Uşak Çevre Gönüllüleri Derneği Yönetimi basın açıklaması yaptı. Açıklamasında şu cümlelere yer verdi, “ Murat Dağındaki suyun büyük bir bölümünü sömürüyor . sevgili arkadaşlar yine yeniden baştan başlıyoruz. 2017'de başlayan Murat dağı altın madenine karşı mücadelemizi 2019 yılında bir zaferle taçlandırmış ve madenin açılmasını engellemiştik. Ama aynı şirket şekil değiştirerek yeniden CED raporunu bakanlığa sundu. Bakanlık inceleme ve denetleme kurulunda bu şirketin CED raporu 18 Kasım'da görüşülecek. Bildiğiniz gibi Murat Dağı ülkemizdeki su kaynaklarının en büyüklerinden biridir. Su rezervlerinin %40'ına sahiptir. Murat Dağından kaynaklanan Gediz ve Büyük Menderes Ege'ye Susurluk çayı Marmara'ya Sakarya Nehri Karadeniz'e kadar suyunu götürür. Murat Dağı kaynaklı bu Nehirler ile yaklaşık 25 milyon insana hayat verir. Murat Dağı dünyada belki de termal sıcak su ve soğuk su kaynağının bir arada olduğu tek dağdır. Murat Dağı kaynak merkezi ile de bölgede bir Turizm Merkezi olma yolundadır. Bölgemize gelişen havamızı kirletecek, suyumuzu yok edecek, geleceğimizi karartacak bu girişimlere dur demeliyiz. Şirketin kendi deyimiyle 190.000 üzerinde araç kesilmesi gerekmektedir. Bu endemik bitki örtüsünü yok olması demektir. Bu havamızın kirlenmesi demektir. Bu suyumuzun yok olması demektir. Hatırlarsınız yakın zamanda şehrimizde su kesintileri oldu.Bu kesintiler böyle giderse sık sık gündeme gelebilir. Uşak halkının 1 yılda kullandığı su miktarı 18 milyon metreküptür.Bunun 3 milyon metreküpü Küçükler barajından sağlıyor. Kışladağ altın madeninin bir yıllık su kullanımıda 3 milyon 600 bin metreküp. Yani Küçükler barajının tüm suyu kadar su madene gidiyor. Maden yaklaşık suyu 300-400 metre derinlikte alınca Murat Dağı'nın yeraltı suları da aşağıya doğru akmaktadır. Küçükler Barajı susuz kalmaktadır. Murat dağında ruhsat almış 19 maden şirketi var. Düşünün bunlar faaliyete geçerse neler olur. Bu madeni bölge halkı olarak daha önce önledik yine önleyeceğiz. Bunun için tüm halkımız birlik olmalıyız. Hangi düşüncede olursa olalım birlik olmak zorundayız. Bu madeni birlikteliğimiz engelleyecektir. Bunun için de hepinizi 18 Kasım'da görüşülecek olan CED dosyası için Ankara'ya gitmeye çağırıyoruz. Gelin birlikte gidelim. Birlikte madene dur diyelim. Teşekkür ederim” dedi.(HASAN BALTA)