Modern yaşam tarzı, işlenmiş gıdalar, stres ve yetersiz su tüketimi vücudun asit-baz dengesini olumsuz etkiliyor. Uşaklı Doktor Pınar Can Ergün, laboratuvar testlerinde kan pH’ı normal görünmesine rağmen hücre ve dokularda gizli asitleşme olarak bilinen latent asidoz hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Dr. Ergün, latent asidoza kontrolsüz ilaç kullanımı, bağırsak florasında bozulma, kronik kabızlık, yetersiz su tüketimi, hareketsizlik, stres, kronik yorgunluk ve yanlış beslenme alışkanlıklarının yol açabileceğini belirtti. Rafine ve katkılı gıdaların, beyaz un ve şeker içeren yiyeceklerin, asitli içecekler, kahve, çay ve alkolün bu tabloyu ağırlaştırdığını vurgulayan Ergün, hayvansal gıdaların aşırı tüketiminin de dengeyi bozduğunu ifade etti.

Latent asidozun çoğu zaman sinsi ilerlediğini ve belirtilerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini söyleyen Ergün, sürekli yorgunluk ve halsizlik, kas ve eklem ağrıları, konsantrasyon ve hafıza sorunları, sindirim problemleri ve uyku düzensizliklerinin en sık görülen şikâyetler arasında yer aldığını dile getirdi.

Tedavide amaç, vücudun asit-baz dengesini yeniden sağlamaktır. Bu nedenle alkali ağırlıklı beslenme, yeterli su tüketimi, düzenli egzersiz ve stres yönetimi ön plana çıkmaktadır. Ayrıca kişiye özel beslenme planları, bağırsak florasının düzenlenmesi, fonksiyonel tıp uygulamaları, GETAT yöntemleri, şelasyon tedavisi, alkali preparatlar, nöral terapi, prokain baz infüzyonu ve eksozom ile kök hücre desteklerinin de tedavi sürecinde kullanılabileceğini belirten Ergün, bu yaklaşımların hastalığın seyrinde olumlu etkiler sağlayabileceğini kaydetti.

Uşak OSB İtfaiyesinden Afet ve Acil Durum Denetimleri
Uşak OSB İtfaiyesinden Afet ve Acil Durum Denetimleri
İçeriği Görüntüle

Dr. Pınar Can Ergün, vücudun dengesini yeniden kazanmasının enerjiyi artırabileceğini, bağışıklığı güçlendirebileceğini ve kronik şikâyetlerin önüne geçmeye yardımcı olabileceğini sözlerine ekledi.

Muhabir: Melike Pancarcı