Doğanın zarif bir armağanı olarak nitelendirilen, "hüznün sembolü" ters laleler, ilkbaharın gelmesiyle birlikte yeniden yüzünü gösterdi. Türkiye’nin özellikle doğu bölgelerinde; Hakkari, Van, Şırnak ve çevresinde yoğun olarak görülen ters laleler, kısa ömürlü olmalarına rağmen yarattıkları etkiyle hem yerli hem yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekmeye devam ediyor. “Ağlayan gelin” adıyla da bilinen bu nadide çiçekler, en çok Yürekli köyü başta olmak üzere doğu illerinde açıyor. Ancak bir ay gibi kısa bir süre yaşayan bu çiçekler, bilinçsiz koparılmalar ve doğaya verilen zarar nedeniyle yok olma riskiyle karşı karşıya.
Bu eşsiz güzelliği koruma altına almak için jandarma ekipleri 7 gün 24 saat görev başında. Bölgeye gelen ziyaretçiler, jandarma tarafından bilgilendirilirken, ters lalelere zarar verilmemesi konusunda sıkı denetimler yapılıyor. Her bir laleyi koparmanın bedeli ise oldukça ağır: Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından her koparılan lale için tam 557 bin 212 TL idari para cezası uygulanıyor.
Bölgeye ailesiyle gezmeye gelen doğaseverler, bu çiçeklerin korunmasının yalnızca devletin değil toplumun da görevi olduğunu vurguladı:
“Ters lale bu bölgenin sembolü. Güzelliği kadar anlamı da büyük. Her yıl onu görmek için kilometrelerce yol kat eden insanlar var. Ne yazık ki bazı kişiler doğadan koparmak istiyor. Neyse ki jandarma buna izin vermiyor.”
Özellikle ilkbahar aylarında çiçek açan ve yalnızca 30 gün yaşayan bu zarif bitkiler, geçmişten günümüze Anadolu efsanelerinde “hüzün” ve “veda” ile anılıyor. Hem kültürel hem de ekolojik bir miras olan ters lalelerin korunması, gelecek nesillere aktarılacak doğal bir zenginlik anlamına geliyor. Uzmanlar, doğal dengeyi bozmamak ve biyolojik çeşitliliği korumak adına ziyaretçileri dikkatli olmaya ve çiçeklere zarar vermeden doğanın tadını çıkarmaya çağırıyor. (Kaynak: İçişleri Bakanlığı)
