(ÖZEL HABER) - Uşak Tanıtım Grubu üyelerinden Ömer Kahya’nın daveti üzerine Şükraniye Köyü’ne giden emekli öğretmen ve araştırmacı yazar Lütfi Emre, Kuvayı Milliye Komutanı merhum Mehmet Hacım’ın yaklaşık bir asır önce inşa ettirdiği tarihi konağı yerinde inceleyerek izlenimlerini paylaştı. Uşak’ın kültürel mirası arasında önemli bir yere sahip olan yapı, hem mimarisi hem de içinde barındırdığı hatıralarla dikkat çekiyor.
Köye yapılan ziyarette, cephesi dar fakat geriye doğru uzanan iki katlı cumbalı konak, ilk bakışta ziyaretçilerini büyüledi. Yapının hemen yanında bulunan, 1932 tarihli orijinal çıkrıklı 20 metrelik kuyu ise tarihî dokuyu tamamlayan unsurlardan biri olarak öne çıktı. Büyük çam ağaçlarının çevrelediği konakta temizlik ve düzenin titizlikle korunduğunu ifade eden Emre, her köşenin ziyaretçi kabulüne hazır şekilde muhafaza edildiğini belirtti.
Alt katta geçmeli odalar, mutfak, abdestlik ve günlük yaşam izleri taşıyan bölümlerin bulunduğunu aktaran Emre, üst katın ise konağın ruhunu en belirgin şekilde yansıttığını söyledi. Mavi oda olarak tanımlanan bölümde, duvardaki saat, gramofon, Tanburi Cemil Bey plakları, av tüfeği ve kılıç gibi eşyaların geçmişle güçlü bağlar kurduğunu ifade etti. Emre, Kuvayı Milliyeci Mehmet Hacım’ın sıkça vakit geçirdiği bu odada kahve içtiği köşelerde fotoğraflarının çekildiğini belirterek, “Karlı bir günde bu gramofonu yeniden kurup Tanburi Cemil Bey çalarken burada oturmayı hayal ettik” dedi.
Mehmet Hacım’ın savaş döneminde köyündeki evi yanınca, eşi Şükraniyeli olduğu için bu konağı yaptırdığı kaydedildi. Hacım’ın, Uşak Şeker Fabrikası’nın büyük hissedarlarından biri olduğu, “Ateş Değirmeni” olarak bilinen buharlı un fabrikasını kurduğu ve kiremit üretimi ile çiftçilik ve han işletmeciliği yaptığı biliniyor. Önderliğiyle tanınan Hacım’ın, konağı 1940’lı yıllarda rüzgâr enerjisiyle aydınlattığı, o dönem için oldukça ileri bir teknoloji olan rüzgâr gülüyle elektrik üretimi sağladığı da Emre’nin notlarında yer aldı. Odalardaki siyah elektrik düğmeleri, bu yeniliğin izlerini hâlâ taşıyor.
Emre, çok sayıda ve maddi durumu yerinde olan varislerin bulunduğunu hatırlatarak, konağın aslına uygun bir restorasyonla yeniden canlandırılması gerektiğini vurguladı. Tarihî yapının tarım, hayvancılık ve kırsal turizm merkezi olarak değerlendirilmesi hâlinde hem Şükraniye’ye hem de Uşak’ın kültürel kimliğine büyük katkı sunacağını ifade etti. Lütfi Emre, “Kuvayı Milliyeci Miralay Hacımlı Mehmet Bey’in girişimci, çalışkan ve vatansever ruhu, bu konağın yeniden hayat bulmasıyla canlanacaktır” sözleriyle çağrısını tamamladı.
