Kışladağ Altın Madeni’nin2004 yılında Bakanlığa sunduğu ve kabul edilen ÇED dosyasında, maden kapandığında kaplayacağı toplam alanın 599 hektar olacağının ifade edildiğini vurgulayan Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Sözcüsü Funda Öz Akcura,“Maden kayasının çıkarılacağı çukurun 400 metre derine ineceği ve "yeraltı su seviyesinin 250 m aşağısında kalacağı, burada bir göl oluşacağı" yazıyor.Bu, şirketin 2004 ÇED'indeki beyanıdır.Şirket, maden sahasını genişletmek için hazırladığı ÇED'lerle, 599 hektar diye başladığı alanı, önce 2011'de 851 hektara ve ardından 2013'te 2509 hektara çıkarmıştı.Soralım o zaman:Bugün Kışladağ Altın Madeni'nde maden çukuru yeraltı su seviyesinin kaç metre altında?Gedikler başta olmak üzere Uşak'ta artık kronikleşen ve krize dönüşen susuzluk ile,Kışladağ'ın yeraltı su yapısını bozması arasında bir bağ var mı?
Nefes alamadım bu satırları okurken yüreğimin acısından.2004 Kışladağ Altın Madeni ÇED dosyasından:
20 yıl önceki beyanlarına göre siyanürle ayrıştırma yapılan 400 m genişliğinde ve 3 km uzunluğundaki yığın liçinin altına serdikleri membran için, "düşük geçirimliliğe sahip sızdırmazlık tabakası" demişlerdir” dedi.
Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Sözcüsü Funda Öz Akcura, şunları söyledi:
“İyimser olup üzerine yığılan milyonlarca ton maden kayasına dayandığını ve kırılıp çatlamadığını varsayalım: O "düşük geçirimlilik" sonucu hangi ağır metaller yeraltı sularına sızdı?Bölgedeki yeraltı suyu ve topraktaki arsenik kirliliği ile madenin ilişkisi nedir?Biz 20 yıldır hangi ağır metalleri yiyip içip soluyoruz?İnanılır gibi değil!Kışladağ Altın Madeni'nin açılması için onaylanan 2004 tarihli ilk ÇED'de diyor ki:Madenin, bölgenin yeraltı suları ile su kaynaklarına yapacağı etkiyi ve -altın madenciliğinin olmazsa olmazı olan- asit kaya direnajını; yani arsenik, civa, kurşun gibi ağır metallerin yeraltı sularına ve toprağa karışıp karışmadığını "üretime geçtikten sonra kontrol edeceğiz!Soralım o zaman:20 yıldır bu tetkikler hangi yöntem ve periyotlarla yapıldı?Doğruluğu ve objektifliği test edildi mi?Edildi ise kim test etti?Sonuçları ne çıktı ve ilgili kurumlarla paylaşıldı mı?Yoksa biz 20 yıldır farkına varmadan İliç'teki felaketi yaşıyor olabilir miyiz?”
Kışladağ Altın Madeninin o dönemde 509 hektar olduğuna dikkat çeken Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Sözcüsü Funda Öz Akcura, “Maden yetkilileri 2004'te demişler ki:60 m yükseklikte ve 1 milyar 800 milyon m2 genişlikteki liç sahasını, madeni kapatma aşamasında 18-36 ay boyunca 'taze su' ile yıkayacağız.2013'te maden sahası 2509 hektara çıktı.Soralım şimdi:Bugün liç sahasının yüksekliği ve kapladığı alan ne kadar oldu?Eğer ek bir uzatma almazlar da 2029'da maden kapanırsa liç sahasını -sözde- siyanürden temizlemek için ne kadar su kullanılacak?Bu su nerden alınacak?En önemlisi liç sahasını yıkayacak suyu var mı bu şehrin?Kışladağ Altın Madeni 2004 yılında, 509 hektarda 132 milyon ton maden kayasına siyanür liçi uygulayarak yapacağımadencilik için "1 Saniyede 53.3 Litre Su" kullanacağını söylemiş.2013'te maden sahası 2509 hektara çıkmıştı.
Soralım o zaman:Kışladağ Altın Madeni 20 yıldır Uşak ve çevresinin su rezervinin ne kadarını kullandı ve kullanmaya devam ediyor?20 yıl önce bölgenin su rezervi neydi?Şimdi ne nedir?Artı:Suyunu alacağını söylediği 13 km ötedeki yeraltı kuyusunun bugünkü durumu nedir?” diye konuştu.
Kışladağ Altın Madeni’nin 2004 yılı ÇED'inedeğinen Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Sözcüsü Funda Öz Akcura, şunları söyledi:
“Sodyum Siyanür başta olmak üzere kullanacağımız kimyasalların miktarı duruma göre "az miktarda" değişebilir.Az, kime ve neye göre belirlendi?20 yılda beyan edilen sınır aşıldı mı; aşıldı ise kaç kez aşıldı?
Sonuçları ne oldu?Hani İliç'te dizginlenemeyen ve Fırat Havzasını zehre bulayan liç sahası vardı ya; ondan bahsediyor 2004 KışladağÇED'inin bu sayfasında.Liç sahasında asit maden drenajının, yani ağır metallerin bertarafınınimkansız olduğunu itiraf ediyor.Kışladağ Altın Madeni yüzünden 20 yıldır ne yaşıyoruz acaba?
Düşünmeden edemiyor insan:Geçmişte "ekonomik olmayan kaya" diye adlandırılan "maden çöpü"ne neden bugün pasa deniyor?Aşağıdaki paragraf bir kez daha aynı cümleyi kurdurdu bana:Kışladağ'ınÇED'ini bugün altın madencilerinin savunmalarına karşı yanıt olarak okumak gerekiyor.Maden şirketlerinin, taahhüt ettikleri tüm önlemleri almaları durumunda bile asit maden drenajının kaçınılmaz olduğu bir kez daha bizzat maden şirketi ağzından itiraf edilmiş.”