İklim krizine dair kamuoyundaki tartışmalar çoğu zaman bireysel tercihler etrafında şekillenirken, şirketlerin günlük operasyonlarında tüketilen devasa kâğıt miktarı gözden kaçıyor. Oysa bordrodan faturaya, sözleşmeden resmi yazışmalara kadar kurumsal süreçlerde kullanılan kağıt, sanılandan çok daha büyük bir çevresel yük yaratıyor.
ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA) kaynaklı çalışmalara göre bir ofis çalışanı yılda ortalama 10 bin sayfa kâğıt tüketiyor. Ofis kâğıdının yaşam döngüsü incelendiğinde tek bir A4 sayfanın 4,64 gram CO₂ emisyonuna yol açtığı hesaplanıyor. Bu tablo, çalışan başına yılda yaklaşık 46 kilogram CO₂ anlamına geliyor. Uzmanlar, bu miktarın iki yetişkin ağacın bir yılda sağladığı oksijen düzeyine denk geldiğine dikkat çekiyor. Binlerce çalışanı olan kurumlar düşünüldüğünde, kağıt tüketiminin bireysel alışkanlıkların çok ötesinde, yapısal bir mesele olduğu görülüyor.
Öte yandan Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) gibi düzenlemeler, özellikle ihracatçı şirketlerden yalnızca üretim ve enerji kaynaklı değil, ofis süreçlerinden doğan emisyonları da ölçmelerini ve azaltmalarını bekliyor. Buna rağmen pek çok kurumda bordro, izin, ihtar, ihbar, fatura ve sözleşmeler hala ıslak imza, kargo ve fiziksel arşivlere bağlı yürütülüyor. Bu noktada KEP (Kayıtlı Elektronik Posta), e-İmza, e-Mühür, e-Saklama, e-Belge ve e-Fatura gibi dijital çözümler öne çıkıyor. TÜRKKEP tarafından sunulan bu sistemler, kurumları kağıda bağımlı iş modellerinden uzaklaştırarak lojistik ve arşiv yükünü azaltıyor; buna bağlı enerji tüketimini düşürerek karbon ayak izini doğrudan etkiliyor.
“Asıl Farkı Kurumsal Dijitalleşme Yaratır”
İklim tartışmalarına ilişkin değerlendirmede bulunan Olcay Yıldız, odak noktasının değişmesi gerektiğini vurguluyor. Yıldız, “Bireylere pipet ya da poşet üzerinden çağrı yapmak önemli ama kurumlar kağıt tüketmeye devam ediyorsa büyük resmi kaçırıyoruz. Asıl pozitif iklim etkisini, iş süreçlerini uçtan uca dijitalleştiren kurumsal adımlar yaratır” diyor.
TÜRKKEP Ar-Ge ekibi tarafından geliştirilen KEP İK çözümünün, bordro ve insan kaynakları süreçlerini tamamen dijital ortama taşıdığını hatırlatan Yıldız, 1.000 çalışanlı bir işletmenin yalnızca bordro süreçlerini dijitalleştirerek üç yılda yaklaşık 12 ton karbon emisyonunu azaltabildiğine dikkat çekiyor. Bu kazanımın, 480 yetişkin ağacın bir yılda sağladığı temiz hava etkisine yakın olduğu ifade ediliyor. Uzmanlara göre iklim kriziyle mücadelede sembolik bireysel adımlar kadar, hatta onlardan daha fazla, kurumsal dijital dönüşüm belirleyici olacak. Kağıt tüketiminin yoğun olduğu ofis süreçlerini dijitalleştirmek, şirketler için hem maliyet hem de çevresel etki açısından en hızlı ve somut sonuç veren adımlar arasında gösteriliyor.