Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Uşak Milletvekili Dr. Ali Karaoba, “Bebeklerimizin ölümüne sebep olan süreçte İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü yapan Bakan Kemal Memişoğlu, Önceki dönem Sağlık Bakanları Fahrettin Koca ve yenidoğan çetesinden dolayı hastanesi kapatılan Mehmet Müezzinoğlu, Tüm Türkiye'deki şikayetler derhal detaylıca incelenmelidir. CİMER'e iletilen benzer şikayetlerin tamamı incelenmeli, İletişim Başkanlığı'ndan kapsamlı bir rapor alınmalıdır. Komisyon üyelerinin tamamı "bu işin sonu kime giderse gitsin, sorumlular kim olursa olsun" kimseye hesap vermeden çalışmalı ve araştırmalarında tarafsız olmalıdır” diye konuştu.
İlk toplantının kayıtlara girmediğini ifade eden CHP Uşak Milletvekili Dr. Ali Karaoba, “Yenidoğan Çetesi ile ilgili olarak tamamen iktidar vekillerinden oluşan başkan vekili ve sözcünün buluşmamasını önermiştik. Ama tabii sayısal çoğunluğu en büyük demokrasi olarak algılandığı için burada bu şekilde de başkan da AK Parti'den ve sözcü de AK Parti'den seçildi. Bu da bizde bir kaygı yarattı o gün bunu dile getirdik. Şimdi bizim ikinci kaygımızı yok etmezseniz bu sistemin çok daha kökten yanlış gideceğine inanıyorum. İkinci düğüme daha da sakat birliktelik olacak. Bu da nedir? Bizim size verdiğimiz, görüşmeyi talep ettiğimiz isimler mutlaka çağrılmalıdır. Eğer buna çağrılmazsa çağrılmayacaksa ya da böyle bir karara bağlanmazsa ön yargının derinleşmesi siyasi fikir olarak çok ayrıştığımız ama vicdani olarak ortaklaşmamız gereken bu komisyona ikinci bir bölgeye düşürürüz. O açıdan ben bunu mutlaka ciddiye alınmasını düşünüyorum. Mutlaka bir geri dönüş yapacaksınız” dedi.
Karaoba, “Sayın vekil biraz önce bahsetti. Yeni doğan yatak sayıları özel sektörde çok fazla. Bende bir soru sorayım. Türkiye'de özel hastanelerde psikiyatri yatak oranı ne kadardır? Devletlerde ne kadardır? Çoğu özel hastanede psikiyatri tedavisini yapmak istemez. Neden? Çünkü para girdisi çok güzel değildir. Ben bir kadın doğumcu olarak yıllardır doğum yaptırıyorum. Şu an devletin ödediği Sezeryan parası 4.300 TL arkadaşlar. Süt fiyatı 4.300 TL. Peki 4.300 TL ödeyen devlet bakın İstanbul'da düzenli gelen ilanlardan bir tanesi. Bu yeni. Güncel bu arada. Onu da belirteyim. Kayıtlara geçtin istiyorum. Diyor ki hastane ruhsatı seksen sekiz yataklı otuz bir uzman kadro kaç para? Altı milyon dolar. Arkadaşlar Sezeryana 4300 TL ödeyen bir sistemde altı milyon dolar vererek hastane nasıl açılır? Bu sistemin sakat noktası buradır. Yani sağlığı parasallaştıran bu sistemdir. Evet şerefsiz bir çete var. Doğru. Yani düşünsene bebeklerin arasında bile ayrım yapıyor. Suriyeli bebek gönderme Türk bebek gönderme. Aslında bebeğin Suriyeli Türk olması onun umurunda değil. Çünkü yabancı uyruklara para ödemiyor devlet. Ama Türk olursa yeni doğan yoğun bakımlarda para ödeniyor. Arkadaşlar denetim çok komik yapılıyor. Yani Sağlık Bakanlığı bence gerçek işini yapmıyor” diye konuştu.
CHP’li Karaoba sözlerini şöyle sürdürdü: “En basit kendi branşımla ilgili söyleyeyim. Bir tıp merkezimiz var. Denetim için geliyorlar arkadaşlar istedikleri şey çekoslop var mı diyor. Ben çeleskopu otuz yıl önce kullanıyordum. Kulağınızı dayarsınız, bebeğin kalp atışı var mı diye bakarsınız. Şimdi yüz bin dolarlarla ölçülen ultrasonumuz var. Denetlemede soruyor. Çekoskopunuz var mı? Yani aklımızla dalga geçilmesin. Tabii ki parası olan altı milyon doları veren hekimler mi siz sanıyorsunuz? Büyük iş adamları ya da bizim diğer ihalelerde olduğu gibi beşli çetelerin oluşturduğu zincir hastaneleri haline geliyor. Bu açıdan bu listelerin içerisinde özel hastanelerin ya da OSSAD başkanını ya da eski Sağlık Bakanı ve hastanesi olan Sayın Müezzinoğlu’nun çağrılması gerekir. Avcılar Hostpital'ın içinde yüzme olduğunu bilir misiniz alttan? Yıllar öncesinden olan bir şeydi. Ve faturalar paket ödenmemişken ödenen faturalar bir incelensin bakalım. Bu devlet ne kadar soyunmuş bir görelim. Bu sadece Yeni Doğan çetesiyle ilişkili değil.”
