Ege Maden İhracatçıları Birliği tarafından 23–28 Kasım 2025 tarihlerinde düzenlenecek Meksika Ticaret Heyeti kapsamında Türkiye’den 12 firma, Meksikalı doğal taş ithalatçılarıyla birebir görüşmeler gerçekleştirecek. Program; B2B toplantılar, potansiyel iş ortaklarıyla firma ziyaretleri ve sektörün güncel ihtiyaçlarının analiz edilmesini kapsıyor. Türk firmaları, Meksika’nın hızla büyüyen doğal taş pazarını yerinde inceleyerek yeni ticaret kanallarına erişmeyi hedefliyor.
“Meksika artık uzak bir coğrafya değil, stratejik hedef pazar”
Latin Amerika’nın en büyük ikinci ekonomisi olan Meksika’nın ABD’ye komşuluğuyla güçlü bir ticaret avantajı sunduğunu belirten Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, Türkiye’nin Ocak–Ekim 2025 döneminde 5 milyar dolarlık maden ihracatı yaptığını söyledi. Bu rakamın 1,7 milyar dolarlık kısmını doğaltaş ürünleri oluşturdu. Türkiye’nin Meksika’ya yaptığı doğaltaş ihracatı aynı dönemde 4 milyon dolar olurken, hedefin bu rakamı 50 milyon dolara taşımak olduğunu belirten Alimoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Meksika pazarı bizim için artık sadece uzak bir coğrafya değil; Kuzey ve Güney Amerika’ya açılan stratejik bir ticaret kapısı.”
Doğaltaş pazarı 2032’de 80 milyar doları aşacak
Başkan Alimoğlu, Meksika’nın ABD ile Serbest Ticaret Anlaşması sayesinde Türk ihracatçılarına rekabetçi koşullar sunduğunu vurgulayarak ülkenin şehirleşme, yatırım ve sanayi modernizasyonuyla hızla büyüdüğünü söyledi. Küresel doğaltaş pazarının 2032’de 80 milyar doları aşmasının öngörüldüğünü belirten Alimoğlu, Meksika’da özellikle lüks konut projeleri, turizm yatırımları ve ticari yapıların doğal taş talebini yükselttiğini ifade etti. İşlenmiş ürünlere, özellikle slab (plaka) formatına olan ilginin belirgin şekilde arttığını da ekledi.
“Türkiye Meksika pazarında çok daha üst sıralara çıkabilir”
Meksika’nın doğaltaş ithalatında Hindistan’ın hacimli ürünleriyle ilk sırada yer aldığını belirten Alimoğlu, İspanya’nın lüks segmentte güçlü olduğunu, Çin’in ise düşük maliyetli slab ve blok taşlarda öne çıktığını söyledi. Bu rekabet tablosunda Türkiye’nin çeşitlilik, teknik kalite ve rekabetçi fiyat avantajlarıyla dördüncü sırada olduğuna dikkat çeken Alimoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Brezilya ve İtalya egzotik ürünlerde iddialı olsa da toplam hacim sınırlıdır. Türkiye ise ürün zenginliği ve işleme kabiliyetiyle Meksika pazarında çok daha güçlü bir pay alabilecek kapasitededir.” (EİB)
