UNICEF Türkiye İş Danışma Kurulu, bugün İstanbul’da gerçekleştirilen sekizinci toplantısında özel sektör temsilcileri, UNICEF Türkiye yöneticileri, gençlik temsilcileri ve UNICEF Türkiye Milli Komitesi yetkililerini bir araya getirdi. UNICEF Türkiye Temsilcisi Paolo Marchi’nin başkanlık ettiği toplantı, özel sektörün çocuk hakları ve gençlerin refahının güçlendirilmesindeki kritik rolünü bir kez daha hatırlattı.

Gençler İçin Fırsatlar Güçleniyor

Toplantının açılışında, 14–18 yaş grubuna yönelik fırsatları genişletme taahhüdünde kaydedilen ilerleme değerlendirildi. UNICEF, güncellenen yeşil ve dijital beceri içeriklerinin ulusal müfredata entegrasyonu hakkında son bilgileri paylaştı. Ocak 2026 itibarıyla bu müfredat, 9 ve 10. sınıflardaki yaklaşık 2 milyon öğrenciye ulaşacak. Takip eden eğitim yılında ise 11 ve 12. sınıflardaki 1,8 milyon öğrenci de programa dahil edilecek. Böylece toplam 3,8 milyon genç, iklim direncini artıran ve iş gücü piyasasının ihtiyaçlarını karşılayan kritik becerilerle donatılmış olacak. Paolo Marchi, çocuklara yapılan yatırımın Türkiye’nin sosyal ve ekonomik dayanıklılığını uzun vadede güçlendirdiğini belirterek, özel sektör iş birliğinin önemine dikkat çekti. Marchi, “Bugün çocuklara yaptığımız yatırım, önümüzdeki on yılların toplumunu şekillendiriyor” dedi.

Gençlerin Kararlardaki Etkin Rolü

Toplantıda söz alan gençlik temsilcileri, UNICEF destekli platformların kendilerini politika geliştirme süreçlerinde aktif birer paydaş hâline getirdiğini vurguladı. Gençlik Liderler Konseyi Temsilcisi Felat Kocahal, “Bu platformlar bize masada yalnızca bir yer değil, kararları etkileyen bir ses veriyor” diyerek genç katılımının güçlendirici etkisini anlattı.

Erken Çocukluk Gelişimi ve Çocuk Koruma Çalışmaları

UNICEF’in Erken Çocukluk Gelişimi (EÇG) alanındaki çalışmalarında yakalanan ivme de toplantının gündemindeydi. Üyeler, yaşamın ilk yıllarının uzun vadeli kazanımlar açısından kritik olduğunu belirterek, EÇG modellerinin genişletilmesinde özel sektöre önemli iş birliği fırsatları bulunduğuna dikkat çekti. Toplantıda ayrıca çocuklara yönelik şiddetin önlenmesi, müdahale sistemlerinin güçlendirilmesi ve toplum temelli yaklaşımların önemi vurgulandı. Şirketlerin tedarik zincirleri, çalışma alanları ve toplumlarda çocuklar için güvenli ortamlar geliştirmeye nasıl katkı sunabileceği tartışıldı. Rönesans Holding, Çimko ve Unilever ile yürütülen başarılı projeler, UNICEF’in özel sektörle birlikte sürdürülebilir ve etkili modeller geliştirebileceğinin somut örnekleri olarak öne çıkarıldı. Bu ortaklıkların daha fazla çocuk ve aileye ulaşacak şekilde nasıl yaygınlaştırılabileceği de değerlendirildi.

Dünya Çocuk Günü’ne Özel Anma

Toplantı, her yıl 20 Kasım’da kutlanan Dünya Çocuk Günü’ne yönelik özel bir anma ile sona erdi. Kurul üyeleri, dünya genelinde çocukların artan zorluklarla karşı karşıya olduğu bir dönemde, çocukların sesinin güçlendirilmesi ve haklarının korunması yönündeki kararlılıklarını bir kez daha yineledi.

Muhabir: HABER MERKEZİ