Türkiye’de sıklıkla bitkisel tedavi konularının gündeme geldiği günümüzde, Uşak Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayşe Özdemir, kanser hastaları üzerinde yaptığı bir çalışmada yüzde 25 hastanın onkologtan habersiz bitkisel tedaviler kullanarak kemoterapi aldıklarını saptadığı ifade etti. Kara sinameki otuyla ilgili açıklama yapan Doç. Dr. Özdemir, “Bugün de bir kongre kitabını okurken önüme gelen bir olgu paylaşımında çok sıklıkla reklamı yapılan hatta annemin de kullandığı kara sinameki otuna bağlı kalp bloğu ve böbrek yetmezliğine giden vakalarla karşılaştım. Burada bir kısmını paylaşıyorum. Lütfen olur olmaz bitkisel tedavi doğal birşey olmaz diyerek kontrolsüz kullanmayınız. İnsanlarda sinameki otlarının laksatif amacıyla kullanımı oldukça yaygındır. Casia familyası otlarından sinameki, yan etkilerinin olmadığına inanılan ve güvenle kullanılabileceği telkin edilen otların başında gelmektedir” dedi.Literatürde bu otlara bağlı portal ven trombozu ve hepatotoksisite bildirildiğini belirten Uşak Üniversitesi Öğretim Üyesi

Doç. Dr. Ayşe Özdemir, şunları söyledi:

“Ciddi renal toksisite beklenmemekle birlikte deneysel çalışmalarda böbrekte biriktikleri ve geri dönüşümlü tubuler hasarlanmaya ait histolojik bulgular oluşturdukları gösterilmiştir. Özellikle Çin orijinli bitkisel ürünlerin içerdikleri maddelerin ayrıştırılması ve toksisite profillerinin belirlenmesine yönelik çalışmalarda sinameki ekstrelerinde tespit edilen antrakinonlara bağlı nefrotoksisite tanımlanmıştır. Bu olgu sunumlarında altta yatan renal hastalık varlığında veya böbrek hasarına yatkınlık oluşturabilecek komorbid hastalığı olanlarda sinameki gibi halk arasında güvenle tüketilebileceğine inanılan bitkisel ürünlerin akut böbrek hasarlanmasına ve yaşamı tehdit edebilecek elektrolit bozukluklarına neden olabileceği vurgulanmıştır. Kronik hastalık seyri stabil gitmekte iken akut progresyon veya elektrolit bozuklukları gelişen olgularda bitkisel ilaç ve ürün kullanımı sorgulanması ihmal edilmemelidir.”