Gündem

Değerli Eğitimci/Yazar Habil Yaşar ile Röportaj

Röportaj- Esra Uğurlu Bize kendinizden biraz bahseder misiniz?

Merhabalar Esra Uğurlu hanım. Ben Nabiyev Habil Yaşaroğlu (Habil Yaşar), 26 Şubat 1983’te (“Hocalı soykırımı” nedeniyle doğum günümü kutlamıyorum) Bakü’de doğdum. 271 numaralı ortaokuldan mezun olduktan sonra Azerbaycan Devlet Pedagoji Üniversitesi Filoloji Fakültesi’nde okudum. “N” saylı askeri birliğinde görev yaptıktan sonra birkaç yıl “Bakü Petrol ve Enerji Koleji”nde öğretmen olarak çalıştım. Öğretmenliğin yanı sıra gazeteci, yönetici, çevirmen, sunucu olarak da çalıştım. Birçok kuruluşa üyeyim. Aynı zamanda birçok kuruluşun yönetim kurulu üyeliğine seçildim. Azerbaycan Yazarlar Birliği (2003), Dünya Genç Türk Yazarlar Birliği (Mali Kontrol Denetleme Komisyonu Başkanı-2013), Azerbaycan Cumhuriyeti Gençlik Teşkilatı Milli Konseyi (Mali Kontrol Denetleme Komisyonu üyesi-2009), Uluslararası İnsan Hakları (2007), Dünya Azerbaycanlılar Kongresi (2010), CASCFEN (MTK üyesi-2012), Azerbaycan Yazarlar Birliği Gençlik Konseyi (2014), Azerbaycan Edebiyat Fonu (2023), Yazşader (Yazarlar ve Şairler Dayanışma Derneği), vb. Yurt içi ve yurt dışı (Türkiye, İngiltere, Kazakistan, Gürcistan vb.) birçok uluslararası etkinliğe katıldım. 2009 yılında Cumhurbaşkanlığı bursu ve birçok edebiyat ödülüne layık görüldüm. Eserlerim İngilizce, Rusça, Türkçe vb. dillere çevrilerek kitap, gazete, dergi ve internet sitelerinde (Türkiye, Rusya, İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan vb.) yayınlandı.

Yazar olma merakınız nasıl oluştu? Bir an geldi ve ben yazar olacağım mı dediniz yoksa?

Edebiyata olan sevgim çocukluktan itibaren başladı. İçimdeki yazmak coşkusu tükenmiyordu. Yazar olmanın büyük zorluklar ve emek gerektirdiğini asla unutmayarak da bu yola çıktım. Sonuçta en büyük hayalim yazar olmaktı.

Sıklıkla duyduğunuz bir sorudur belki ama takipçilerimiz için bir daha cevaplarsanız seviniriz. Edebiyata ilginiz nasıl başladı? Bu konudaki düşüncelerinizi öğrenmeyi çok isterim.

Belki çocukluğumda pek çok hüzünlü gün geçirmiş olmam ve ayrıca okula gitmeden önce ebeveynlerimin bana sık sık edebi eserlerden, yazarların hayatlarından bahsetmesi bende edebiyata karşı sonsuz bir ilgi uyandırmıştı. İlk şiirim birinci sınıfta, henüz yedi yaşımdayken yazıldı (“Kosmos” -uzay, şiiri) ve hayatımda silinmez bir iz bıraktı. O ilk şiiri yazarken o kadar mutlu ve heyecanlıydım ki… İlk okuyucum her zaman annem oldu. Şiirlerimi her zaman sevgiyle dinler, beni neşelendirirdi. Allah'ın izniyle son nefesime kadar yazacağım.

Kitabınızın yayınlanma sürecinden bahseder misiniz? Yaşadığınız zorluklar nelerdi? Bu süreçte size kimler destek oldu? Bugün bulunduğunuz yere gelmenizde katkısı olanlar kimlerdir? Onlara buradan ne söylemek istersiniz?

21 yılda 4 kitabım yayımlandı (ayrıca çok sayıda kitap, dergi, gazete ve internet sitesinde de yazılarım yer aldı). Dünyanın her yerinde bu böyle; eğer henüz çok gençseniz, imzanız pek çok kişi tarafından tanınmıyorsa birçok zorlukla karşılaşırsınız. Tüm bunların sizi daha güçlü kıldığını unutmayalım. Emin olun, er ya da geç emeğinizin meyvesini göreceksiniz. Bugün imzam bir dereceye kadar biliniyorsa bunu önce Cenab-ı Hakk’a, sonra da anne ve babama, ilk öğretmenim Henife Hanım’a, edebiyat öğretmenim Zahir Bey’e borçluyum. Ve… tabi ki benim için her zaman değerli olan daha deneyimli yazar arkadaşlarıma… Aralarında Dünya Genç Türk Yazarlar Birliği’nin fahri başkanı, Kültür Bakanlığı Kamu Konseyi Üyesi Ekber Qoşalı, Azerbaycan Edebiyat Fonu başkanı Varis Bey olan değerli yazarlarımız her zaman bana destek olmuşlar. Bu konuda kendilerine özellikle teşekkürlerimi sunuyorum.

Azerbaycan edebiyatından biraz bahseder misiniz?

Azerbaycan edebiyatının çok eski ve zengin bir tarihi vardır. Nizamileri, Nesimileri, Füzulileri, Hatayilerı, Ahundovları, Sabirleri, Celilleri, Ahmed Cevadları, Bahtiyar Vahabzadeleri yetiştiren bir milletin edebiyatı ile kurur duymağa hakkı vardır. Bugün bile değerli şair ve yazarlarımız yetişiyor. Sözlerimizle her zaman gönülleri feth etmişiz ve bunun devamını İnşallah ki göreceğiz…

Geleneksel kitapları mı yoksa e-kitapları mı tercih edersiniz?

Her ikisinin de kendine göre güzellikleri ve avantajları var. Geleneksel kitapları ellerinizde hissetmek ve koklamak ne kadar güzel. E-kitapların okurlarına daha hızlı ulaşması ne kadar da uygun.

Yazarken ilham veya motivasyon kaynağınız nelerdir?

Yazmak sizin için ne ifade ediyor? Hayatınızın neresinde yer alıyor?

Bu sıralar nelerle meşgulsünüz? Geleceğe yönelik planlarınızda neler var?

Güzel, farklı, düşündüren her şey bana ilham verebilir; Aşk, vatan, doğa, bilim, din, ilginç dünya olayları, yaşanmış ve yaşanacaklardan yazılarımda bahsetmeyi seviyorum… Ama gizemli şeyleri keşfedip yazmayı daha çok seviyorum. Felsefe başta olmak üzere evren ve sayılara özel bir ilgim var ve bunlar yazılarıma da yansıyor.

“Seviyorum çünkü sevmiyorsam yazamam.

Yazıyorum; çünkü yazmazsam yaşayamam.

Yaşıyorum; çünkü yaşamazsam severek yazamam!”

Şu anda tamamen farklı olan ikinci romanım üzerinde çalışıyorum.

Güzel ve keyifli bir sohbetti. Son olarak yazar adaylarına vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Yazmaktan çok okusunlar. Araştırsınlar. Herkese iyi şanslar diliyorum! Röportaj için teşekkürler Esra Uğurlu hanım! Kardeş Türkiyeye Selam ve Sevgilerle!