TEBESSÜM

İnsan akıllı bir varlık olduğundan dolayı yaptığı eylemlerden sorumludur.Az olsun çok olsun bütün amelleri en ince ayrıntısına kadar yazılıyor. Tâ ki ileride bir muhâsebe-i âmel olacak, her işinden mes'ul tutulacaktır.Bu bağlamda insan dünyanın güzel nimetlerinden faydalanacak,kendini sosyal hayata hazırlayacak; âdâb-ı muâşeret kurallarından en mühimmi olan gülme davranışını sünnete uygun biçimde hayatına uygulaması lâzımdır.Gülme davranışının üç tane şekli vardır.Kahkaha, gülme ve tebessümdür.Kahkaha insanların dikkatini çeken sesli gülmedir.Gülme eylemi ise, kişinin kendisi duyacağı kadar kahkahadan biraz hafif olandır.Tebessüm,kişinin hoşuna giden bir olay karşısında dişleri hafif görüneceği şekilde yüzünün tatlılaşmasıdır.Islâm âdâbına göre kahkaha ile gülmek, hele başkasını rahatsız edecek şekilde gülmek hoş değildir.Hz.Ayşe( ra) Peygamberimizin"asm" kahkaha ile güldüğünü hiç görmediğini,O'nun"asm",( hoşuna giden bir hâdise karşısında) sadece tebessüm ettiğini ifade ifade etmiştir. Bu bağlamda Resulullah"asm"Efendimiz, gülmez ancak tebessüm eder, Ondan daha mütebessim birisi yoktur.O" asm" Hazretleri çok güler yüzlü, tatlı dilli bir örnek peygamberdir.Abus çehreli, somurtkan olmak doğru olmadığı gibi, insanların dikkatini çekip, onları rahatsız edecek şekilde sesli kahkaha ile gülmek de insana yakışmaz.Doğru olan; hoşa giden bir durum karşısında hafif dişler görüneceği şekilde tebessüm ile gülmektir.Tebessüm para ile değildir.En güzel olanı sünnet- i seniyyeye uygun hareket etmektir.Çünkü, o nurlu yol iki cihan saâdeti nin temel taşıdır.   CÂHİD ÖZPINAR