İlimizin düşman işgalinden kurtuluşunun 100. Yılı ilimize yakışır bir şekilde kutlandı. Kutlamalar bir günle sınırlı tutulmayıp, bir hafta boyunca çeşitli etkinlikler ile kutlandı. İlimizde birçok insanın canlı dinleme şansı bulamayacağı sanatçılar ilimize getirildi. Halkımızla buluşturuldu. Gerçekten, pandemi, çevremizdeki savaşlar, bunların ekonomimize olumsuz yansımaları, üstüne birde yüksek sıcaklık ve nemle geçen Ağustos ayı, bizleri, iyice bunalttığından bu kutlamalar gerçekten halkımıza çok iyi geldi. Bu tip kutlamaları belki de en çok hak eden il bizdik. Çünkü düşman işgalinden en fazla etkilenen ildik. İlimize geldiğim yıllarda köylerle iç içe olduğumdan o günleri yaşayan insanlarla çok fazla sohbet etme imkânı buldum. Ne anılar ve ne açılar anlattılar. Düşman kuvvetleri Konuşlanma yeri olarak ilimizi seçmiş ve ilimizde uzun süre kalmış. Halkımızın tarhanasına, ekmeğine, ağıldaki, ahırda ki, tavlada ki hayvanlarının, tarladaki mahsulünün sahibi veya büyük ortağı kesilmiş. Şehre girmek saatlik izinlerle oluyor. Köylünün tarlasını işleme zamanı iş hayvanları elinden alınıp düşman kuvvetleri işlerinde kullanılıyor. Halkın yoksulluğunun üstüne yeni gelecek yoksullukların, açlıkların zemini hazırlanıyordu. Yaşına, cinsiyetine, hamile olup olmadığına bakılmaksızın insanlarımız angaryalara, işkencelere uğruyor. Hatta acımasızca öldürülüyormuş. Kuvayi milliyenin kasası olan ilimiz kurtuluş savaşının kazanılmasında büyük katkılar vermiştir. Hacımlar, Bacaklar, Tarakçıoğlu, Yılancıoğlu aileleri gibi şayak fabrikası olan aileler ve halkımız topladığı paraları, askerler için elbise kumaşlarını her türlü tehlikeyi göze alarak düzenli orduya vermişlerdir. Hatta birkaç şayak fabrikası sahibi aile işkence görmüş, zindanlara atılmış, bazıları Yunanistan da idam edilmişlerdir. İşte, bu gibi nice olumsuzluğu uzun süreler yaşayan halkımızın torunları, atalarının bizlere canları pahasına mücadeleyle bıraktığı bağımsızlığın ve bu toprakların kıymetini bilerek, düşman işgalinden kurtuluşumuzun yüzüncü yılını büyük bir coşkuyla kutladı. Ve bu ulvi insanlar zulüm gördükleri işgal kuvvetlerinin kaçarken geride bıraktıkları çocuklarına, savaş sonrası kurdukları şefkat okulları ile sahip çıkmıştır. Can düşmanlarının çocuklarına sahip çıkacak kadar insancıl olan bu insanların çocukları, torunları işgalden kurtuluşun 100. Yılını böylesine büyük bir coşku ile kutlamayacaktı da kim kutlayacaktı? İlimizin düşman işgalinden kurtuluşunun yüzüncü yılını büyük bir coşkuyla, olaysız olarak kutlanmasını sağlayan Başta şehrin sahibi olan Belediye Başkanımız olmak üzere, Valimize, Milletvekillerimize, Emniyet müdürlerimize, daire amirlerimize, emeği geçen tüm kamu görevlilerine teşekkür ederiz. Sizlere minnettarız. Gerçekten bu sefer yapılan çalışmalar, savaş sonrası küllerinden doğarak ilk şeker fabrikasını kuran ilkler şehrimize çok yakıştı. Uşak ili olarak tüm seçilmiş, Atanmışlarımız ve halkımız ile birlikte bundan sonraki hedefimiz artık ayni coşkuyla Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı kutlamaları olsun. Şen ve Esen kalın. A. Tufan Güven.