Türkiye’de son yıllarda kitap okumaya olan ilginin artmasıyla birlikte, kütüphane sessizliğini aratmayan yeni nesil kafeler yükselişe geçti. “Sessiz Kitap Kafe” adı verilen bu mekanlarda konuşmak yasak; telefon sesi, yüksek kahkaha ya da müzik yok. Sadece kitapların sayfalarını çevirme sesi ve kahve kokusu var.
İstanbul Kadıköy’de başlayan bu akım kısa sürede Ankara, İzmir, Bursa ve Eskişehir gibi kentlere de yayıldı. Son olarak Konya, Trabzon ve Gaziantep’te de açılan benzer konseptteki kafelerle birlikte, Türkiye genelinde sayıları 60’ı aşan sessiz kitap kafeler hem öğrencilerin hem de çalışanların uğrak noktası haline geldi.
Kitapseverlerin kendi kitaplarını getirebildiği ya da mekânın raflarından ödünç alabildiği bu kafelerde, sessizliği korumak için özel kurallar uygulanıyor. Kulaklıkla müzik dinlemek serbest, ancak konuşmak kesinlikle yasak. Bu ortamlar özellikle sınavlara hazırlanan gençlerin ve freelance çalışanların ilgisini çekiyor.
Uzmanlar, bu yeni kültürün sadece bir “moda” değil, dijital dünyadan bunalan bireylerin bilinçli bir kaçışı olduğuna dikkat çekiyor. Sosyolog Dr. Emine Yavuz’a göre, “Sessiz kitap kafeler, yalnız kalmak isteyen ama aynı zamanda sosyal bağını koparmak istemeyen bireyler için güvenli bir alan yaratıyor.”
Kültür ve Turizm Bakanlığı da bu ilgiyi fark ederek, halk kütüphanelerine bağlı bazı kafeteryalarda sessiz alanlar oluşturulması için çalışma başlattı. Bakanlık yetkilileri, okuma kültürünü yaygınlaştırmak amacıyla belediyelerle iş birliği içinde benzer projeleri desteklemeye hazırlanıyor.
Türkiye’de kitap okuma oranlarının artırılmasına katkı sunan bu sessiz mekanlar, modern yaşamın gürültüsünden kaçanlar için adeta bir huzur adası haline gelmiş durumda.