Saadet Partisi Uşak İl Başkanı İbrahim Dağgezen, ekonomideki gelir dağılımının adaletli bir şekilde olması için çağrıda bulundu. Saadet Partisi Uşak İl Başkanı İbrahim Dağgezen, ekonomideki gelir dağılımının adaletli bir şekilde olması için çağrıda bulundu. Ekonomide gelir dağılımının adaletsizliğine dikkat çeken İbrahim Dağgezen, "Yapılması gereken; insanca yaşatacak bir ücret vermek ve gelir dağılımında adaleti tesis etmektir" dedi. Dağgezen, “2021 yılını, başta elektrik, akaryakıt, doğalgaz olmak üzere mal ve hizmetlere yapılan yüksek zamların eşliğinde tamamladık. 2022 yılının ilk iş gününde ise 2021 Aralık ve yıllık enflasyon verileri ile bu verilerin kamu görevlilerinin ve emeklilerin maaş ve ücretlerine 2022 ilk altı ayında yansımasına dair bilgileri öğrendik. Döviz kurlarında, faiz oranlarında, emtia fiyatlarında rekorlar kıran Cumhur İttifakı ve Ak Parti İktidarı; hem aylık hem altı aylık hem de yıllık bazda son 20 yılın enflasyon rekorunu da kırdı. 2021 Aralık enflasyonu %13,58, 2021'in ikinci altı aylık dönem enflasyonu %25,47, yıllık enflasyon ise %36,08 oldu” dedi. Dağgezen, şöyle devam etti: “Sözün özü, piyasa gerçekleri üzerinden değil TÜİK’in verileri üzerinden hesap yapıldığında; 31 Kasım 2021’deki 100 TL, 31 Aralıkta 86.42 TL’ye, 30 Haziran 2021’deki 100 TL, 31 Aralık’ta 74.53 TL’ye, 1 Ocak 2021’deki 100 TL ise 31 Aralık’ta 63.92 TL’ye düştü. 2021 yılı enflasyon verilerinin netleşmesi sonrasında; kamu görevlisi maaşlarına yansıtılacak 2021 yılı ikinci altı aylık enflasyon farkı %22.47, emekli maaşlarında 2022 yılı ilk altı aylık dönem için yapılacak artış da %25.47 olarak gerçekleşti” dedi. DOĞRU SÖYLEMİYORLAR, GERÇEĞİ PERDELİYORLAR “Bu veriler süslü cümlelerle ve yüksek ses tonuyla birlikte algıyla zam oranları olarak yansıtılıyor ve çarpıtılıyor. Sn. Cumhurbaşkanı ne söylüyor: “%2.5 daha ilave artış ekleyerek kamu görevlilerinin maaşlarına %30.5 zam yaptık” diyor. %22.5 düzeyindeki enflasyon farkını zam gibi gösteriyor. Bu sözler, doğruyu yansıtmıyor, gerçeği perdeliyor. Perdeyi kaldırmak ve doğruyu hep birlikte haykırmak gerek! Öncelikle %30.5 oranında bir zam kesinlikle söz konusu değil. Çünkü; kamu görevlisinin 31 Aralık 2021 itibariyle 100 birim olan maaşı 1 Ocak itibariyle; 130,5 birim değil, 107.5 birim olacak” diyen Dağgezen, şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından zam oranı olarak lanse edilen %30.5 üç unsurdan meydana geliyor. %22,5; 2021 yılı ikinci altı aylık enflasyon farkıdır, %5; 2022 yılı ilk altı aylık toplu sözleşme artış oranıdır, %2,5 ise; ekonominin kötü yönetilmesi kaynaklı ek artış oranıdır. Bir başka ifadeyle 2022'nin ilk altı aylık enflasyon farkının peşinen ödenen oranıdır. Kısaca ortada kamu görevlilerinin maaşlarına 2022 yılı ilk altı ayı için sadece %7,5 düzeyinde maaş artışı yapılmıştır. Bu artış, 2021 yılı son altı ayında yaşanan gelir kaybını giderecek düzeyde değildir. Esasen kamu görevlilerine gelir kaybı yaşatılmış ve bunu perdelemek için de maaş rakamları artırılmıştır.” Dağgezen, “Kamu görevlilerinin 2021 yılında yıllık %37’lere, altı aylık %25’lere, hatta aylık %14’lere yaklaşan enflasyon nedeniyle yaşadıkları geçmiş dönem gelir kayıpları da telafi edilmedi. 2022 yılında gelir kaybı yaşamamaları için ise bir tedbir hayata geçirilmedi. Ocak ve Şubat ayı enflasyon oranlarının çift haneli olacağı şimdiden görünüyor. Bu nedenle, ilave artış olarak ifade edilen %2.5, kesinlikle refah payı olarak düzenlenmelidir. Aksi halde %2,5; Temmuz ayındaki enflasyon farkının bu kadarlık kısmının Ocak’tan itibaren ödenmesinden başka anlam ifade etmez. Bu anlamda Memur-Sen’in ek zam ve refah payı taleplerini doğru ve gerekli görüyor ve destekliyoruz. Gelir kaybına ve satın alma gücü erimesine son verilmeli; kamu görevlileri ek zam ve refah payı ile enflasyon karşında desteklenmelidir. Emekli maaşlarına ilişkin veriler ise daha büyük kandırmaca içeriyor. En düşük emekli aylığı 1.500 TL’den 2.500TL’ye çıkarıldı deniyor. Oysa yıllık %36 oranındaki enflasyon üzerinden bakıldığında bu rakam zaten 2.040 TL olarak düzeltilmeliydi. 2022 enflasyon tahminleri de dikkate alındığında bu rakamın yılın ilk altı ayına gelmeden 2.500’lere varacağı açıktır. Bu anlamda esasen münhasır bir artış ve özel bir iyileştirme söz konusu değildir. Kamu görevlisi emeklileri ile diğer grup emekliler arasında da maaş artış oranları arasında farklılık olmasının da makul açıklaması yoktur. Sosyal güvenliği tek çatıda toplayıp, emekliler arasında maaş ve maaş artış oranı noktasında çok çatı uygulaması açık bir adaletsizliktir. Özetle; emekli maaşlarında geneli itibariyle bir artış söz konusu olmayıp son altı aylık enflasyon verisi üzerinden maaşlar güncellenmiştir. Kamu görevlileri ile emeklilerin maaşları Ocak ayı sonu itibariyle enflasyon karşısında ezilmeye ve erimeye başlayacaktır. Yapılması gereken; insanca yaşatacak bir ücret vermek ve gelir dağılımında adaleti tesis etmektir.”