AK Parti Uşak Milletvekili, Dr. İsmail Güneş, döviz konusunda ki yaptığı son açıklamalarla ilgili pek çok çarpıtmalar gördüğünü ifade ederek işin aslının bilinmesi için sosyal medya hesabı üzerinden çarpıcı açıklamalarda bulundu. Güneş, “Geçtiğimiz günlerde plan bütçe komisyonunda yaptığım konuşmanın belli bir kısmını alarak, çarpıtarak bunun üzerinden kendine rant devşirmeye çalışan gazeteciler ve siyasetçiler gördüm. Hatta kendi işini yapmayıp ta bunun üzerinden kendini aklamaya çalışanlar gördüm. Ben işin doğrusunu anlatmak isterim. Burada söylediğim fikirler kendime aittir. Adalet ve Kalkınma Partimizi bağlamaz” dedi.
7 yıldır plan bütçe komisyonu üyesi olduğunu ifade eden Güneş, “Hep geriye dönüp baktığım zaman Türkiye’nin dönem dönem ekonomik krizlere girdiğini, dövizlerin yükseldiğini ve dolayısıyla da enflasyon ve faizlerin yükseldiğini, dışarıdan sıcak paranın geldiğini, yüksek faiz alıp kısa sürede döviz bazında paralarını ikiye katlayıp gittiklerini gördüm. Bu krizlerin çıkış sebebi ne olursa olsun. İsterseniz kitap fırlatma veya basit bir söz olabilir. Herhangi bir şeyden dolayı çıkabilir. Tabi ki bunun altında yatan nedenler nedir diye düşündüğüm zaman Türkiye’nin bir ihracatı ve ithalatı ve Cari açığı var. Türkiye’ye giren bir para ve döviz bazında çıkan bir para var. Bunlara baktığım zaman da Türkiye’nin cari açığının olduğunu görmekteyiz” diye konuştu.
BEN BİR EKOMNOMİST DEĞİLİM
Türkiye’ye sürekli döviz girmesi gerektiğini vurgulayan Güneş, “Cari açığın bir kısmını da özellikle doğalgaz ve petrol ürünlerine yapılan harcamalar oluşturmakta. Eğer dışarıdan Türkiye’ye döviz girişi olmazsa veya Türkiye’de ki dövizi yükseltmek isteyen dövizi manipüle etmek için döviz almaya başladıkları zaman, vatandaşımız da bu alıma katılarak dövizin yükselmesine sebep olmaktadırlar. Netice olarak döviz yükseldiğinde enflasyon yükselmekte, arkasından da faiz yükselmektedir. Ben bu döngüyü nasıl kırabilirim diye düşündüm. Tabi ki bir ekonomist değilim, bu konuda ekonomistlerin fikirleri benim için çok önemli” şeklinde konuştu.
Muhalefet ve diğer partilerden olsun, bu konuyla ilgili bir çözüm üreten olmadığını ifade eden AK Partili Güneşi şunları söyledi:
“Muhalefet partileri sizin adaletiniz ve demokrasiniz daha iyi olsa, döviz bu kadar yükselmez diyorlar. Bu doğru değil. Netice olarak burada sizin bir kırılganlığınız var. Eğer Türkiye’nin çıkarları emperyalist güçlerle çatıştığı ve Türkiye kendi çıkarlarını koruduğu zaman her zaman Türkiye’ye müdahale olabilir. Sizin demokrasiniz ve adaletinizle yakından uzaktan ilişkisi olmayabilir. Geçtiğimiz dönemlerde Trump’ta bunu itiraf etti. ‘Türkiye’ye ekonomik bir saldırı yaptık’ dedi. Biz bunu nasıl önleyeceğiz?
Baktığımızda 1980 yılında sonra serbest piyasa ekonomisine geçmişsiniz. Döviz ve Türk Lirası’nın yurt dışı ve yurt içinde serbest dolaşımına izin vermişsiniz. Buraya kadar bir sorun yok ama dünyada çeşitli devletler var. Kendi parasını kullanan devletler var, yine aynı şekilde hem kendi parasını ve dövizi serbest bırakan ülkeler var. Birde dövizi yatırım aracı olarak bizim gibi kullanan ülkeler var. Dövizi serbest bırakmışız ama dövizi yatırım aracı olarak kullanan ülkelerden biride biziz. Ülkemizde yüzde 30-35 civarında ki döviz cinsinden mevduatımız bu gibi kriz durumlarında yüzde 60 ve 65’lere çıkmaktadır.”
BEN SADECE BİR FİKİR ORTAYA ATTIM
“İnsanların fiziki döviz alması, bankalarda fiziki döviz bulundurması yerine döviz ve altına dayalı TL cinsinden dijital bir para çıkarsak, vatandaşımız bu gibi durumlarda kendisini korumak istediği zaman bunlardan alma imkanı olabilse bunu önleyebilirmiyiz?” diyen Güneş sözlerini şöyle tamamladı:
“Bazıları diyebilir ki bunu kur korumalarında yaptınız. Biz kur korumasını yaptığımızda ateş zaten çok yükselmişti. Döviz çok yükselmişti, onu düşürmek ve sabitlemek için yaptık. Bun normal zamanda yaptığımızda dövizin yükselmesini önlemiş olacağız. Dolayısıyla dövizin yükselerek enflasyonist ortamı oluşturmasını önleyeceğiz diye düşünmekteyim. Geçmiş dönemlerde 1994 ve 2001 krizi olsun, daha sonra bizi teyet geçen 2008 krizi olsun bu gibi olayları yaşıyoruz. Aynı çözümleri sunuyoruz. Ben bundan kurtulmamız gerektiğini düşünüyorum.
Tabi ki bu işi ekonomistler çok daha iyi bilir. Ama ekonomist olmayan insanlarında bir fikri olmayacak diye bir kaide yok. Eğer bu işi tamamen ekonomistler bilseydi, bugün belki ekonomistler haricinde Türkiye ve dünyada zengin olmazdı. Ekonomistler haricinde ilk, orta ve lise mezunu zenginlerde var. Benimkisi sadece bir çözüm önerisi kabul olur veya olmaz. Diğer partilerden ve ekonomistlerden bu konuda bir çözüm önerisi olan varsa mutlaka önerebilir. Bizim temel amacımız ülkemizin zarara görmesini nasıl önleyebiliriz. Bu parti ile alakalı bir şey değil ülkemizle alakalı bir şey. Biz emeklerimizi niçin yabancılara sömürttürelim. Neden ülkemizde dövizi yükselterek enflasyon ve hayat pahalılığı yarattıralım. Bu konuda vatandaşlarımızı ilk elden bilgilendirmek istedim. Saygılarımı sunuyorum.”
