Uşak Fay Bloğu’nda hareketlilik sürüyor

Jeoloji uzmanı Prof. Dr. Osman Bektaş, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede Uşak Fay Bloğu’nun 250x100 kilometrelik geniş bir alanı kapsadığını ve bu bölgede tektonik duraylılık büyük ölçüde sağlansa da derin akışkan basıncı kaynaklı sığ depremlerin sürdüğünü vurguladı.

Bektaş’a göre bölgede meydana gelen depremler genellikle blok kenarındaki fay hatları üzerinde yoğunlaşıyor. Bu durum, sistemin hâlâ enerji boşaltma sürecinde olduğuna işaret ediyor.

1969’dan bugüne yayılan stres birikimi

Uzman açıklamasında, 1969 yılında Alaşehir’de başlayan depremselliğin zamanla tüm Uşak Bloğu’na yayıldığını belirtti. Bölge, geçmişte yaşanan yedi büyük depremin oluşturduğu stres transferi nedeniyle halen risk altında. Bu stresin komşu bloklara sıçrama ihtimali ise yeni bir kırılmanın tetikleyicisi olabilir.

Olası senaryo: Depremler blok içine kayabilir

Bektaş, gelecekteki depremlerin yalnızca blok kenarlarında değil, blok içi kırıklarda da meydana gelebileceğini ifade etti. Bu durum, depremlerin merkezinin zamanla Uşak şehir merkezine veya çevre ilçelere doğru kayabileceği anlamına geliyor.

Uşak halkına uyarı: Hazırlık elden bırakılmamalı

Bölge halkı için uyarılarda bulunan Prof. Dr. Bektaş, mevcut depremlerin “öncü nitelikli” olabileceğini, dolayısıyla yerel yönetimlerin ve vatandaşların olası bir büyük depreme karşı hazırlıklarını sürdürmesi gerektiğini vurguladı.
Uşak, Banaz, Eşme ve Sivaslı hattında gözlemlenen sarsıntıların kısa vadede küçük ölçekli olacağı tahmin edilse de, stresin birikmeye devam ettiği gerçeği değişmiyor.

Sarsıntılar küçük, risk büyük

Tektonik açıdan görece duraylı bir döneme girilmiş olsa da Uşak Fay Bloğu, Türkiye’nin aktif deprem kuşakları arasında yer almayı sürdürüyor. Uzmanlar, “küçük depremlerin rahatlatıcı değil, uyarıcı” olduğunu hatırlatarak bölgedeki yapı denetimlerinin artırılması gerektiğine dikkat çekiyor.

Muhabir: Yavuz Kuşdemir