Çocuklarda alerjik hastalıkların görülme sıklığı giderek artıyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Serdar Şahin, alerjik hastalıkların genetik yatkınlıkla birlikte çevresel faktörlerden de etkilendiğini belirterek, ailelere önemli uyarılarda bulundu. Dr. Şahin, alerjinin bağışıklık sisteminin çevredeki bir maddeye karşı normalden farklı, abartılı tepki vermesiyle ortaya çıktığını ifade etti. “Eğer bu tepki bronşlarda gelişirse astım, burunda olursa saman nezlesi, gözlerde gelişirse göz alerjisi, bağırsaklarda olursa besin alerjisi meydana gelir” dedi.
Dört Temel Risk Faktörü
Alerjik duyarlılığın oluşmasında hijyen kuralları, beslenme alışkanlıkları, sık antibiyotik kullanımı ve çevresel irritanların etkili olduğunu söyleyen Şahin, şunları aktardı:
Aşırı hijyen: Çocuğun bağışıklık sisteminin mikroplarla doğal şekilde karşılaşmasını engelleyebilir.
Gereksiz antibiyotik: Astım ve saman nezlesi gibi alerjiler çoğu zaman enfeksiyonla karıştırıldığından, çocuklar sıkça antibiyotik alabiliyor.
Endüstriyel gıdalar: Gazlı içecekler, çikolata, cips ve katkı maddeli yiyecekler riski artırıyor.
Çevresel faktörler: Sigara dumanı, egzoz gazı, kirli hava, hareketsiz yaşam tarzı ve obezite alerji riskini yükseltiyor.
Anne Sütünün Önemi
Dr. Şahin, uzun süreli anne sütü kullanımının alerjilere karşı en önemli koruyucu faktörlerden biri olduğunu vurguladı. Katkı maddeleriyle geç karşılaşmanın da çocuk sağlığı için kritik olduğunu belirtti. Ailelere seslenen Şahin, “Çocuğunuzu alerjik hastalıklardan korumanın yolu, dengeli beslenme, hijyen konusunda aşırıya kaçmama, gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınma ve çevresel faktörlerden uzak tutmaktan geçiyor” dedi. (Kaynak: doktortakvimi)