Atatürk’ün 19 Şubat 1923 tarihinde Uşak’a gelişi ve karşılanmasını simgeleyen fotoğrafta yer alan dönemin müftüsü Ali Rıza Bodur’un akrabası Semih Boduroğlu, sosyal medya hesabından tarihi bir mesaj yayınladı. 1122-3

Boduroğlu tarihi fotoğrafla birlikte yayınladığı mesajında ‘’Yeni Diyanet İşleri Başkanı Safi Arpaguş’un makam odasına astığı fotoğraf Atatürk’ün Uşak’ta dualarla karşılanışını gösteriyor. Fotoğraftaki dua eden sarıklı ve cübbeli şahıs anne dedemin ağabeyi, o tarihteki Uşak Müftüsü Ali Rıza Bodur’dur’’ dedi.

Uşak’ta Gıda Denetiminde 7,4 Milyon TL Ceza!
Uşak’ta Gıda Denetiminde 7,4 Milyon TL Ceza!
İçeriği Görüntüle

20 Uşak19 Eylül1923

Fotoğrafın Hikayesi

19 ŞUBAT 1923 - 19 ŞUBAT 1923

Atatürk, İzmir İktisat Kongresi’nden Ankara’ya dönerken, 19 Şubat 1923 te Uşak’a bir kez daha gelir. Yanında, yeni evlendiği eşi Latife Hanım, Genel Kurmay Başkanı Fevzi (Çakmak) Paşa da vardır. Daha beşbuçuk ay önce alevler içinde yanan Uşak, o gün baştanbaşa bayraklarla donatılmıştır. Atatürk trenden iner inmez, Uşak Kaymakamı, Belediye Başkanı ve Müftü, konuklara "Hoş Geldiniz" derler. Müftünün Türkçe duası Atatürk’ün çok hoşuna gider.

İstasyondan şehre kadar cadde, halılarla döşenmiştir. Atatürk, askeri birliği denetler, halkı ve öğrencileri selamlayarak, doğruca Hükümet Konağına gelir. Kısa bir dinlenmeden sonra heyetlerle görüşen Atatürk, balkona çıkarak Uşaklıları bir daha selamlar.

O gün Türk Ocağına gelen Atatürk, kahvesini yudumlarken, gençlerden biri kürsüye çıkar. Konuşmasında, Atatürk’ü Bismark’a, Napolyon’a benzetir, onlarla karşılaştırır. Atatürk, konuşmanın bu yerinde kaşlarını çatar, dayanamayarak gencin sözünü keser ve şunları söyler:

-Arkadaşımızın izinleriyle, burada bir noktayı aydınlatmak için sözlerini kesiyorum. Efendiler! Bu arkadaş beni Bismark ve Napolyon’la karşılaştırıyor. Napolyon kimdir? Tac ve macera peşinde koşan bir insan.. Bismark’sa tacidara hizmet eden bir adam. Ben bunlardan hiçbiri değilim ve olamam.

Genç konuşmacı pek sıkılır ve şunları söyler: "Affedersiniz Paşam, sizin şan ve şerefinizden bahsetmek istiyordum" deyince Atatürk bu sefer:

-Hangi şan ve şeref? Eğer mensup olduğum milletin şanı ve şerefi varsa ben de şanlı ve şerefliyim.. Şan da, şeref de milletimindir. İçinizden biri çıkar da sırf şan ve şeref için koşar, milletinden koparsa biliniz ki başınıza beladır. Millet bu gibilere asla müsaade etmemelidir.

Atatürk’ün bu sözleri alkışlarla karşılanır. Atatürk te konuşan gencin iyi niyetini bildiği için onu okşar.

Türk Ocağı’ndan sonra, Latife Hanım’ın yakın akrabası, Uşak Belediye Başkanı Enver Beyin evine gidilir, öğle yemeği orada yenir. Akşama doğru Atatürk, Eskişehir’de kendisini bekleyen İsmet (İnönü) ve Lozan Heyeti ile buluşmak üzere trene biner, törenle uğurlanır.

Diyanet Isler Baskani Makami Ataturk Resmi

Muhabir: Hüsnü Kazım Özler