Eğitim-İş ve Eğitim-Sen Uşak şubeleri ile Uşak Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Bileşenleri ve TEMA, 15 Temmuz Şehitler Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı önünde ortak basın açıklaması düzenleyerek kentin su kaynaklarının korunması çağrısı yaptı. Eylemde sendika temsilcileri Bülent Gün ve Deniz Ertunç, platform sözcüsü Funda Öz Akcura ile TEMA Uşak İl Temsilcisi Prof. Dr. Barış Metin, Uşak Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Hasan Yüksel konuştu; mesaj tek cümlede toplandı: “Suyumuzdan vazgeçmiyoruz!”
Katılımcılar, Türkiye’nin eskiden yaşanılabilir ilk on kentinden biri sayılan Uşak’ın bugün susuzlukla mücadele ettiğini, birçok evde aylardır musluktan su akmadığını belirtti. Murat Dağı’ndaki Baltalı göletinin kuruma noktasına geldiği, Küçükler göletinin içme ve sulama suyu ihtiyacını karşılamakta zorlandığı ifade edildi. Tarlasını sulayamayan çiftçinin ekonomik darboğaz yaşadığı, su sorununu izleyen sosyal ve ekonomik sonuçların derinleştiği vurgulandı.
Konuşmacılar Kışladağ Altın Madeni’ni bölgedeki su sorunlarının başlıca nedeni olarak gösterdi. Platform temsilcileri, şirketin 2006’da faaliyete başladığında neredeyse tamamının orman olan maden sahasında ağaç kıyımının ve talanın yaşandığını, bilirkişi raporlarının patlatma ve işletme süreçlerinin yeraltı su kaynaklarını yok edeceğine işaret ettiğini hatırlattı. Katılımcılar, madenin açıklanan ilk planlarında “hektarda 1 ağaç” ve “2 bin 200 ağaç” ifadeleri varken sonradan bunun “212 bin”e çıktığını; yangınlar ve yanlış beyanlarla bölge ormanlarının, dolayısıyla su döngüsünün zedelendiğini söyledi.
Platform üyeleri, madenin su tüketimine ilişkin çarpıcı rakamlara da işaret etti: Geçtiğimiz yıl Uşaklıların kullandığı yaklaşık 11 milyon metreküp suya karşılık Kışladağ’ın 12 milyon metreküp su kullandığı iddia edildi. Konuşmada, 2 kilometre çapında, yüzlerce metre derinliğe uzanan liç çukurlarının yeraltı su yataklarını tahrip ettiği, Menderes havzasına kadar etkiler oluşturduğu vurgulandı.
ÖĞRETMENEVİNE TÜPRAG TABELASINA TEPKİ
Sendika temsilcileri ve platform üyeleri, şirketin son dönemde şehre bir öğretmenevi yapacağını ve tabelasına “TÜPRAG” adını yazacağını duyurmasına da tepki gösterdi. “Öğretmenlik de su gibi hayatın kaynağıdır” denilen açıklamada, madenciliğin yaşamı tükettiği; öğretmenevi gibi sembolik yatırımların kaybedilen doğa ve suyun hesabını kapatamayacağı ifade edildi. “Öğretmen yaşam verir, altın madeni yaşamı alır” sözleriyle yapılan vurguda, kurumların ve şirketlerin yaptığı iyiliklerin, geri kalan tahribatın karşılığı olamayacağı belirtildi.
Basın açıklamasında platform temsilcileri, Murat Dağı davasında ve bilirkişi raporlarında yer alan bulgulara dikkat çekerek yerel ve ulusal yetkililere çağrı yaptı: su kaynaklarının acilen korunması, liç sahalarının denetlenmesi, ağır metal kirliliğinin kapsamlı olarak ölçülmesi ve madenin çevresel etkilerinin hukuki zeminde yeniden değerlendirilmesi talep edildi. Metinde Atatürk’ün Nutuk’undan alıntı yapılarak, “İstiklal ve cumhuriyeti müdafaa” vurgusuyla halkın birlik olması gerektiği hatırlatıldı. Sendika temsilcileri, “Zararın neresinden dönülürse kardır” sözleriyle bitirdikleri açıklamada, su ve yaşam için birlikte mücadele çağrısı yaparak sürecin takipçisi olacaklarını ifade etti.