Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre dünya genelinde iki buçuk milyon menenjit vakası ve 250 bin ölüm görüldüğünü dile getiren Ege Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zafer Kurugöl “24- 30 Nisan Aşı Haftası” dolayısıyla önemli açıklamalarda bulundu.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, dünya genelinde her yıl iki buçuk milyon menenjit vakası ve iki yüz elli bin ölüm görülüyor. Menenjit ölümleri ve menenjite bağlı sakatlıklar hala önemli bir yer tutarken özellikle küçük bebekler için önemli bir sağlık sorunu olarak görülüyor. Beş yaş altı çocuklarda alt solunum yolu enfeksiyonlarından (zatürreden) sonra ikinci sırada ölüm nedeni olan menenjit, aşıyla önlenebiliyor. Menenjiti önleyici etkisi bulunan aşılar arasında Pnömokok aşısı, Haemophilus influenza tip b (Hib) aşısı ve meningokok aşıları bulunuyor. Bu aşılardan pnömokok aşısı ve beşli karma aşısı içinde bulunan Hib aşısı bebeklere rutin olarak uygulanırken meningokok aşıları ruhsatlı ve piyasada satışı yapılıyor ancak henüz aşı şemasında yer almıyor. Pnömokok ve Hib aşısının kullanımına bağlı olarak ülkemizde pnömokok ve Hib menenjiti vakalarında yıllar içerisinde belirgin azalma görülürken, ancak meningokok menenjitleri halen görülmeye devam ediyor. Türkiye’de son beş yıldaki menenjit vakalarının yüzde 75'inden fazlasını meningokok oluşturuyor. Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de menenjitin en önde gelen nedeni meningokoklar olarak kabul ediliyor.6 aylıktan küçük bebeklerin menenjitten korunması çok önemli
Menenjitin kalıtsal bir hastalık olmadığını ifade eden Ege Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zafer Kurugöl, “Bazı kalıtsal hastalıkları olanlar risk grubunda olabilir ama menenjit kalıtsal bir hastalık değildir. Erkekler ve kızlar arasında önemli bir farklılık söz konusu değildir ama yaş dağılımı açısından hem görülme yaşı hem de sakatlıkların en fazla çıktığı yaş grubu bir yaş altı bebeklerdir. Bu durum meningokok, pnömokok ve Hib gibi en sık görülen bakteriyel menenjit etkenleri için geçerlidir. Gerek meningokok gerekse pnömokok ve Hib menenjitlerinin her üçü de bir yaş altındaki çocuklarda en sık görülür ve bu dünyada hemen hemen tüm ülkeler için geçerlidir” dedi. Ülkemizde yapılan çalışmalar göstermiştir ki meningokok enfeksiyonlarının en sık görüldüğü yaş grubu ve en fazla sakatlığa neden olduğu yaş grubu bir yaş altı bebeklerdir diyen Prof. Dr. Zafer Kurugöl, Türkiye'de meningokok menenjitlerinin 6 ay civarında tepe noktasına ulaştığını, vakaların en fazla görüldüğü yaş grubunun 4-6 ay bebekler olduğunu söyledi. Bu nedenle menenjitten korunmada altı aydan önce erken korunmanın çok önemli olduğunu vurguladı.Korunmanın en etkili yolu aşı
Menenjite karşı korunmada, menenjit salgınlarını önlemede en önemli silahın aşı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Zafer Kurugöl “Aşı yanında tabii ki mümkün olduğu kadar temastan kaçınmak, el yıkamak, hijyen kurallarına dikkat etmek, hasta olan kişilerle kalabalık ortamlarda mümkün olduğunca bulunmamak gerekli. Ancak yaşadığımız çağda bunları uygulamak oldukça zor. Örneğin bir futbol maçına, eğlence yerine gidiyorsunuz ve kalabalık ortamdasınız. Hele ki sigara içilen bir ortamdaysanız risk artıyor. Bunlardan kaçınmak sosyal yaşamda olanaksız. Yine hac, umre ziyaretleri risk oluşturuyor. Bu nedenle korunmada yapılabilecek en önemli şey aşı oluyor.” dedi.İnsan hayatını geri dönülmez şekilde olumsuz etkileyen bir hastalık
Menenjitin dünya genelinde en önde gelen nedeninin meningokoklar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kurugöl, "Meningokok bakterisi, menenjit yapabildiği gibi menenjitten çok daha tehlikeli olan meningokoksemi dediğimiz kan zehirlenmesine de yol açar. Meningokoksemide en iyi koşullarda bile ölüm oranı yüzde 40'tır, yani meningokoksemide en ileri tedavileri uygulasanız bile her on hastadan dördünü kaybedersiniz. Yeterli ve erken tedavi yapmazsanız bu oran yüzde 70'e çıkar, yani hastayı yüzde yetmiş ihtimalle kaybedersiniz. Bu oranlar çok yüksek, korkutucu oranlardır. Hasta yaşasa bile, yaşayanların yüzde 20'sinde yani her beş hastanın birinde çok önemli, kalıcı sakatlıklar görülür. En sık rastlanan sakatlıklar işitme kaybı, zekâ geriliği, öğrenme bozukluğu, konuşma bozukluğu, motor bozukluklar, kronik böbrek yetmezliği ve ekstremite kayıplarıdır. Çocuklar bir kolunu, bacağını, bazen her ikisini birden kaybedebilirler. Özetle, meningokok menenjiti ve meningokoksemi yaşamı tehdit etmesinin ötesinde insan yaşamını geri dönülmez şekilde olumsuz etkileyen bu sonuçlara yol açabilen tehlikeli bir hastalıktır.” şeklinde konuştu.(HABER MERKEZİ)
Muhabir: Uşak Haber Gazetesi