SAĞLIK BAŞTAN İTİBAREN PARASALLAŞTIRILDI
CHP’li Karoba, “AK Parti iktidarının geldiği günden bu yana muayenehaneciliği bitiriyoruz diyerek aslında küçük noktaları kapatıp büyük sermaye devlerine peşkeş çekilmiş durumdadır. Yani bugün özel hastane gerçeğini biz görüyoruz. Kapatırsanız insanların mağduru olacağını da biliyoruz. On dokuz tane hastane kapatıldı. Beş yüz Ekim çalışıyor, beş bin personel çalışıyor. Yani bu komisyon bunu araştırırken bu insanların işsiz kalması ya da bunun kamulaştırılması ya da bu insanların devlette kadroyu almasıyla ilgili bir kaygı duymuyoruz. Güzel. Ama bunlar ne olacak? Diğer bir nokta artık biz savcı değiliz cümlesinin rica ederim komisyonundan duymayalım. Savcı olmadığınızı biz de biliyoruz. Ama kusura bakmayın. Bu ülkede nice savcılar gördük. Emirle karar veren bize hakimler gördük. Hepimiz görmedik mi bunu? Buranın vicdanlaşmanın en geniş tabağa yayılması gereken bir komisyon olduğuna inanıyorum. Bebeklerimizle uğraşıyoruz. Yani annelerin gözyaşında boğulacak bir çete var. Bizler eğer bunu aydınlatamazsak tabii ki savcı değiliz, hakim değiliz. Polis değiliz, dedektif değiliz. Ama vekiliz hepimiz de çok ciddi yetkilere sahibiz. Biz iyi niyetli olmak istiyoruz. İyi niyetli olduğunun da herkesin inanmasını istiyoruz. Ve komisyonun tamamında böyle olmasını istiyoruz. Ben o açıdan kaygı duymak istemiyorum ve bununla ilgili bize sözcümüzün sunduğu bu listenin mutlaka çağrılması gerektiğine inanıyorum. Onun haricinde işte habersiz baskın olur mu? Haberli baskın olur mu? Arkadaşlar sağlık müdürlükleri arar. Siz 112’lere yemek verirseniz bugün herkesi zan altında bırakmak istemiyorum. Aranız iyiyse belli hastanelere daha çok sevk olur. Bakın o dosyalar yine sevk oranları arasında bu hastanelere diyor fark gözetilmemiştir. Ama bir hile yapılıyor. Yeni doğanların sevk oranlarını araştıracak bir rakam vermemişler, total sevklere bakıyorlar. Böyle değil. Biz işimizi ciddi yapacağımıza inanıyorum ve birlikte çalışmamız gerekiyor. Bu komisyon bence tarihe geçecek bir komisyon. Belki sağlık sisteminin en büyük sakatlıklarını vuracak bir sistem ama biz bunları konuşurken daha şimdiden yine aile hekimleriyle ilgili yapboz tahtasına dönen bir sistem devam etmeye başlıyor. Yani aslında sistem baştan yanlış yapıldığı için biz de ara noktaları bunu çözmeye çalışıyoruz” dedi.
Aile hekimlerini acil nöbetlerine koyarak bu sisteminin çözümlenmeye çalışıldığını ifade eden Karaoba, sözlerini şöyle tamamladı:
“Neden Devlet Hastanesi’nde bu kadar az yeni doğan yatağımız var diye sorgulamıyoruz da özel hastanede var. Neden? Ya Sağlık Bakanlığı'nın bu konuda hiç suçu yok mu? Bu kadar milyon dolar verenler nasıl para kazanacak? Tabii ki böyle devleti, vatandaşı soyarak para kazanacak. Bunun altyapısını oluşturan da bu sistemin kendisidir. Biz tek tek hekimleri ya da hemşireleri ya da bu işin içine giren bir iki hastane sahibini yargılayarak ya da suçlayarak bu işin içinden çıkamayacağımızı bilmek zorundayız. Bu sistem baştan yanlıştır. Çünkü insanı merkeze koymayan parayı merkeze koyan bir sistem mevcuttur. Bu açıdan bunları yaparken maden savcı değiliz bu ülkenin bu sistemin sakatlıklarını bulacağız. Hepsini gerçekten konuşmamız gerekiyor. Yani atama döneminde yapılanlar, özel hastane ruhsatlarının parasal dönemde dönen yolsuzluklar ya da reçete yolsuzlar ne varsa hepsini çıkarmak için el birliğiyle çalışmak zorundayız.”