Psikolog Erhan Özden, ilişkilerde sık karşılaşılan “Süpermen Sendromu”na dikkat çekerek, çift dinamiğini derinden etkileyen bu görünmez rolün ardındaki psikolojik yapıyı anlattı. Özden, popüler kültürün utangaç Clark Kent’ten kusursuz Süpermen’e dönüşümünü hatırlatarak, “Bu metafor yalnızca bir çizgi roman figürü değil; birçok ilişkide sessizce sürdürülen bir rolün ifadesidir” dedi.
Özden’e göre Süpermen Rolü, kişinin ilişkide sürekli iyileştiren, önlem alan, kollayan ve partnerin ihtiyaçlarını ondan önce gören kişi hâline gelmesiyle ortaya çıkıyor. Dışarıdan bakıldığında sevgi dolu görünen bu yapı, çoğu zaman çocukluk döneminde görülmemiş olmanın, değersizlik hissinin ve faydalı oldukça sevilme inancının bir sonucu. “Süpermen partner ebeveyn kıyafeti giyer; karşısındaki ise yavru kedi rolünde güvende kalmaya çalışır. Bu iki rol birbirini görünmez şekilde tamamlar” ifadelerini kullanan Özden, bu dinamiğin sağlıklı yetişkin ilişkisinin önüne geçtiğini belirtti.
Özden’e göre Süpermen rolünün temelinde büyük bir korku var:
Eksik haliyle görünmek. Bu nedenle kişi, partnerinin hayatını kolaylaştırmayı, kontrol etmeyi ve çözüm sunmayı bir tür duygu düzenleme yöntemi olarak kullanıyor. “‘Ben hallederim’ demek çoğu zaman ‘Yaklaşma, kırılgan yerimi görme’ anlamına gelir.” diyen Özden, Süpermen partnerin kendi ihtiyaçlarını arka plana ittiğini, ilişkide hep veren tarafta kalmasına rağmen duramadığını çünkü durursa değersizlik hissiyle yüzleşeceğini vurguladı.
Süpermen partnerlerin çoğu, Sürekli yoruluyor, Görülmediğini hissediyor, İlişkide hep sorumluluğu üstleniyor, Ama geri çekilemiyor. Özden, bu durumu “Kumandasız televizyon dönemi” metaforuyla açıklıyor: Çocuklukta evde sürekli bir şeyleri halleden, görev adamı hâline gelen çocukların, yetişkinlikte de değeri işleviyle ölçülmüş hissederek ilişkilerde aynı rolü sürdürdüğünü söylüyor.
Yavru kedi–Süpermen döngüsü: Bir yetişkin ve bir çocuk ilişkisi
İlişkide yavru kedi rolü varsa Süpermen kaçınılmaz olarak ortaya çıkıyor. Yavru kedi geçmişte yeterince korunmamış, bugün ise partnerinden ebeveynlik bekleyen tarafı temsil ediyor. Süpermen bu boşluğu doldurarak kendi içindeki çocuğu iyileştirmeye çalışıyor; ancak bu döngü iki yetişkini değil, bir yetişkin–bir çocuk ilişkisini ortaya çıkarıyor. Bu nedenle yavru kedi bağımlı hâle gelirken, Süpermen tükeniyor, görünmezleşiyor ve gizli bir öfke taşıyor.
Sağlıklı ilişki modeli: İki yetişkinin buluşması
Özden, sağlıklı ilişkinin ne Süpermen ne de yavru kedi rolünü barındırdığını ifade ederek, olması gereken iletişimin açık ve yetişkin bir dille kurulması gerektiğini belirtiyor:
“Ne ‘Seni yemeğe götüreceğim’ dayatması,
Ne de ‘O benim isteğimi anlasın’ beklentisi…
Sağlıklı ilişki, iki yetişkinin ihtiyaçlarını açıkça ifade edebildiği ilişkidir.”
Özden’e göre ilişkilerde iyileştirici olan şey, kusursuz bir kahraman olmak değil; duygularını tanıyan, ihtiyaçlarını ortaya koyabilen, sınırlarını koruyabilen iki yetişkinin karşılaşabilmesidir. (doktortakvimi)