Manşet

UŞAK VALİLİĞİ HİZMET BİNASI YIKILMALI MI?

  1. SAĞSÖZ Et Al. , “1938-1960 Yılları Arası Cumhuriyet Dönemi Türk Mimarlığı,” Turkish Studies International Periodical for the Languages Literature and History of Turkish or Turkic , vol.9, no.10, pp.941-955, 2014
1950lerin ortalarından itibaren dış sermaye ve yardımlarla desteklenen ekonomik yapı darboğaza girmeye başlamıştır. Bunun üzerine, Ticaret Bakanlığı serbest ithalat rejimine kısıtlamalar getirmiş ve inşaat malzeme fiyatları fahiş oranda artması da özgünlüğün önüne büyük bir set çekmiştir. 1945-65 yılları arasında Türkiye’ deki adalet sarayı vb. Kamu yapıları uygulamalarının incelendiğinde monümental 3-4 kat yüksekliğindeki arkatlı giriş, simetrik ve ritmik cephe keskin dörtgen formlu pencere düzeni ve L ve U formlu planların, köşeli dönüşlerin, düşey sütun veya plasterlerin tekrarının görüldüğü dünya adalet saraylarının yayınlar aracılığıyla-etüt edilerek model alındığı söylenebilir. Bu etütler , Uluslararası Mimarlık akım etkisinin devlet eliyle yaptırılan Kamu yapılarında yansımalarını çeşitli şehirlerde görüleceğinin habercisidir. Zira sadelik ve lüks malzemeden arınmış Devlet Binaları için yurtdışı örnekleri derginin başyazarı Sayar tarafından aynı dönemlerde “Devlet Yapılarının Bugünkü Durumu” başlıklı yazısında gündeme getirilecektir . Uşak Valiliği Hizmet Binasının Mimari Üslubu Nedir? Uşak Valiliği Hizmet aynı dönemde yapılan Sakarya, Isparta ve Adıyaman Hükumet Konakları ile yakın plan ve görünümdedir. Mimarlıkta Liberalizm olarak adlandırılan 1950-1960 yılları arasına denk gelen dönemin ürünleridir. Türk Mimarlık Tarihi Araştırmacıları tarafından bu dönem ürünü yapıların Türk Mimarisinde ki üslup arayışları içinde özgün yapılar olmadığı, muğlak ve kimliksiz nitelikte yapılar olduğu iddiaları önemli bir yer işgal eder. Kentsel planlamada son yirmi otuz yılda yaşananlar gösteriyor ki, başka doğal zenginlikler gibi kıt kent toprakları da, toplum yararı amacıyla değil, bireyci bir anlayışla kullanılıyor. Her düzeyde plana ve plan düşüncesine sahip çıkmaktaki kararlılığın zaafa uğraması, piyasanın işleyişine karışma anlamına gelen planlı yaklaşım liberalizmin ruhuna aykırıdır. 1960’lı yıllarda konut kooperatifçiliğine bile komünizme doğru gidişi simgeleyen bir tehlike gözüyle bakıldığı olmuştur. Tıpkı bunun gibi, bugün de kentleşme politikalarının plan öncülüğünde yürütülmesi liberal felsefeye saygısızlık olarak algılanıyor. Prof. Dr. Ruşen KELEŞ- Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi-Kent ve Planlama-Güney Mimarlık Dergisi-9 ARALIK 2010 SAYI: 2 Modern Mimarinin genel geçer bir evrensellik iddia ederken birçok yerel değeri yok saydığı için yeni kimlik tanımlarken tek düze kimliksizliği de beraberinde getirdiği iddia edilir. Cumhuriyetin ilk on yıllarında devlet eliyle yürütülen modern yapılaşmanın ve kentleşmenin, 1950’li yılların liberal ekonomi politikaları doğrultusunda bir dönüşüm geçirdiği yönündeki genel anlayışın tekrar ifade edilmesi gereği özellikle kendisini gösteriyor. Bu dönemde kamu yapılarının birçoğunun yarışma süreci sonucunda elde edilmiş olması dikkat çeken bir konu oldu. Çalışılan yapılardan projesi bir mimari yarışma ile elde edilmiş olanlar, yarışma sürecinin bu dönem için de, örneğin 1930’larda olduğundan daha az sorunlu bir konu olmadığını gösterdi. 1950’lerde Yarışmalar Yönetmeliği kabul edilmiş olmasına rağmen, yarışmada kazananın yerine başka bir projenin uygulandığı Milli Kütüphane ve Kocatepe Camisi gibi örneklerin varlığı ve bu yapıların inşa süreçlerinin detaylı hikayeleri, yarışma konusunun sadece yönetimsel ve ekonomik değil, mimarlık kültürü ve mesleğin gelişimi açısından da pek çok anlamlı tartışmayı barındıran verimli bir araştırma alanı olduğunun ipuçlarını sundu. “Mimarlık Tarihi Araştırma Stüdyosu” Çalışmasının Düşündürdükleri: ANKARA’DA MİMARLIK, 1950–1980/ODTÜ Mimarlık Bölümü Araş. Gör. Bilge İmamoğlu- Yrd. Doç. Dr. Elvan Altan Ergut Eski Uşak Araştırmaları Derneği Yönetiminin Uşak Valiliği Hizmet Binası Hakkında ki Görüşü