Manşet

Gün Sazak Suikasti ve 1980'ler Dönüşümü

Uşak Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Kent Belleği Projesi Sorumlusu Ömer Aşcı, Gün Sazak Suikasti ve Türkiye'nin 1980'ler dönüşümü üzerine açıklama gerçekleştirdi.

Uşak Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Kent Belleği Projesi Sorumlusu Ömer Aşcı, Türkiye’nin 1980’ler sonrası siyasal ve sosyo-ekonomik dönüşümünü anlamak için 1980 öncesi ortamın çok iyi analiz edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Aşcı, Türkiye'nin 1980'lerde yaşadığı dönüşümü anlamadan, 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi'nin etkilerini tam olarak kavrayabilmenin mümkün olmadığını vurguladı. Ömer Aşcı, 1970’lerin sonlarına gelindiğinde batılı ülkelerde refah devleti modeline karşı, radikal soldan gelen baskılara karşı otoriter-popülist bir tepki gelişmeye başladığını ifade etti. Bu dönemde Türkiye’nin ise, daha derin bir iç savaş ve şiddetli çatışma ortamı yaşadığını belirten Aşcı, Türkiye’deki egemenlerin buna yanıt olarak bir askeri darbe planladığını ve bu sürecin sonunda 12 Eylül 1980 darbesinin gerçekleştiğini söyledi.

Aşcı, Türkiye'nin 1980'lerin başında neoliberal bir dönüşüm sürecine girdiğini, bunun da küresel kapitalist düzenin etkisiyle şekillendiğini kaydetti. Türkiye'deki ekonomik dönüşümün en önemli adımlarından birinin, 24 Ocak 1980 tarihinde alınan ekonomik kararlar olduğunu belirtti. 24 Ocak kararları, Türkiye’nin sosyal refah devletinden uzaklaşarak neoliberal ekonomi politikalarına geçişinin temelini oluşturdu. Aşcı, bu kararların aynı zamanda Türkiye’nin küresel sermaye ile bağlarını güçlendirmeye ve uluslararası şirketlerle iş birliklerini arttırmaya yönelik bir dönüm noktası olduğunu ifade etti. Aşcı, 24 Ocak kararlarının, 1970'lerdeki petrol krizinin ardından, küresel kapitalist krizle birlikte ortaya çıkan neoliberalizm ile Türkiye’nin ekonomik yapısını dönüşüme soktuğunu vurguladı. Bu dönüşüm, sosyal refah devletinin tasfiyesi ve devlet müdahalesinin minimuma indirilmesi anlamına geliyordu. Bu dönemde uygulanan politikaların, Türkiye'nin bugünkü ekonomik yapısının temelini attığını belirtti.

Ömer Aşcı, Türkiye'deki dönüşüm sürecine karşı gösterilen direncin, 12 Eylül 1980 darbesi ile kaosa dönüştürüldüğünü söyledi. Bu süreçte, Türkiye'de NATO'nun bir parçası olarak oluşturulan "Gladio" örgütlenmesinin önemli bir rol oynadığını belirtti. Gladio, Türkiye’de "Kontrgerilla" olarak tanınan, ABD planları doğrultusunda milli devletleri denetim altına almaya çalışan bir yapıdır. Aşcı, bu yapılanmanın, Türkiye’deki siyasi cinayetleri yönlendirdiğini ve darbe sürecinde önemli figürlerin öldürülmesinde rol aldığını ifade etti. Özellikle Nihat Erim, Gün Sazak ve Kemal Türkler gibi tanınmış isimlerin suikastlerle hayatını kaybettiğini belirtti.

Aşcı, Gün Sazak suikastının detaylarına da yer verdi. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Gümrük ve Tekel Bakanı olan Gün Sazak, 27 Mayıs 1980’de ailesiyle piknikten dönerken, evinin önünde suikasta uğramıştı. Bu suikastın planlanmasında, Uşaklı Mehmet Edip Eranıl’ın önemli bir rolü olduğunu belirten Aşcı, Eranıl’ın, suikastin Dev-Sol lideri Dursun Karataş’a iletildiğini ve suikastin bu doğrultuda gerçekleştirildiğini söyledi. Suikasti gerçekleştirenler, Cengiz Gül, Levent Babacan, Mehmet Edip Eranıl ve Zafer Özcan’ın, Gün Sazak’ın ikameti çevresinde beklemeye başladığı ve Sazak’ın aracından indiği sırada Cengiz Gül tarafından vurularak öldürüldüğünü kaydetti. Suikastin ardından, zanlıların olay yerinden yaya olarak, ardından taksilerle kaçtığını belirtti. Suikastin ardından, Eranıl ve diğer suikastçilerin 12 Eylül darbesiyle yurt dışına kaçtığı ifade edildi.

Aşcı, Mehmet Edip Eranıl’ın 12 Eylül darbesinin ardından, arandığı dönemde yurt dışına kaçtığını ve 2008 yılı itibarıyla Almanya'nın Duisburg şehrine yerleştiğini belirtti. Eranıl, Almanya’da "Ay Cafe" adlı bir işletme açarak burada yaşamını sürdürdüğü bilgisi paylaşıldı. Aşcı, Eranıl’ın ve diğer suikastçıların yurt dışına kaçmasının ardından, Türkiye’deki adalet sürecinden kaçmış olduklarını da dile getirdi.