Duygular insanın temel yapı taşlarındandır. Ancak çoğu zaman duygularla ne yapacağımızı bilemeyiz. Uzman Psikolog Berfin Aşar’a göre, duygularla savaşmak yerine onları anlamak ve dönüştürmek psikolojik dayanıklılığımızı artırıyor. Uzm. Psikolog Berfin Aşar, duygularla baş etme yöntemleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Kimi zaman öfke, üzüntü, korku ya da utanç gibi zorlayıcı hislerin altında ezildiğimizi belirten Aşar, bu duyguların bastırıldıkça büyüdüğünü ve kişide kronik stres, tükenmişlik ya da anksiyete gibi sonuçlara yol açabileceğini vurguladı.
Duygularla Sağlıklı İlişki Kurmanın 6 Aşaması
Ezilmek Doğaldır Ama Kalıcı Olmamalı
Aşar’a göre zorlu duygular karşısında ezilmek, donakalmak ya da bastırmak insan beyninin savunma mekanizmasıdır. Ancak bu halin kalıcı hale gelmesi, duygusal dengeyi bozar.
Taşımak, Yük Olabilir
“Duygularını içinde tutmak bazen dayanıklı olmanın göstergesi gibi algılanır. Oysa sürekli taşınan duygular, zamanla zihinsel yorgunluk yaratır” diyen Aşar, geçmişin yüklerini bugüne taşımamanın önemine dikkat çekiyor.
Analiz Faydalı Ama Yetersizdir
Duygular üzerine düşünmek değerli bir adımdır fakat aşırı analiz, hissetmekten kaçınmanın başka bir yolu olabilir. Aşar, “Duygular yalnızca anlaşılmak değil, aynı zamanda hissedilmek ister” diyor.
Her Duygu Bir Mesaj Taşır
Korku güvenlik ihtiyacını, öfke sınır ihlalini, üzüntü kaybı temsil eder. Aşar’a göre duygulara kulak vermek, içsel ihtiyaçlarımızı anlamamıza yardımcı olur.
Kabul Etmek Teslim Olmak Değildir
Aşar, “Kabul etmek, duygulara teslim olmak değil, onlara direnmekten vazgeçmektir. Bu, psikolojik esnekliğin ilk adımıdır” diyerek kabulün gücünü vurguluyor.
Duygular Dönüşebilir
Duygular öğrenilip kabul edildiğinde, öfke sağlıklı sınır koymaya, korku dikkatli planlamaya, üzüntü ise empatiye dönüşebilir. Aşar, “Duygularla ilişkimizi dönüştürdüğümüzde, hayatımızı da dönüştürürüz” ifadesini kullanıyor.
Duygularla Savaşmak Yerine Onlarla Yaşamayı Öğrenin
Aşar, duyguların düşman değil, yaşamın rehberi olduğunu belirtiyor:
“Her duygu bir mesaj taşır. Bu mesajları okuyabildiğimizde içsel özgürlüğe yaklaşırız. Bastırmak yerine anlamayı, kaçmak yerine dönüşmeyi seçen bireyler, ruhsal dayanıklılıkta önemli bir yol kateder.”