Nedir? Uşak Valiliği Hizmet Binası Hakkında Eski Uşak Araştırmaları Derneği adına Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aşçı’nın beyanatı şu şekildedir; “Uşak Valiliği Hizmet Binası; Cumhuriyet sonrası I. ve II. Ulusal Mimarlık Akımlarını takiben gelişen Modern Mimarlık Akımının kamu alanında ki örneklerinden biridir. Modern Mimarlık Akımının “Mimarlıkta Liberalizm” olarak adlandırılan 1950-1960 yılları arasına denk gelen 20. Yüzyıl Cumhuriyet dönemin ürünüdür. Türkiye’de günümüzdeki koruma ve restorasyon anlayışı, 1964’de uluslararası ölçekte kabul edilen Venedik Tüzüğü temel alınarak oluşturulmuştur. UNESCO, DOCOMOMO, ICOMOS, Avrupa Konseyi, mAAN gibi birçok uluslararası kuruluş, 1990’lar dan itibaren 20. yüzyıl mirası üst başlığında modern mirasın belgelenmesi ve korunması ile ilgili çalışmalar yürütmektedir. Kuruluş amacı modern mirası korumak olan DOCOMOMO, bu mirasın kapsamını belirlerken “tarihi referansların olmadığı, süsleme ve dekorasyon yerine işleve, tekniğe ya da mekansal şartlara dayalı modern tasarım ilkelerini barındıran ürünler” tanımını kullanmıştır. Bugün DOCOMOMO; modern mimarlık ürünlerini kapsayan zaman aralığını 1920’ler den 1970’ lere dek getirmektedir. Türkiye’nin Modernist dönemini tanımlayan yapıların kültür mirasının bir parçası olarak değerlendirilmesi, koruma ve restorasyon çalışmalarında kuramsal alanda, uygulamada ve yasal alanda karşılaşılabilecek sorunlar, 2000’li yıllarda başlayan bir süreçte uzmanlardan oluşan kısıtlı bir çevrede tartışılmaktadır. Bu durum, Türkiye’nin modern miras konusunda koruma sürecinin ilk aşaması olan “farkına varma” ve “kaygı duyma” sürecinin yaşadığını göstermektedir. Uşak Valiliği Hizmet Binası, Atatürk Heykeli ve meydan birleşimi Uşak Şehrinin 65 yıldır kalbi konumundadır. Şehirlerin Kimliklerini; tarihi katmanlarının birlikteliğiyle oluşan yapıları ile şehir sakinlerinin hafızası ve şehre ait olma duygusu oluştururlar. Uşak Şehrinin Mimari Kimliğinin tarihi süreç içinde örneklenen tüm yapılarını korumak şehrin sorunlarının çözümünde bir engel teşkil etmemelidir. Tüm tarihi yapıları koruma altına almak yerine tarihsel sürekliliği ön plana alarak oluşturulacak şehir planları büyük bir ihtiyaçtır. Kaldı ki Uşak şehrinde Modern Mimarlık dönemine ait tek kamu yapısı Uşak Valiliği Hizmet Binası değildir. Uşak Uşak Ragıp Soysal Çocuk Kütüphanesi ve Uşak Kurtuluş İlkokulu binaları da Uşak’ta ki Modern Mimarlık Akımının diğer kamusal alanda ki örnekleri arasındadır. Zira DOCOMOMO Türkiye Yönetim Kurulu Ankara Temsilcisi Prof. Dr. T. Elvan Altan Beyin ; “Belki de artık her şeyi korumayı öncelikli görev olarak alan koruma kurulları yerine “yıkım onay kurulları” oluşturarak, ancak yıkılması gerekli görülen yapıların yıkılmasına, diğerlerinin ise tarihsel süreklilikleri içinde yaşamalarına izin veren bir sistemi kurmanın zamanı gelmiştir.” görüşüne katılıyoruz. Uşak Belediyesi tarafından planlanan Kent Park Projesi elbette Uşak’ta yeşil alanın artmasına ve silüetine büyük katkı sağlayacaktır. Bu alan içinde 3 tarihi yapı kültürel sit kapsamında kabul görmüş ve korunmasına karar verilmiştir. Bunlar Uşak Milli Eğitim Binası, Uşak Erkek Sanat Okulu Binası ve Kız Meslek Lisesi müştemilatından bakiye eski vali konağı binasıdır. Hatta Uşak Orhan Dengiz Anadolu Lisesi Kapalı Spor Salonu ve Uşak Öğretmen Evi üzerinde koruma kaydı olmamasına rağmen yıkım kararından muaf tutulmuştur. Uşak Valiliği Hizmet Binası 2019 yılı içerisinde 156.184,56 TL harcanarak deprem riskine karşı güçlendirilmiştir. Bu binanın yıkılmayıp Uşak Üniversitesi Rektörlüğü veya kültür merkezi gibi bir şekle dönüştürülmesi akla yatkın durmaktadır. Ek olarak söylemek gerekir ki Modern Mimarlık Mirasının Uşak’ta ki kamusal örneklerine gösterilen hassasiyetin sivil örneklerine de göstermek elzemdir. Bu dönemin sivil mimaride ki ender örneklerinden birisi de “Uşak 105 ” Evler Sitesi “dir. Uşak Şehrinin Mimari siluetinde tarihsel sürekliliği yansıtan şehir planları oluşturulması Eski Uşak Araştırmaları Derneği olarak beklentimizdir.”