan Dur, çalışmalarda bilgi paylaşımında bulunan Kumsal Şimşek ve Mustafa Kuzucuk’a teşekkür ederek, bu mirasın hem bilimsel hem kültürel olarak sahiplenilmesi gerektiğini belirtti.
Uşak’ın Taşlarında Saklı Destan
Bu çarpıcı keşif, yalnızca tarih meraklılarının değil, kültürel kimlik arayışında olan herkesin ilgisini çekiyor. Uşak, taşlara kazınmış Oğuz izleriyle geçmişe değil; geleceğe de ses veriyor.